Türk-İş Başkanı Atalay Açıklaması 'Kıdem Tazminatı Bizim İş Güvencemiz, Yapamazlar'

TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu üyelerinin de katılımıyla Anadolu Down Town Oteli’nde gazetecilerle kahvaltıda bir araya geldi. ’Kıdem tazminatı, esnek çalışma modeli ve zorunlu arabuluculuk’’ konularına değinen Atalay, ’’TÜRK-İŞ 22. Genel Kurulu aralığın başında sonlandırdı. Sayın Cumhurbaşkanı TÜRK-İŞ’i ziyaret eden ilk cumhurbaşkanıdır. Toplantıdan sonra cumhurbaşkanı ile de görüşeceğiz. Başbakanlık tarafından TBMM’ne 8 Şubat 2016 günü sunulan ’İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ ile yapılmak istenen düzenlemeler, işçi kesiminde endişeye neden olmaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın talimatı üzerine sosyal tarafların katılımı ile ’teknik çalışma grubu’ oluşturulmuş,teknik grubun çalışmaları sırasında da Konfederasyonumuz konuya ilişkin çekincelerini iletmiştir. Bir mutabakata varılamaması üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, kendi hazırlayacağı bir tasarıyı sosyal taraflara göndereceğini ve yazılı görüş isteyeceğini bildirmiştir. Ancak tarafımıza herhangi bir tasarı gönderilmemiş, görüşümüz alınmadan hazırlanan tasarı TBMM’ye sevk edilmiştir. Kıdem tazminatını gündeme getiriyorlar. Sendikalar, TOBB ve biz bundan rahatsızız bunu kim istiyor anlamakta zorluk çekiyorum’’ ifadesini kullandı.

“KİRALIK İŞÇİLİK TAŞERONDAN DAHA ÇOK ÜLKENİN BAŞINA BELA OLACAK”

Esnek çalışma modelinin istihdamın artırılması, işsizliğin azaltılması ve rekabetin artırılması amacına yönelik önemli bir politika aracı olarak görülmekle birlikte araştırma sonuçlarına göre olumlu sonuç vermediği gibi aksine esnek çalışanlarda gelir ve istihdam güvencesi gibi alanlarda hak kaybına yol açtığının anlaşıldığını vurgulayan Atalay, şunları dedi:

"Malumunuz yarın esnek çalışma ile ilgili görüşmeler başlayacak Meclis’te bununla ilgili cuma günü grup başkan vekillerine memur ve işçi sendika kökenli olan dediği arkadaşlarımıza bir metin yolladık. Bununla ilgili kaygılarımızı, tedirginliklerimizi belirttik. Mevsimlik tarım işçileri,evde bakım hizmetleri ile ev temizlik işlerinde çalışan geneli kadın ağırlıklı olan işçilerimizin sorunları var sosyal güvenceye kavuşturulmaları için düzenleme yapılması gerekli olmakla beraber, bu ihtiyaç özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulmasının gerekçesi olmamalıdır. TÜRK-İŞ olarak bunu düzeltilmesi için çalışıyoruz. Taşeronun getireceği olumsuzlukları 20 sene önce ifade etmiştik, şu anda bu ülkenin başına öyle bir bela oldu ki taşeron meselesi. Bu kiralık işçilik taşerondan daha çok ülkenin başına bela olacak bir hazırlık. Bu konuyla ilgili Meclis çalışmalarında bu yanlışı görürler de inşallah dönerler. Bunun dışında belki kamuoyunun bilmediği bir konu daha var; ’zorunlu arabuluculuk’ hakkında kanun hazırlıyorlar. Mahkemelerin iş yükünün çok olduğuyla ilgili yani mahkemeye gitmeden işçi ve patron anlaşsın, bu nereden çıktı? Biz mahkemeye başvurduğumuz zaman kıdem tazminatı başta olmak üzere bu mahkemelerin sonunda yüzde 90 işçinin lehine karar çıkıyor bu hak taleplerinde. Bu zorunlu arabuluculukla ilgili olumlu bir iki madde olmasına rağmen daha tehlikeli maddelerin olduğunu ifade ediyor arkadaşlarım. Önümüzdeki günlerde tasarıyı elden geçirirsek bununla ilgili de bir görüş beyan etme imkanı bulacağız.’’

“KIDEM TAZMİNATI BİZİM İŞ GÜVENCEMİZ”

Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Atalay, bir gazetecinin “Kıdem tazminatı konusunda görüşmeler var, yani tasarı Meclis’e girecek biliyoruz ama şu ana kadar size böyle bir sistem oluşturacağız diye bir teklif sunuldu mu? Görüşünüz alındı mı? 30 gün konusunda ısrarınız var, bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?" sorusuna şöyle cevap verdi:

’’Ne düşündüğümüze yönelik resmi olarak görüşümüz alınmadı. Kıdem tazminatıyla ilgili tamamına yakın netice alıyoruz, biz bu sistemden memnunuz. Kıdem tazminatı bizim iş güvencemiz. Yapamazlar, bunlar kocaman kocaman insanlar. Sayın Başbakanımız, Çalışma Bakanımız söz verdi. Tarafların görüşleri alınmadan yapmazlar, yapamazlar, yaptırmayız. 30 günü bir görelim, hak kaybı yoksa yönetim kurulu olarak oturup konuşuruz. 30 gün olmazsa olmazımız. Bize bir taslak göndermeleri lazım ki biz ona göre konuşacağız. Benim yanlış yapma şansım yok, gücüm neye yetiyorsa tek başıma kalsam da devam ederim ki tek başıma da kalmam. İşçiyi geriye götürecek bir yanlış içinde olmayız. Kıdem tazminatında da, esnek çalışmada da ben bu ülkenin ve işçinin çıkarlarının yanındayım. Cumhurbaşkanına götüreceğimiz konulardan biri de kıdem tazminatı ve esnek çalışma modeli. Asgari ücret konuşulmadan önce Bakan’la konuştuk. Bununla ilgili yasal düzenleme yapılacak, asgari ücret 1300 lira olarak kalacak. Bizim temsil ettiğimiz arkadaşların ve sizin başınızı önüne eğdirecek bir şey yapmayız.’’