Akçakoca Osmaniye Mahallesi'nde 1988'de arsası bir hayırsever tarafından bağışlanmasının ardından inşa edilen konukevi 25 yıldır, gönüllü yaşlı bağışcılarına bir aile şefkati ile bakarak huzurlu bir yaşam sürmelerini sağlıyor.
Konukevi'nde kalan yaşlılar, tüm ihtiyaçlarını gideren Türk Kızılayı personelini kendi çocukları gibi severken "burada yaşlılığımızı hissediyoruz fakat asla kendimize ihtiyar dedirtmeyiz" diyerek, yaşları ilerlese de yürekleri asla yaşlılığı kabul etmediğini vurguluyor.
1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla kapılarını AA ekibine açan Konukevi sakinleri, odalarına gelenleri çikolataları ile karşılarken, kendi el emekleri olan örgüleri konuklarına hediye ederek misafirperverlik örneği sergiliyor.
Konukevi Müdürü Galip Kabaklarlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1 Ekim'i Dünya Yaşlılar Günü'nün, yaşlılarla gençler arasındaki diyolağa dikkat çekmek amacıyla BM tarafından 1990 yılında ilan edilerek kutlanmaya başlandığını, kendilerinin de bu günü en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştıklarını vurguladı.
Konukevi'nde kalan yaşlıların personeli aileleri gibi gördüğünü anlatan Kabaklarlı, ''Sevgi olmadan bu iş yürümez. Bütün personelimizle birlikte yaşlılarımızla anne-oğul, arkadaş gibi çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hizmet etmekten son derece mutluyuz. Onların her biri ayrı bir dünya. Onlar bizim 70-80 yıllık geçmişimiz. Onların tecrübelerinden de yararlanıyoruz. Dualarını alıyoruz ki bu bizim için çok önemli'' dedi.
Konukevi'nde 46 konukları olduğunu ve kapasite olarak yarıyı geçtiklerini söyleyen Kabaklarlı, 79 olan yaş ortalamasının yıl sonunda 82'yi bulacağını ifade etti.
-"Türk Kızılayı sadece felaketlerde değil yaşamın her alanındadır"
Kabaklarlı, ''Türk Kızılay'ının en önemli felsefesi insanlığa hizmet, sloganı ise 'yalnız değilsiniz' dir. Felaketlerde, afetlerde ilk akla gelen Kızılaydır. Kızılay, gençliğinde büyük bağışlarda bulunanlar için huzurevini hizmete sokarak yaşlıllıklarını rahat ve huzurlu geçirmeleri adına minnettarlığını göstermiştir. Sadece felaketlerde değil yaşamın her alanında hizmet ediyor'' diye konuştu.
-Örgü, Kur'an, Şarkı, Şiir ve sohbet
Odasını AA'ya açan Konukevi sakinlerinden Nurdan Toker, 14 yıldır burada yaşadığını, günlerini Akçakoca'daki akrabalarını ziyaret ederek geçirdiğini söyledi.
Toker, ''Dışarıda geziyorum, örgü örüyorum ,kitap okuyorum günlerimizi bu şekilde değerlendiriyoruz. Burada kalan arkadaşlarımla sohbetler ediyorum. Gençlerden bizleri ziyaret etmelerini istiyoruz. Onlardan gençlik aşısı alıyoruz. Bizim için eğlence yapsınlar, birşeyler tertiplesinler. İleride onlarda yaşlanacaklar, onlarda anlayacaklar. Onun için ziyaret etmelerini beklerim, gelirlerse sevinirim'' şeklinde konuştu.
70 yaşındaki Hacer Onay ise "Ayaklarımız, belimiz ağrıyor. Ameliyat oldum buraya geldim. Burayı çok sevdim. Günlerimiz çok güzel geçiyor. Güzel arkadaşlarım var. Günümü Kur'an-ı Kerim okuyarak, örgü örerek değerlendiriyorum'' dedi.
Yaşlılığın, yaşanılmasının bilinmesi halinde çok güzel olduğuna işaret eden 91 yaşındaki Yaşar Teyze ise bu yaşına kadar çok güzel yaşadığını, bu yıl doktora gittiğini, doktorun kendisine 'Teyze sen ölmüşsün' dediğini, kendisinin de doktora 'Sana inat 100 yaşına kadar yaşayacağım' dediğini aktardı.
Evlenmeden önce sessiz, sakin bir kız olduğunu ancak evlendikten sonra eşinin telkinleriyle sosyal hayatın içine girdiğini kaydeden Yaşar teyze, 40 sene siyasi parti işlerinde koşturduğunu ve muhtarlık yaptığını vurguladı.
Karayolları Genel Müdürlüğünden emekli olan Hüsniye Şenişli de duygularını Şair Ahmet Kutsi Tecer'in 'Nerdesin' şiirini okuyarak dile getirirken, Sabri amca ise Türk Sanat Musikisinden örnekler sundu.
Türk Kızılayı'nın Şefkatli Elinde Yaşlılıklarını Unuttular
Türk Kızılayı Akçakoca Yaşlılar Konuk Evi'nde kalan 46 sakin, çalışanlarla aile havasında yaşlılıklarını neşeli şekilde sürdürüyor.