Türk girişimciler, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen "Sosyal ve Ekonomik Kalkınmada Girişimciliğin Rolü-Türkiye-Azerbaycan Deneyim Paylaşımı" konulu panelde, tecrübelerini Azeri yetkililer ve işadamlarıyla paylaştı.
Azerbaycan Kalkınma Bakanlığı Ekonomik Reformlar Araştırma Enstitüsü, Azerbaycan İhracatı ve Yatırımları Teşvik Fonu, ATİG Menkul Değerler ve Özyeğin Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen panelin açılışına, Türkiyenin Bakü Büyükelçisi Alper Coşkun, Azerbaycan Ekonomik Kalkınma Bakanlığı Genel Sekreteri Samir Veliyev, Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Erkut, Azerbaycan Girişimciler Teşkilatları Milli Konfederasyonu Başkanı Memmed Musayev, ATİG Menkul Değerler Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özen, Azerbaycanlı ve Türk ekonomi uzmanları, öğrenciler ve davetliler katıldı.
Panelde, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler, ilişkilerin gelişmesinde girişimcilerin rolü, Türk girişimcilerin elde ettiği tecrübenin Azerbaycan'da uygulanması konuları masaya yatırıldı.
Açılışın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Büyükelçi Coşkun, Azerbaycan-Türkiye arasındaki ticaret hacminin iyi düzeyde olduğunu fakat mevcut rakamları yeterli bulmadıklarını, bu rakamları daha da iyi seviyeye getirmek için çalıştıklarını ifade etti.
Küresel ekonominin çok sıkıntılı bir dönem geçirmesine rağmen Türkiye ve Azerbaycan ekonomisinin "müstesna" denilebilecek bir tarzda kalkınma sürecine girdiğini belirten Coşkun, bu durumun tesadüfi olmadığını vurguladı.
Düzenlenen panelin ikili ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilmesine büyük katkı sağlayacağını söyleyen Coşkun, şöyle konuştu:
"Türk ekonomisinin direncinin ana unsurunu işverenler oluşturmaktadır. Küçük ve orta ölçekteki Türk yatırımcıların girişimciliği, inovasyona dayalı üretkenliği, Türk ekonomisinin direncini artırmış ve bugünkü seviyeye gelmesini sağlamıştır. Azerbaycan da kendine göre önemli bir kalkınma sürecinden geçiyor. Bu sürece paralel olarak da petrole dayalı ekonomiyi çeşitlendirme arayışında. Dolayısıyla Türkiye ve Azerbaycan'ın birlikte, önemli bir kalkınma hamlesinden geçtikleri bir dönemde örtüşen ve birbirlerinin destekleyebilecek özellikleri var. Biz karşılıklı tecrübe ve bilgi paylaşımı yapacağımız takdirde daha iyi noktalara geleceğiz."
Azerbaycan ve Türkiye arasındaki karşılıklı ticaret hacmine de değinen Coşkun, 2012 yılında ticaret hacminin 4 milyar doların üzerinde olduğunu, Azerbaycan rakamlarına bakıldığında Türkiye dış ticaretinde Azerbaycan'ın en önemli ülkelerden biri olduğunu ifade etti.
Mevcut rakamları iyi fakat yetersiz bulduklarını söyleyen Büyükelçi, "Bu rakamların daha da ileri götürülmesi kanaatindeyiz. Hem Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in, hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bizlere verdiği talimat bu yönde. Bunu gerçekleştirmek için çalışmalarımızı sürdürerek rakamları daha da ileri götüreceğiz" diye konuştu.
-"Teknoloji konusunda Türkiye'de başarılı olmaya başladık"
Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Erkut da dünyadaki bütün ülkelerde ekonomik gelişmenin sürdürülebilmesi için bireylerin girişimciliğe önem vermesi gerektiğini, bu önemi anlatmak için Bakü'de bulunduklarını belirtti.
Azerbaycan'dan da yeni teknoloji şirketlerinin çıkabileceğini düşündüklerini söyleyen Erkut, Azerbaycan'ın genç bir nüfus ve iyi bir pazara sahip olduğuna işaret etti. Teknolojinin sadece Batı'dan ithal etmeyip, teknoloji üreterek Batı'ya ihraç edilmesi gerektiğine dikkati çeken Erkut, "Türkiye'de bu konuda başarılı olmaya başladık. Elimizde çalışan bir model var. Bunu Azerbaycan'a anlatmak ve bu yolda onlarla birlikte yürümek istiyoruz" dedi.
Toplantı sonrasında, Özyeğin Üniversitesi ve ATİG Menkul Değerler işbirliğiyle 8 Nisan- 6 Mayıs tarihlerinde Türkiye ile aynı anda gerçekleştirilen "Sanal Borsa Yarışması"nda Azerbaycan'dan dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
Daha sonra düzenlenen oturumlarda, her iki ülkenin akademisyen ve işadamları, girişimciliğin ekonomik kalkınmaya etkisi konusunda düşünce ve tecrübelerini paylaştı.
Türk Girişimciler Deneyimlerini Azerbaycan'da Paylaştı
Bakü - Türkiyenin Bakü Büyükelçisi Alper Coşkun, küresel ekonominin çok sıkıntılı bir dönem geçirmesine rağmen Türkiye ve Azerbaycan ekonomisinin "müstesna" denilebilecek bir tarzda kalkınma sürecine girdiğini, bu durumun tesadüfi olmadığını söyledi.