Bakterilerin antibiyotiklere karsi direncinin artmasi, pek çok bakteriyel enfeksiyonun tedavisini zorlastiran ve Dünya Saglik Örgütü (DSÖ) tarafindan küresel bir halk sagligi tehdidi olarak kabul edilen bir durum. Bakteriyofajlar ise bakteriyel enfeksiyonlarin tedavisinde antibiyotiklere alternatif olabilecek en etkili yöntem. Yakin Dogu Üniversitesi’nin uluslararasi is birlikleri ile yürüttügü çalismalar sonucunda izole edilen yeni bakteriyofajlar bütün dünyada insan sagligini tehdit eden antibiyotik dirençli bakterilere karsi güçlü bir alternatif olusturuyor.
Türk ve Avustralyali bilim insanlarinin dogal göletten izole ettigi bakteriyofajlar antibiyotige dirençli hastane enfeksiyonlarina karsi umut verdi
Yakin Dogu Üniversitesi ve Avustralya’daki La Trobe Üniversitesi is birliginde yürütülen “Pseudomonas aeruginosa Suslarinda Antibiyotik Direncinin Yayilmasinin Moleküler Mekanizmasi ve Yeni Bakteriyofajlarin Alternatif Tedavi Yaklasimi Olarak Arastirilmasi” projesinin de merkezinde yer alan bakteriyofajlar bakterilere karsi etkili bir biyolojik mücadele yöntemi. “Bakterio” (bakteri) ve “faj” (yemek) kelimelerinden türetilen bir terimle isimlendirilen bakteriyofajlar, bakteriyel hücrelerin içine girerek kendi genetik materyallerini enjekte ediyor ve hücre içerisinde çogaliyor. Bu süreç sonucunda bakteriyel hücre patlatilarak yok ediliyor ve bakteriyofajlar serbest kalarak sonraki hedef bakteri hücreyi enfekte edebiliyor.
DESAM Arastirma Enstitüsü arastirmacilarindan Dr. Ferdiye Taner ve La Trobe Üniversitesi’nden Doç. Dr. Steve Petrovski’nin yürüttügü projede, Baskent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Basustaoglu ve Doç. Dr. Aylin Üsküdar Güçlü de yer aliyor. Yakin Dogu Üniversitesi Rektörü Tamer Sanlidag, Yakin Dogu Üniversitesi Kit Üretim Laboratuvari sorumlularindan Dr. Gökçe Akan, Dr. Gülten Tuncel ve DESAM Arastirma Enstitüsü arastirmacilari Prof. Dr. Murat Sayan ve Doruk Kaynarca da proje ekibinde yer aliyor. Ayrica La Trobe Üniversitesi’nden Vaheesan Rajabal de projeye katki saglayan bilim insanlari arasinda yer aliyor.
Prof. Dr. Irfan Suat Günsel: “Bu önemli adim, bilimsel ilerlemede uluslararasi is birliklerinin gücünü bir kez daha ortaya koydu”
Türk ve Avustralyali bilim insanlarinin birlikte yürüttügü uluslararasi projenin, küresel olarak insan sagligini tehdit eden antibiyotik direnci konusunda umut veren bir sonuç ortaya çikardigini söyleyen Yakin Dogu Olusumu Mütevelli Heyeti Baskani Prof. Dr. Irfan Suat Günsel, “Bu önemli adim, bilimsel ilerlemede uluslararasi is birliklerinin gücünü bir kez daha ortaya koydu” ifadesini kullandi. Üniversite’nin dünya genelinde 150’nin üzerinde üniversite ve kurumla is birligi yaptigini hatirlatan Prof. Dr. Günsel, “Bilimin ve is birliginin gücüyle, insanligin karsi karsiya oldugu saglik tehditlerine karsi yürütülen mücadeleye kararli bir sekilde katki vermeye devam edecegiz” dedi.
Prof. Dr. Tamer Sanlidag: “Bilimsel çalismalara her zaman destek vermeye devam edecegiz”
Kendisi de bir mikrobiyolog olan ve yürütülen projede de görev alan Rektör Prof. Dr. Tamer Sanlidag ise küresel bir saglik tehdidi haline gelen antibiyotik direncine karsi La Trobe Üniversitesi ile yaptiklari is birliginin ilk meyvelerini vermesinden duydugu mutlulugu dile getirdi.
Yapilan çalismalari daha da ileriye tasimak için DESAM Arastirma Enstitüsü’nün bir parçasi olarak, bakteriyofajlar üzerine arastirmalarin yürütülmesine imkan saglamak amaciyla bir “Bakteriyofaj Arastirma Merkezi” kuracaklarini da açiklayan Prof. Dr. Tamer Sanlidag, “Bilgi ve becerilerin paylasimiyla bizlere umut veren bilimsel çalismalara her zaman destek vermeye devam edecegiz” dedi.
Prof. Dr. Sanlidag, “Basta arastirmacimiz Dr. Ferdiye Taner ve La Trobe Üniversitesi’nden Doç. Dr. Steve Petrovski olmak üzere, insanlik adina çok önemli bir adim atan tüm meslektaslarimi gönülden kutluyorum” dedi.
Dr. Ferdiye Taner: “Elde ettigimiz üç yeni bakteriyofaj, antibiyotik direncine karsi verdigimiz mücadelede büyük bir umut verdi”
Projenin yürütücülerinden DESAM Arastirma Merkezi arastirmacisi Dr. Ferdiye Taner ise üç yeni bakteriyofaj ürettikleri projenin antibiyotik direncine karsi mücadelede büyük bir umut verdigini vurguladi. Bakteriyofajlarin genetik yapilarinin detayli incelenmesi ve enfeksiyon mekanizmalari üzerine yogun arastirmalar sürdürdüklerini söyleyen Dr. Ferdiye Taner, “Çalismalarimiz, bakteriyofajlarin hedef alabilecegi bakteri türlerini daha iyi anlamayi ve daha etkin tedavi yöntemleri gelistirmeyi amaçliyor. Bu sayede, bakteriyofaj terapisinin potansiyelini yükselterek, dirençli bakteri enfeksiyonlarina karsi daha güçlü bir mücadele yürütülebilir” dedi.
Antibiyotik direnci kazanan bakterilerin neden oldugu ölümlerin küresel olarak artan bir kamu sagligi endisesi haline geldigini ifade eden Dr. Taner, “Yeni bakteriyofajlar kesfederek, alternatif bir tedavi yaklasimi olarak kullanilabilecek ve antibiyotik direncinin gelisimini engellemek için kullanilabilecek güçlü bir çözüm üretme hedefiyle çalismaya devam edecegiz” dedi.
Türk Ve Avustralyali Bilim Insanlarinin Is Birligi Bakterilerle Mücadelede Çigir Açacak
DESAM Arastirma Enstitüsü arastirmacilarindan Dr. Ferdiye Taner ve Doç. Dr. Steve Petrovski’nin birlikte yürüttügü uluslararasi proje ile kampüsünde yer alan dogal göletin sularindan izole edilen üç bakteriyofaj, en yaygin hastane enfeksiyon kaynagi olan çoklu ilaca dirençli Pseudomonas aeruginosa ile mücadelede umut verdi.
