TBMM'de düzenlenen Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu 73. Toplantısı devam ediyor.
AK Parti İçel Milletvekili ve Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Türk Grubu Üyesi Çiğdem Ökten, toplantıda, bazı konuşmacıların Türkiye'yi Kıbrıs'ta "işgalci" olarak nitelendirmesine tepki gösterdi. "İşgalci" tabirinin asla kabul edilemeyeceğini belirten Ökten, "1974 yılında yapılan, bir barış harekatıydı. Bizim Kıbrıs'ta bugün de isteğimiz barıştan başka bir şey değil" dedi.
TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı ve Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Türk Grubu Üyesi Mehmet Tekelioğlu da Türkiye ile ilgili eleştiriler yapılabileceğini, ancak bu eleştirilerin, Türkiye'nin AB üyesi olma hedefine katkı sağlaması gerektiğini ifade etti.
Türkiye'de toplumun her kesiminin, AB üyeliği konusunda ittifak halinde olduğunu kaydeden Tekelioğlu, şunları söyledi:
"Kamuoyu yoklaması yapılsa, 'Türkiye'nin AB normlarına kavuşmasını ister mi?' diye, emenim ki 'evet' yanıtı çıkacaktır. Ancak, 'Türkiye AB'ye üye olabilir mi?', ya da 'AB Türkiye'yi üye olarak alır mı?' diye sorulursa aynı oranda 'evet' yanıtı alınamayabilir.
AB'nin Türkiye'ye uyguladığı müeyyideler, kamuoyunu etkiliyor. Ama sorunları giderebiliriz. Vize konusundaki adımlar, bu konuda kamuoyunu olumlu yönde etkileyebilir.
'AB'nin Türkiye'ye daha çok ihtiyacı var' demiyorum. Türkiye'nin ihtiyacı var ama Türkiye'nin büyük nüfusu, potansiyeli ile gelecekte AB'ye çok daha önemli katkılar sağlayabilecektir."
-"Meclis Başkanımızın bu toplantıya katılması büyük bir nezakettir"
Toplantıda, Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Alaattin Büyükkaya, komisyon üyelerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Büyükkaya, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile AB Bakanı Egemen Bağış'ın toplantıdan ayrılmasına yönelik eleştirilere yanıt verdi.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'un toplantıların hiçbirine katılmadığını anımsatan Büyükkaya, "Meclis Başkanımızın bu toplantıya katılması büyük bir nezakettir. Bu konuya verdiği önemi gösteriyor" diye konuştu.
Büyükkaya, Egemen Bağış'ın toplantıdan ayrılma nedenini kendisinin açıkladığını belirterek, "Kendisi Brüksel'de yapılan toplantıların hepsine katılıyor. Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle bir çok toplantıya katılmıyor" dedi.
-"Barış Harekatı garantörlük hakkıydı"
Konuşmalarda genellikle Kıbrıs konusunun ön plana çıkarıldığını belirten Büyükkaya, bunu yanlış bulduğunu ifade etti.
Büyükkaya, toplantının Türkiye-AB ilişkileri kapsamında gerçekleştirildiğini, Kıbrıs konusunun, görüşülmesi gereken konulardan yalnızca birisi olduğunu belirterek, diğer konuların da tartışılmasını istedi. Büyükkaya, "Katılımcılar Kıbrıs konusunu tartışıyor. Avrupa Parlamentosu'nu temsil ettiğini söyleyen arkadaşlar kendilerini sorgulamalılar: Avrupa Komisyonu'nun temsil noktasında mı konuyu ele alıyorlar yoksa Kıbrıs Rum kesimi ya da Yunanistan'ı temsilen mi konuşuyorlar?" diye konuştu.
Büyükkaya, Kıbrıs konusunun daha geniş bir şekilde tartışılabileceğini ancak bunun için ayrı bir toplantı düzenlenebileceğini dile getirdi.
Kıbrıs Anayasası'nın 1960 yılında yapıldığını, iki halka dayalı bir devlet oluşturulduğunu ve Türkiye, İngiltere ve Yunanistan'ın garantör ülke olarak kabul edildiğine dikkati çeken Büyükkaya, Yunanistan'ın, Kıbrıs'ın tamamını temsil ettiğini söylemesinin, söz konusu anayasayı inkar ettiği anlamına geleceğini ifade etti.
Büyükkaya ayrıca, Türkiye'nin 1974 yılında Kıbrıs'a barış harekatını, garantörlük hakkını kullanarak yaptığını söyledi.
Çözüm arayışı kapsamında, Kıbrıs Türklerinin Anna Planı'nı kabul ettiğini, ancak Rum kesiminin kabul etmediğini anımsatan Büyükkaya, daha sonra Kıbrıs Rum kesiminin AB üyesi olarak kabul edildiğini söyledi.
-"En geç 3 yılda gereğini yaparız"
Türkiye'nin AB üyelik sürecine değinen Büyükkaya, 23 ve 24. fasılların Kıbrıs Rum kesimince bloke edildiğini hatırlattı.
Üyelik için öncelikle bu fasılların görüşülmesi, ardından diğer fasıllara geçilmesi gerektiğini anlatan Büyükkaya, bunun bir konsey kararı olduğunu, buna rağmen söz konusu fasılların bloke edildiğini belirterek, "Konsey kararındaki imza mı yanlış blokaj kararındaki imza mı?" diye sordu.
Türkiye'nin AB üyeliğini arzu ettiğini, bu nedenle uzun süredir mücadele içinde olduğunu belirten ve AB'nin bu süreçteki tavrını eleştiren Büyükkaya, "Fasılları açın, en geç 3 yılda bütün bunların gereğini yapmaya hazırız. Hatta 2 yılda bile gerçekleştirebiliriz. AB'ye üye olup olmama meselesini sonra tartışalım. Neden görüşmeleri engelliyoruz.? Tarih koyalım, yapamazsak ikili ilişkilerimizi dondurabilirsiniz" dedi.
Büyükkaya, Türkiye'nin, ekonomik ve diğer kriterler açısından şu an AB üyesi ülkelerin çoğundan durumunun daha iyi olduğuna dikkati çekti.
-"Bunu siz istediniz"
Alaattin Büyükkaya, Türkiye'nin Kıbrıs'ta "işgalci" olarak nitelendirilmesine de tepki gösterdi. Büyükkaya"(İşgal) sözcüğünü kesinlikle reddediyoruz. Garantör ülke sıfatı ile gittik oraya. Rumlar ve Türkler için garantördük. Onların da güvenliğini sağladık" dedi.
Büyükkaya, "O zaman neden hala Kıbrıs'ta Türk askeri var?" sorusuna karşılık, "Annan Planı eğer kabul edilseydi, kademeli olarak Türk askeri oradan çekilecekti. Anlaşma sağlanamadığı için Türk askeri adada. Annan Planı'nı önce kabul, sonra reddediniz. Bunu siz istediniz" diye konuştu.
-"(Sosis deposu köpeklere teslim edilemez) de etik değildi"
Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkan Yardımcısı Ali Şahin de "aylak bakkal" benzetmesini eleştirdi.
Bunun etik olmadığını ve kabul edilebilir bir benzetme olarak da görmediğini vurgulayan Şahin, "Siyaseten bu üslubu beğenmiyorum. Ayrıca bu benzetme ekonomik değerleri ile kıyaslandığında zaten Türkiye için uyuşmayan bir benzetme" dedi.
Şahin, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in danışmanı, Hristiyan Demokrat Parti Ekonomi Konseyi Başkanı Kurt Lauk'ın'ın, Kıbrıs Rum kesimini kastederek, "sosis deposu köpeklere teslim edilemez" ifadesini de etik bulmadığını söyledi.
-türkiye-ab Kpk 73. Toplantısı
Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Alaattin Büyükkaya, AB yetkililerine, "Fasılları açın, en geç 3 yılda bütün bunların gereğini yapmaya hazırız. Hatta 2 yılda bile gerçekleştirebiliriz. Tarih koyalım, yapamazsak ikili ilişkilerimizi dondurabilirsiniz" çağrısında bulundu.