Türk Yardım Kuruluşları Çad'a Yardım Ediyor

Bir Afrika ülkesi olan Çad, çok ciddi bir gıda ve su sıkıntısı çekiyor. Türkiye’de ve Kıbrıs’ta eğitim gören 500 Çadlı öğrenci bu gerçeğe dikkat çekmek için 6 Eylül günü buluştu. Maltepe Şehit Mustafa Kaymakçı İmam Hatip Lisesi Konferans Salonu’nunda gerçekleşen konferansta, Çad’a ciddi yardımlarda bulunan Deniz Feneri Derneğinin Genel Başkanı Avukat Mehmet Cengiz konuşma yaptı.

Türk yardım uçağı Çad’a insani yardım götürdü

Bugüne kadar Deniz Feneri Derneği olarak Dünya’nın 65 ülkesine yardım ulaştırdıklarını belirten Mehmet Cengiz, "Çad özelinde Deniz Feneri Derneği’nin faaliyetleri ile ilgili bilgi vermek gerekirse, 2004 yılında Çad’da büyükelçimiz Profesör Ahmet Kavas hocamızın bizi arayıp Çadlı bir heyetle sizi ziyarete gelmek istiyoruz demesiyle başladı.

40 kişilik Çadlı bir heyetle büyükelçimiz bizi ziyaret etti. O dönemde Orta Afrika Cumhuriyeti’nde çatışmalar nedeniyle bir insani kriz yaşanmıştı. Deniz Feneri Derneği, TİKA ve AFAD ile birlikte insani yardım uçağını Çad’a indirmiş ve insani yardım dağıtımı gerçekleştirmiştir" dedi.



Türk yardım dernekleri Çad’ta su kuyuları açtı

Çad’taki su sıkıntısına dikkat çeken Mehmet Cengiz, "Yardım gönüllüsü olarak Çad’a gönderdiğimiz bir avukat abimiz geri döndüğünde bize Çad’taki köylerin bir çoğunda içilebilir suyun olmadığını, suya ulaşmak için 10 km yolculuk yapılması gerektiğini anlatmıştı. Susuz köylerin suya ihtiyacı olduğunu anlatmıştı. "Deniz Feneri Derneği 100 adet Çad köyüne, 100 tane su kuyusu açabilir mi?" diye sormuştu. Çok kısa zamanda 100 tane bağışçımız çıktı ve biz 100 tane köye, 100 tane içilebilir su çıkan kuyu açtık. Bu sadece Deniz Feneri Derneğinin açmış olduğu su kuyular. Büyükelçimizden aldığım bilgiye göre, diğer Türk sivil toplum kuruluşları ve TİKA’nın yardımlarıyla binlerce su kuyusu açıldığını, Çad’a içilebilir su konusunda ciddi yardımlar yapıldığını öğrendim. Bunun için milletimize ve bağışçılarımıza ne kadar teşekkür etsem az" ifadelerini kullandı.

"İnsani yardımları daha kalıcı hale getirmek istiyoruz"

Deniz Feneri Derneği Başkanı Cengiz, dernek olarak insani yardım çalışmalarına devam etmek istediklerini söyledi ve “Biz bu insani yardımları daha kalıcı hale getirmek istiyoruz. Ahmet Kavas hocamızın destekleri ile yeni bir merkez kurduk Akem. Görüyorsunuz flamalarını, Afrika Koordinasyon ve Eğitim Merkezi. Bu merkez özellikle değerli kardeşlerim olan, Türkiye’de lisans ve lisans üstü eğitim gören kardeşlerime sesleniyorum, burası Afrika özelinde butik bir kütüphane olacak ve Afrika ile ilgili toplayabildiğimiz, dünyadaki tüm eserleri bu araştırma merkezinde, bu kütüphanemizde toplayacağız. Gerek Türkiye’de eğitim gören lisansüstü Afrikalı kardeşlerimiz, gerekse Afrika’yı çalışan Türk akademisyen araştırmacılarımız, bu merkezde inşallah çok çeşitli çalışmalar yapacaklar. Afrika’nın kalkınmasına yönelik eğitim, sağlık, kalkınma, tarım, hayvancılık gibi değişik projeler geliştireceğiz. Bundan sonra doğru bilgi ile Afrika’yı önce tanımak, sonra gerekli çalışmaları ve projeleri uygulamak noktasında bu merkezin geleceğe dair çok iyi işler yapacağını ümit ediyoruz. Çad, Afrika’nın önemli bir ülkesi. Sizler ne kadar ilgi gösterirseniz bu merkezin çalışmaları o kadar verimli olacaktır. Bu merkezin bir özelliği de Türkiye’de sizler gibi eğitim gören Afrikalı kardeşlerimizin kendi meslek dallarında ve eğilim olduğu alanlarda, sahada niteliklerinin artmasına yönelik, iş adamları derneklerimiz ile odalarla, borsalarla yapacağımız ortak projelerle akademik çalışmalar yaparken de kendi mesleklerine yönelik projeler geliştirmiş olacağız" diye konuştu.



"Hak ve adalet merkezli bir dünya"

Türkiye’nin yaptığı yardım çalışmaları ile ön plana çıktığından bahseden Mehmet Cengiz, "Türkiye’nin insan merkezli, hak ve adalet merkezli bir anlayışla göstermiş olduğu bu gayretlerin bütün dünya coğrafyalarında çok önemli sempati oluşturduğunu ve Türkiye’ye teveccühlerinin oluşturduğunun bilincindeyiz. Türkiye’nin bu yaklaşımının, iletişiminde yardımıyla ben inanıyorum ki dünyanın her tarafına dalga dalga yayılacak. Baskı, zulüm ve güce dayalı bir sistem yerine, hak ve adalet merkezli bir dünya kurulması noktasında Türkiye, topyekün bir itici güç olacaktır. Hak, adalet ve insan merkezli dünyada yeni bir düzen kurulacaktır inşallah. Karşımda geleceğin meclis üyelerini, diplomatlarını, uluslararası iş adamlarını ve Türkiye’nin iyi niyet elçilerini görüyorum. Allah yolunuzu açık etsin” dedi.