'Türk Televizyon Yayıncılığı AB'ye Hazır'

AP Türkiye Dostları Grubu Başkanı Alojz Peterle evsahipliğinde gerçekleştirilen panelde konuşan Türkiye’nin AB Daimi Temsilcisi Selim Yenel, medyanın demokratik ülkelerdeki öneminden söz ederek programda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. RATEM Başkanı Dursen Güleryüz kurumsal olarak ilk kez Avrupa Parlamentosu’nda program gerçekleştirmenin memnuniyetini dile getirdi. Güleryüz, "Özellikle Avrupalı panelistler Türkiye’nin gerek yasal düzenlemeler açısından, gerek televizyon programların içeriği açısından, gerekse teknik gelişmeler açısından AB'ye hazır olduğunu ifade ettiler. Bu tabi duymaktan hoşlandığımız, ama gerçeğin bir ifadesi olarak önemli. Özellikle bir faslın en azından iyi gittiğini uyum sürecinde AB’ye hazır olduğumuzu bütün taraflarca ifade edilmiş olması önemli" şeklinde konuştu.

RÜTK Başkan Yardımcısı Narin Arslan ise RTÜK’ün tam bağımsız bir kurum olduğunun altını çizerek, "Tarama müzakerelerinde RÜTK düzenleyici otorite olarak bu alanda bu alanda çok çalışmalar yaptı ve yapmaya devam ediyor. Ancak sivil toplum örgütünün de bu uyum sürecini sahiplenip böyle bir toplantı yapması, tarafları bir araya getirmesi çok verimli olmuştur. Gördük ki, Türkiye tarafı ile AB tarafı aynı noktada buluşuyor. Sevinerek şunu gözlemledik: Medya alanında AB tarafı da kabul ediyor ki, büyük oranda neredeyse tamamen bir uyumlaştırma sağlanmış durumda. Bunu görmekten çok büyük mutluluk duyduk." dedi.

RATEM’in AB nezdindeki Temsilcisi Yusuf Kulaksız ise program sonunda yaptığı değerlendirmede panelin, Türkiye hakkında bazı oluşmuş klişeleri azaltma adına bir başlangıç olduğunu umduğunu kaydeti. Kulaksız, Türk yayıncılığın AB’ye hazır olup olmadığının sorulması üzerine ‘‘Avrupalı yetkiler çok güzel söyledi: Evet, hazır. Yani Türkiye teknik ve mevzuat bakımından hızlı hareket edebiliyor. Ama bir o kadar da önemli olan şey, bunun aslında uygulanması. Oturması gerek aslında mentalite. En çok eleştirileri buralardan alıyoruz." açıklamasında bulundu. "RTÜK, ERDOĞAN'IN GÖRÜŞLERİNDEN ETKİLENMEMELİ"Avrupa Ticari Televizyonlar (özel kanallar) Birliği Başkanı Ross Biggam, "Henüz 5-6 yıl önce Türk televizyonları Amerikan yapımlarını satın almaya çalışıyordu şimdi Türkiye 76 ülkeye dizi ihraç ediyor. Türkiye'nin yıllık dizi ihracatının hacmi 100 milyon dolara dayandı ve sürekli artıyor. Hatta bazı ülkeler artık bundan rahatsız olmaya başladı.

Son dönemde Avrupa'dakiler dahil Türkiye'nin çevresindeki ülkelerde televizyon kanallarının hepsi Türk dizilerinin yayın haklarını satın ama telaşında." şeklinde konuştu.

Biggam, son zamanlarda yeniden gündeme gelen Muhteşem Yüzyıl dizisine de atıfta bulunarak "Başbakan Erdoğan'ın bir diziyle ilgili (Muhteşem Yüzyıl) açıklamaları kişisel görüşlerinin ifadesi babından normal karşılanmalı ama düzenleyici kuruluş (RTÜK) bundan etkilenmemeli. Düzenleyici kuruluşun bağımsızlığı ve saygınlığının muhafazası önemli.’’ sözlerine yer verdi .