Polh, Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Hiçyılmaz'ı makamında ziyaret etti.
Hiçyılmaz, ziyarette yaptığı konuşmada, Türkiye ile Almanya arasındaki, geçmişten gelen dostluğun ticareti olumlu etkilediğini söyledi.
Almanya'nın Türkiye'nin en iyi ticaret ortağı olduğunu ifade eden Hiçyılmaz, ihracat ve ithalatta Almanya'nın ilk sırada yer aldığını kaydetti.
Hiçyılmaz, ülkeler arasında ticaret yapılabilmesi için iş adamlarının rahatça birbirlerini ziyaret etmeleri gerektiğini belirterek, "Ticaretin önündeki en büyük engeli vize uygulaması olarak görmekteyiz. Almanya'daki bazı fuarlara katılımların çok az olduğu ifade ediliyor. Bu durumun Almanya'nın vize konusunda hassas davranmasından kaynaklanıyor diye düşünüyoruz. Özellikle iş adamlarına yönelik vize kolaylığı getirilmesini istiyoruz" dedi.
Karayolu taşımacılığında da özellikle Bulgaristan ve Avusturya'dan geçişlerde sıkıntı yaşandığını vurgulayan Hiçyılmaz, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda üzerine düşenin büyük bir kısmını yerine getirmesine rağmen, başta Almanya olmak üzere bu konuda zorluk çıkaran ülkeler olduğunu ifade etti.
Hiçyılmaz, dünyada yaşanan ekonomik krizden AB üyesi ülkelerin de etkilenmesine rağmen Türkiye'nin güçlü ekonomik yapısı nedeniyle bundan çok fazla zarar görmediğini dile getirerek, Türkiye'nin birçok AB üyesi ülkeden ekonomik olarak çok daha iyi durumda olduğunu vurguladı.
Almanya ile Türkiye arasındaki ikili ilişkilerde en büyük eksikliğin mahkeme kararlarının karşılıklı olarak tanınmaması olduğunu öne süren Hiçyılmaz, Almanya'daki Türk vatandaşlarının sayısı ve iki ülke arasındaki ticaret hacminin büyüklüğü nedeniyle hem medeni hukuk hem de ticaret hukukuna dayalı mahkeme kararlarının karşılıklı olarak uygulanabilir olması gerektiğini düşündüklerini sözlerine ekledi.
-"Türkiye'de 5 bini aşkın Alman şirketi faaliyet gösteriyor"
Büyükelçi Eberhard Pohl ise karşılıklı ticaretin geliştirilebilmesi için yaşanan sorunların tanımlanabilmesinin büyük önemi olduğunu, bu nedenle hem Almanya hem de Türkiye tarafından nelerin yapılması gerektiğinin konuşulması gerektiğini anlattı.
Almanya'nın Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olduğunu dile getiren Pohl, şöyle devam etti:
"Türkiye'de 5 bini aşkın Alman şirketi faaliyet göstermektedir. Bu firma temsilcileri de her zaman Türkiye'de işbirliği için güzel imkanların mevcut olduğunu söylemektedir. Yıllar boyunca süren karşılıklı iş birliğine baktığımızda da doğrudan yatırımların mevcut olduğunu görüyoruz. Bizler doğrudan yatırımın devam etmesi gerektiği görüşündeyiz. İthalat ve ihracatın yanında burada rüzgar, güneş ve su gibi yenilenebilir enerji konusunda büyük bir potansiyel olduğu görülüyor. Örneğin İstanbu'da SAP firmasına ait bir araştırma merkezi inşa edildi. Bu yatırım potansiyelin ne kadar geliştirilebilir olduğunu gösteriyor. Sadece ithalat ve ihracat rakamlarının dışında da ne denli büyük bir potansiyel olduğunu bize gösteriyor."
Pohl, Almanya Federal Cumhuriyetinin yatırım yapan firmaları, iş adamlarını desteklediğini vurgulayarak, büyükelçiliğin de karşılıklı mübadelede bulunması için platform oluşturmaya çalıştığını anlattı.
-"Fahri konsoloslara vize için referans yetkisi verildi"
Vize konusunda büyükelçilik ve başkonsolosluğa önemli görevler düştüğünü ifade eden Pohl, şöyle konuştu:
"Bu anlamda sadece ticari ilişkileri değil, öğrenci değişimini ve kültürel değişimleri de gözetmemiz gerekiyor. Büyükelçilik olarak schengen sistemi çerçevesinde elimizden gelen her türlü teşviki ve desteği vermeye hazırız ki iş adamları karşılıklı iş birliklerini sağlayabilsinler. Bu çerçevede onlara engel koymak değil, tam tersi onlara kanunlar doğrultusunda yardımcı olmayı amaçlıyoruz, bu çerçevede de uzun vadeli vize vermeye çalışıyoruz. Ticari vize başvurularının yüzde 98'i onaylanıyor ve sadece yüzde 2 gibi çok küçük bir dilim reddediliyor. İş adamlarına mümkün olduğu kadar 3 yıllık vize vermeye çalışıyoruz ama 5 yıla kadar da vize vermeye gayret ediyoruz. Vize başvuralarını doğrudan büyükelçilikte almayıp, birçok kente bürolar kurarak oralara başvurulması imkanını sağladık ki insanlar zamandan tasarruf etsin. Fahri konsoloslara da referans yetkisi vererek her türlü kolaylığı sağlamaya çalışıyoruz."
-Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakereleri
Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin müzakereler sonucu mümkün olduğunu kaydeden Pohl, "Geçmiş dönemde de Sayın Şansölye Angela Merkel, çok net ve açık biçimde, birçok kere, 'Türkiye ile müzakere sürecini bütünüyle desteklediğini ve ayrıca başka müzakere fasılları açılmasını da arzu ettiğini, Türkiye'nin AB'ye yakınlaştırılmasını dilediğini' ifade etmiştir. Tıpkı Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gibi, neredeyse aynı sözleri kullanarak, 'Müzakereler tamamlandıktan sonra Türkiye'nin tam üye olup olmayacağına kendisinin karar vereceğini' ifade etmiştir. Elbette ki siyasi anlamda, her iki tarafta da Almanya'da da Türkiye'de de, siyasi blokajlar ve engellerden söz etmek mümkün. Üyeliğin de söz konusu olabilmesi için yine iş adamlarını göreve davet etmek istiyoruz" diye konuştu.
Pohl, yakın bir sürede "bölgesel siyaset, bölgesel politika" başlıklı yeni bir fasıl açılmasını umduklarını belirterek, "Çalışma ve sosyal güvenlik, rekabet gibi fasıllarla ilgili olarak ise şu an blokajlar söz konusu. Onun haricinde Ankara Protokolü nedeniyle yine bir takım engeller söz konusu. Bu bilhassa çok üzücü. Çünkü bir o kadar önemli olan adalet, enerji gibi konuların açılmasını ümit ediyorduk. Burada önemli olan bir an evvel yola devam edebilmektir" ifadelerini kullandı.
KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, Büyükelçi Pohl'a odanın plaketini verdi.
Türkiye-almanya İlişkileri
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl, Almanya'ya Türk iş adamları tarafından yapılan ticari vize başvurularının yüzde 98'inin onaylandığını, yüzde 2 gibi küçük bir dilimin ise reddedildiğini belirtti.