İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Türk ve Rus halkları ile Balkan kavimlerinin sadece tarihi birlikteliği zikrederek, güzel günler geçirme lüksüne sahip olmadığını belirterek, "Aslında geleceği de birlikte planlamak üzere birçok sorumluluk altında olduklarını biliyoruz. Bizi buluşturan hem tarih hem Türk dili yani Türkoloji çalışmaları." dedi.
İÜ Rektörlüğü ve Edebiyat Fakültesi iş birliğinde Rektörlük Binası Mavi Salon'da düzenlenen "Türk-Rus Türkologlar Çalıştayı"nın açılışında konuşan Ak, etkinliğin Türk ve Rus ulusları adına da güzellikleri daha da geliştirecek bir toplantı olduğunu söyledi.
Üniversitenin uluslararasılaşmayı öne çıkardığını ve buna değer verdiğini belirten Ak, 145 üniversiteden 7 bin uluslararası öğrenciye eğitim verdiklerini, Mevlana ve ERASMUS programlarıyla da Türkiye'nin uluslararasılaşma ilişkilerine katkı sağladıklarını dile getirdi.
Edebiyat Fakültesinin başlı başına bir üniversite değerinde olduğunu ifade eden Ak, "Çünkü 44 lisans programının olduğu, yaklaşık 30 dilde eğitimin verildiği bir bilim yuvası. Edebiyat Fakültesinde yaşayan dillerin yanı sıra eski çağ dilleri ve kültürleri alanında eğitim vermektedir. Mitoloji, Latin dili, eski Yunan dili gibi. Dünyanın yeni gelişmelerine de açık bir fakülte." diye konuştu.
Üniversite olarak bulunulan coğrafyayla alakalı kendi bilim ve kültür birikimlerini sunabilecekleri organizasyonlara da destek verdiklerini belirten Ak, bunlardan birinin Uluslararası Bilim Konferansları olduğunu ve bu yıl 9'uncusunu Moldova'da düzenleyeceklerini anlattı.
- "Bizi buluşturan tarih ve Türk dili"
Prof. Dr. Ak, "Türk ve Rus halkları ile Balkan kavimleri sadece tarihi birlikteliği zikrederek, güzel günler geçirme lüksüne sahip değil. Aslında geleceği de birlikte planlamak üzere birçok sorumluluk altında olduklarını biliyoruz. Bizi buluşturan hem tarih hem Türk dili yani Türkoloji çalışmaları." ifadelerini kullandı.
İÜ Tarih Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr İlyas Topsakal ise Türkiye ve Rusya'nın aynı coğrafyada yaşayan, ilişkileri inişli çıkışlı ama her zaman beraber çözüm yolları bulan iki büyük devlet olduklarını söyledi.
İki ülke arasındaki derin tarihi ilişkilere işaret eden Topsakal, "Bu ilişkilerin günümüzde de kültürel ve ilmi olarak gelişimine katkı sağlamak, üniversitelerin ve akademisyenlerin en büyük vazifesi. Çünkü hem ilmi hem kültürel iş birlikleri en başta entelektüel insanların uğraşacağı ve gelecekte planlayacağı işler olarak karşımızda duruyor." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Victor Grigoryeviç Guzer de Türkoloji okumaya başladıktan sonra Türklük bilimine ilgisinin arttığını dile getirerek, doğu bilimleriyle ilgili yaptığı çalışmaları anlattı.
'Türk-Rus Türkologlar Çalıştayı'
İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak: 'Türk ve Rus halkları ile Balkan kavimleri sadece tarihi birlikteliği zikrederek, güzel günler geçirme lüksüne sahip değil. Aslında geleceği de birlikte planlamak üzere birçok sorumluluk altında olduklarını biliyoruz. Bizi buluşturan hem tarih hem Türk dili yani Türkoloji çalışmaları'