Türk Ve Suriyeli Çocuklar Şenlikte Buluştu

1. Spor ve Kültür Şenliği, TFF'nin Riva'daki tesislerinde düzenlendi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan: 'Çocuklarımızın yaralı yüreğine insanlık pansumanı yapmak için buradayız' 'Göç meselesi doğru yönetilebilirse, toplumlara dinamizm getiren unsurlara dönüşebilir, zenginlik haline gelebilir' 'Suriyeli çocukların kayıp nesil olmasına gönlümüz asla razı olmuyor' Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç: 'Türkiye Cumhuriyeti, hayatını kurtarmaya çalışan insanlara bir yuva oldu' TFF Başkanı Demirören: 'Aylan bebekleri unutmadık'

Türk ve Suriyeli çocukların kaynaşmasını amaçlayan 'Bir umut bir ufuk' projesi çerçevesinde, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği (TOGEMDER) iş birliği ile düzenlenen 1. Spor ve Kültür Şenliği yapıldı.

TFF'nin Riva'daki tesislerinde düzenlenen organizasyona Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, TFF Başkanı Yıldırım Demirören, TFF Başkan Vekili Servet Yardımcı, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Göksel Gümüşdağ, TOGEMDER Başkanı Saadet Gülbaran, Türkiye Futbol Adamları Derneği üyeleri, Türk ve Suriyeli çocuklar katıldı.

Açılış töreninde bir konuşma yapan Emine Erdoğan, 'Misafirimiz olan Suriyeli çocuklarla ülkemiz çocuklarının böyle anlamlı bir etkinlikte buluşturulması takdire şayandır. Bu güzel mekanı çocuklarımıza açan yetkilileri tebrik ediyorum. Bugün burada çocuklarımıza sadece güzel bir gün değil hayata tutunacakları bir dal veriyorsunuz. Barışa, sevgiye ve dostluğa bir yatırım yapıyor, insanlığın geleceğine tohum ekiyorsunuz. İnanıyorum ki bu yatırım ileride çok güzel meyveler verecek. İnsanlık için örnek bir girişim olarak tarihe geçecektir.' ifadelerini kullandı.

Suriye'de 6 yıldır bir dramın yaşandığını vurgulayan Erdoğan, '1 milyona yakın insan hayatını kaybetti. 6,5 milyon kişi yerinden, yurdundan edildi. Savaş tüm insanlığın yüreğinde onarılmaz yaralar açtı. Ülkemizde misafir ettiğimiz 2 milyon 800 bin Suriyeli mültecinin yaklaşık 1 milyon 300 bini kadınlardan oluşmakta. Savaşın yükünü en çok kadınlar ve çocuklar çekiyor. Nice masum yavru, sorumlusu olmadığı bir dünyanın yükünü taşıyor. Kimileri kimyasal silahlarla vuruluyor, kimileri hayatları boyunca savaşın psikolojik etkisini taşımak durumunda kalıyor. İşte, bizler bu ağır yüke omuz vermek, yaraları iyileştirmek üzere buradayız. Çocuklarımızın yaralı yüreğine insanlık pansumanı yapmak için buradayız. Nazım Hikmet'in dediği gibi, dünyayı verelim çocuklara. Hiç değilse bir günlüğüne. Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar. Türküler söyleyerek yıldızların arasında. Dünyayı çocuklara verelim, kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi. Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar. Dünyayı çocuklara verelim, bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı. Çocuklar dünyayı alacaklar elimizden ölümsüz ağaçlar dikecekler.' ifadelerini kullandı.

Tüm dünyanın duyarsız kaldığı Suriye meselesinde Türkiye'nin umudu temsil ettiğini belirten Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

'İnanıyorum ki çocuklarımızın bugün burada yaşadığı temsili birliktelik dünyanın büyüklerine de örnek olsun. Dünya arkadaşlığı bu şekilde öğrenecek inşallah. Din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın insan kardeşliğine doğru bir adım atılacaktır bugün. Bize bu duyguları yaşatan, bu umudu çocuklarımıza veren sivil toplum kuruluşlarımıza şükran borçluyuz. İnsanın dünyanın geleceğinden umudunu kestiği anda böylesi çabalar umutları yeniden diriltiyor. Tüm dünyanın duyarsız kaldığı bir konu karşısında çok şükür ki devletimiz ve milletimiz hep umudu temsil ediyor. Bayrağımız dalgalandığı her yerde insanlığı, vicdanı, merhameti hatırlatıyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Suriyeli mülteci kardeşlerimizle ilgili hizmeti sadece barınma ile sınırlı değil. Devletimiz uluslararası kurumlar tarafından da takdir gören kampların yanı sıra eğitim, sağlık ve psiko-sosyal desteklerle çok yönlü hizmetler veriyor. Dil, din, ırk ayrım yapmadan her zaman mazlumlara el uzatıyor. Zaman zaman mültecilerle bir araya geliyor kadınların sorunlarını dinliyorum. Sırtlarındaki ağır yükün yüreklerindeki memleket hasretinin biraz olsun azaldığını söylüyor minnetlerini ifade ediyorlar. Onlara bu yapılanların minnet konusu değil tarihimizin, inançlarımızın, değerlerimizin ve komşuluk hukukumuzun gereği olduğunu söylüyorum. Çocuklarımız bugün burada tattığı dostluğu ve kardeşliği, gelecekte hayatlarının tüm alanlarına yansıtacak barış düşüncesini içlerinde mayalayacaklar inşallah.'

- 'Spor kardeşliktir'

Göç meselesinin dünyada öncelikli gündem maddesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, 'Spor kardeşliktir, sadece bedenin değil ruhların da disipline edilmesidir. Böylesi buluşmalar, siyasetin, uluslararası politikaların sert, köşeli, rekabetçi yönlerini yumuşatarak daha nitelikli birlikteliklere vesile olacaktır inşallah. Çeşitli sebeplerle insanlık sürekli hareket halinde. Toplumlar yeni durumlarla karşılaşıyor, uyum politikaları geliştiriyor. Şayet göç meselesi doğru yönetilebilirse toplumlara dinamizm getiren unsurlara dönüşebilir, zenginlik haline gelebilir. Suriyeli kardeşlerimiz arasında büyük birikimlere sahip meslek sahibi insanlar var. Bu kardeşlerimiz Türkiye-Suriye arasında kalıcı dostluklar inşa etmeye vesile olabilirler. Kültür köprüsü kurabilirler.' değerlendirmesinde bulundu.

'Misafirlerimize Türkçenin zenginliklerini aktararak sorunsuz bir iletişim sağlamalıyız. Onları yeni bir dil öğrenme noktasında yüreklendirmeliyiz.' diyen Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

'Sivil toplum kuruluşlarımız, devlet kurumlarımız çok güzel imkanlar sağlamakta. Lütfen bu imkanı değerlendirin ve dil öğrenerek sosyal hayatın bir parçası olun. Suriyeli çocukların kayıp nesil olmasına gönlümüz asla razı olmuyor. Temel eğitimlerini alma noktasında seferberliğimizi daha da arttıralım. Gençlere üniversitede okuma imkanı oluşturalım. Yükseköğretim kurumumuz üniversitelerde Suriyeli gençler için özel öğrenci kontenjanı açmıştır. Savaşın yaralarını eğitim yatırımları ile bir nebze olsun arttırmamız gerekiyor. Tüm dünya çok kültürlülük reçeteleri arıyor. Birlikte yaşamanın formüllerini bulmaya çalışıyor. Bu konuda en iyi reçete bizim elimizdedir. Yüzyıllarca nice etnik unsuru bir arada yaşatmış tarihsel bir mirasa sahibiz. Geçmiş, geleceğimizin aynasıdır. Farklılıkların bir arada yaşama ufkunu besleyebilir, dünyaya yeni bir vizyon sunabiliriz. Kültürlerin kesişme noktası olan Türkiye bu alanda önemli bir misyon taşıyor. Bu misyonu yerine getirmek için el birliği, gönül birliği yapmak durumundayız. Devlet, millet olarak gücümüzü insanlığın hayrına adamalıyız. Bugün burada buluşan masum yavrularımızın gözlerindeki ışığı hiç söndürmemek, umut dolu bakışlarını daim kılmak sorumluluğumuzdur. Baharın en güzel günlerinde onları tabiatın içinde mutlu vaziyette görmek hepimize çok iyi geldi, ruhlarımızı onardı. Arif Nihat Asya ne güzel söylüyor, 'Çocuk çok sevdi ağacı, verirdi ona her kış, çiçekleri olaydı. Ağaç çok sevdi çocuğu, öperdi altın saçlarından, dudakları olaydı.' Çocuklarımızı bu bahar tazeliğinde buluşturan, onlara umut aşılayan herkese insanlık adına teşekkür ediyorum. Burada oluşan sinerjinin dünyanın tüm masumlarına umut kaynağı olmasını temenni ediyorum.'

- Bakan Kılıç: 'Türkiye Cumhuriyeti insanlara yuva oldu'

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ise yaptığı konuşmada, 'Türkiye Cumhuriyeti, hemen yanı başımızda bir caninin, bir diktatörün, insanlıktan nasibini almamış bir kişinin, ülkesini felakete sürüklemiş o yapının içinde 600 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, 3 milyondan fazla insanın evinden yurdundan edildiği bir durumda, hem kucağını hem evini hem kapısını hem aşını açarak Sayın Cumhurbaşkanı'mızın önderliğinde, oradan kaçıp hayatını kurtarmaya çalışan insanlara bir yuva oldu. Öncelikle tarih önünde ve önümüzdeki yıllar içinde Türkiye'nin bu anlamdaki duruşundan dolayı, bu insanlık üstü vazifesinden dolayı ülkemize bunu yaşatan Sayın Cumhurbaşkanı'mıza hepinizin huzurunda şükranlarımı sunuyorum.' ifadelerini kullandı.

Bakan Kılıç, Türkiye'nin sığınmacı sınavını alnının akıyla vermeye devam ettiğini vurgulayarak şunları söyledi:

'Çocuklarımız hepimizin göz bebeği, hepimizin geleceği, hepimizin üzerine titrediği, zaman zaman da sıkıntıya düştüklerinde başlarında gözyaşı döktüğümüz, dua ettiğimiz heyecanlarını, sevinçlerini ve hüzünlerini yüreğimizde hissettiğimiz en değerli varlıklarımızdır. Bundan 15 yıl sonra bugün hayata hazırlanmak için kendilerine destek verilen çocukların geldikleri noktayı görünce bu tür etkinliklerin değerini bir kez daha anlayacağız. Dünyada medeniyetin, demokrasinin, insan haklarının en büyük savunucuları ve bunu en iyi şekilde dünyaya yaydıklarını iddia edenlerin, Suriye krizi karşısında veremedikleri sınavdan dolayı tarih önünde yargılanacaklarını onlara hatırlatmak istiyorum. Her vefat eden, yurdundan edilen, göz yaşı akıtılan çocuğun yüreğinde hissettiği acıyı, tarih önünde hesap vermek zorunda kalacaklar. Biz bu imtihanı alnımızın akıyla veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Her kim olursa olsun, her nereden zulüm görürse görsün, herkese yardım etmekle emrolunmuş bir medeniyetiz.'

- Demirören: 'Aylan bebekleri unutmadık'

TFF Başkanı Yıldırım Demirören, federasyon olarak tesisleşme yatırımlarının yanında insana da yatırım yapmanın önemini bildiklerini anlatarak, 'Bu organizasyon tüm dünyaya örnek olmalı. Aylan bebekleri unutmadık. Aylan bebekleri yaşatacağız. Ahlaklı ve geçmişini unutmayan sporcular olarak yetiştireceğiz. Avrupa hem vicdanını hem de sınırlarını kapattığında Türkiye'nin Suriyeli dostlarımızı kucaklamasını da unutturmayacağız. Ve elbette Sayın Cumhurbaşkanı'mızın mültecilerle ilgili dünyaya örnek olan tavır ve çabalarını da aklımızdan hiç çıkarmayacağız, çıkarttırmayacağız.' diye konuştu.

TOGEMDER ile çok sayıda sosyal sorumluluk projesine imza attıklarının altını çizen Demirören, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası adaylığıyla ilgili, 'Türkiye olarak, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'nı düzenlemeye talibiz. Ve eminiz ki, bu turnuvayı alan ilk Müslüman ülke olacağız. Öyle ki, bu dev organizasyona, şampiyonluğa oynayacak güçlü bir milli takımla hazırlanmalıyız.' ifadelerini kullandı.

Demirören ayrıca, Türk vatandaşlığına geçirilip 14 Yaş Altı Milli Takımı'nda forma giymeye başlayan Suriyeli Adem Metin Türk'ü sahneye davet ederek, 'Adem'e şimdiden yeni Messi gözüyle bakılıyor. Bakanlar Kurulunun kararı ve Sayın Cumhurbaşkanı'mızın imzasıyla Türk vatandaşlığına geçen Adem inanıyorum ki A Milli Takımı'mızda bizim geleceğimiz olacak. Sadece Adem değil başka kardeşlerimiz de çıkacak.' şeklinde konuştu.

TOGEMDER Başkanı Saadet Gülbaran ise Türkiye'nin duyarlı bir ülke olarak savaş mağdurlarına sahip çıktığını vurgulayarak, 'Misafirlerimize en iyi yaşamı sunmaya çalışıyoruz. Önceliğimiz her zaman çocuklar olmuştur. TFF ile düzenlediğimiz şenliğimizde çocuklarımıza unutulmaz bir gün armağan etmek istedik.' dedi.

Konuşmaların ardından TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Emine Erdoğan'a plaket takdim etti.

Daha sonra eski milli futbolculardan oluşan şöhretler karması, Türk ve Suriyeli çocukların yer aldığı takıma karşı gösteri maçı yaptı. Emine Erdoğan'ın başlama vuruşunu yaptığı maç 2-2 sona erdi.

Emine Erdoğan, daha sonra etkinlik alanında bulunan stantları gezdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile