Prof. Dr. Naciye Güngörmüş’ün başkanlığında yapılan sempozyuma konuşmacı olarak İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Günay Karaağaç, Prof. Dr. İmre Baski ve Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hilmi Bayraktar katıldı.
Türklerin unuttuğu, ancak Macarların kullandığı Türkçe kelimeler konusunda bilgi veren Prof. Dr. Günay Karaağaç, bütün ulusal varlığımızın dille gerçekleştiğini söyledi.
Prof. Dr. Karaağaç, “Doğal, biyolojik bir varlık olan insanı tarihsel bir varlık haline getirebilme yeteneği ancak dil ile kazanılabilmiştir. İnsanı doğayı paylaştığımız diğer varlıklardan ayırabilen en önemli öğe dildir. İnsan başarılarından söz edilirken tarih, coğrafya, matematik, psikolojik gibi bu sıralama yanlış ve böyle bir sıralamayı kabul etmemiz mümkün değildir” diyerek, sözlüklerin toplumun geçmişinin ürünleri olduğunu söyledi.
Macarların Kuman asıllı özel adları, araştırma tarihi ve bu adların dilbilgisi değeri üzerine konuşan Prof. Dr. İmre Baski ise, Macar Ovası'nın geçmişte Kumanların oturdukları iki bölgesinin 'Büyük Kumanya' ile 'Küçük Kumanya' adlarını taşıdığını söyledi.
Prof. Dr. Baski, Macaristan’da yerleşmiş Kumanların büyük olasılıkla 16’ncı yüzyılın sonlarına, 17’nci asrın ortalarına kadar dillerini muhafaza ettiklerini, hatta idari, siyasi bakımdan 1876’ya kadar muhtar bir bölge teşkil ettiklerini söyleyerek, Macaristandaki Kuman dili yadigarları hakkında ilk özetin 1914 yılında Gyula Meszaros tarafından yazıldığını ifade etti.
Osmanlı dönemi Türk-Macar ilişkileri konusunda bilgi veren Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hilmi Bayraktar da, gerek toplumlar, gerekse devletler arası ilişkilerdeki tarihsel derinliğin mevcut ilişkiler için önemli bir referans niteliğinde olduğunu söyledi.
Bayraktar, “Geçmişteki ilişkiler duygulardan ve kişisel bakış açılarından arınmış bilimsel normlarla ortaya konması durumunda bir kaynak olacaktır. Osmanlı-Macar ilişkilerine dair bir değerlendirme yapılırken Macaristan’ın tam bağımsız bir devlet olmadığı gerçeğini gözden kaçırmamak gerekir. Bu durumda münasebetlerin resmi ve sivil toplumlar arası olmak üzere iki boyutta değerlendirilmesi zorunlu hale gelmektedir” diye konuştu.
Türk-Macar Türkoloji Sempozyumu Büyük İlgi Gördü
“Türk-Macar Türkoloji Sempozyumu", yoğun bir katılımla Gaziantep Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.



















