Türk Ocaklari'nda 'Türkiye Tarim Nereye Gidiyor?' Basligi Ele Alindi

Türk Ocaklari'nda 'Türkiye Tarim Nereye Gidiyor?' Basligi Ele Alindi

Türk Ocaklari Eskisehir Subesi’nin geleneksel haftalik sohbet toplantisinda ‘Türkiye Tarimi Nereye Gidiyor?’ baslikli konferans verildi.

Eskisehir Türk Ocagi’nda geleneksel haftalik sohbetler devam ediyor. Her hafta farkli bir konunun ele alindigi sohbetlerde bu haftanin konusu ‘Türkiye Tarimi Nereye Gidiyor?’ basligi oldu. Tarimin Türkiye’deki güncel durumu ve gelecekte nasil olmasi gerektigi gibi konularin konusuldugu konferansa Eskisehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Ziraat Fakültesi Ögretim Üyesi Doç. Dr. Ertugrul Karas yer aldi. Karas, yaptigi konusmada su ifadelere yer verdi;

“Osmanli Toprak sisteminde islenen tarim arazileri hazineye ait idi ve köylüler timar sistemi dahilinde topragi ekip biçiyor ve bunun karsiliginda ise gelirin yüzde 10 civarindaki kismini asar vergisi olarak devlete ödemek zorundaydi ve o günün sartlarinda mülkiyetin sahibi degil, kiracisi durumda idi. Osmanli’dan cumhuriyete geçiste en önemli degisiklikler, Cumhuriyetin ilanindan önce Izmir’de yapilan iktisat kongresinin kararlari dogrultusunda çiftçi temsilcileri tarafindan 96 madde halinde gündeme alinmis ve takip eden 1925 yilinda asar vergisi ile tütün gelirlerinden elde edilen ve devletin bu gelirlerinin Osmanli devleti döneminde alinan borçlar karsiliginda mahsup edilmesini saglayan ve adina reji idaresi denilen kurum kaldirilmistir. Tarimsal kalkinmanin temelini teskil eden Tohum Islah Istasyonlarinin teskil edilmesi için yurt disindan getirtilen uzmanlara raporlar hazirlatilmis ve bu dogrultuda çalismalara baslanmistir. Ülkenin seker ihtiyacinin karsilanmasi için 1926’da Usak ve ardindan Alpullu, 1933’de Eskisehir ve daha sonra Turhal seker fabrikalarinin sayilari kisa zamanda Türkiye Seker Fabrikalari’nin teskil edilmesi ile neticelenmistir. Ülke tariminin gelismesi için topraksiz köylüye toprak, tohumluk dagitimi yapilmis ve Ziraat Bankasi’nin çiftçiye tarimsal kredilendirme sisteminin önü açilmis, kisa sürede çiftçinin ürününün satin alinmasi için Toprak Mahsulleri Ofisleri’nin açilmasi yine cumhuriyetin ilk yillarinda yapilan önemli islerden biri olmustur. Tarimsal faaliyetlerin yürütülmesinde destek olmak üzere hayvan sagligi laboratuvarlari açilmistir. Atatürk’ün vefatindan sonra da bu faaliyetler devam ettirilmis olsa da özellikle ikinci dünya savasi yillarinda kisa bir süre de olsa karaborsacilik görülmüs, fiyat ve enflasyon oranlarinda ciddi artislar meydana gelmistir.”

“Cumhuriyetin 100’üncü yilinda Türkiye tarimi yeterli durumda degildir”

Konuyla ilgili konusmasini sürdüren Doç. Dr. Ertugrul Karas, “Çok partili hayata geçisle birlikte tarimdaki gelisme ilerlemeler devam ederken 1950’den sonra kirsal kesimden kente olan nüfus hareketleri hizlanmis ve bu nüfus degisikligi sanayilesme gibi bir sebebe dayanmadan olmustur. 1983 yilinda köy ve kent nüfusu esitlenmis ve takip eden yillarda kirsal alandan ciddi bir nüfus transferi gerçeklesmistir. 1977 yilina gelindiginde ise Türkiye’nin en önemli ve büyük kalkinma projelerinden biri olan Güneydogu Anadolu Projesi’nin (GAP) temeli atilmistir ve halen tamamlanmamistir. Cumhuriyetin 100’üncü yilinda Türkiye tarimi önemli tarla ürünlerinde kendine yeterli durumda degildir. Bugday ihtiyacinin yüzde 33’ü, ayçiçegi ihtiyacinin yüzde 54’u, misir ihtiyacinin yüzde 25’i, pamuk ihtiyacinin yüzde 67’si, soya ihtiyacinin yüzde 95’i ithaldir. Söz konusu ihtiyaci karsilayabilecek toprak, iklim ve insan kaynagi imkâni mevcut olmasina ragmen bu konuda herhangi bir hedef veya planlamaya sahip degildir. Bu eksikligi tamamlayacak çiftçi egitimlerinin yapilmasi en ciddi ve önemli konulardandir. Tarim Bakanligi’nin bu ihtiyaci karsilayabilecek imkânlari var olmasina ragmen ciddi, tutarli bir modelin hayata geçirilmesi ve konusulmasi zarureti vardir” dedi.

Yapilan soru cevap etkinliginden sonra Ocak Baskani Prof. Dr. Nedim Ünal, konusmaci Doç. Dr. Ertugrul Karas’a ‘Sükran Berati’ takdim etti.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile