Şimşek, Die Welt gazetesine verdiği mülakatta, “Babam öldürüldüğünde neredeyse suçlu çıkarılmak istendi. Polis babama iftira atarak, ailesinden ifade almaya çalıştı. Almanya'da bunların yaşanabileceği hiç aklıma gelmezdi.” ifadelerini kullandı. Şimşek, babası öldürüldükten sonra yaşadıkları ile ilgili olarak şunları anlattı: “Çok kötü zamanlardı. Babamın işlenen suçun kurbanı değil, bir parçası olduğu düşünen polis yıllarca ailemi izledi. Hatta bir polis memuru anneme, ölmüş kocasının ‘bayan arkadaşı ve onların iki çocuğuna ait olduğunu' söylediği bir fotoğraf bile gösterdi. Bize bu kişilerin babamın ikinci ailesi olduğu söylendi. Annem ise gayet soğukkanlı şekilde ‘eğer öyleyse bu çocukları da kucaklamaya hazırız' dedi.
Biz yaşananların kurbanı olmamıza rağmen, buna izin verilmedi.” Annesinin “ikinci aile” suçlamasına hiç inanmadığını belirten Şimşek, “Allah'tan annem buna inanmadı. Bu çok yaralayıcı bir şey olmasına rağmen, oynanan oyunu fark etti. Ben daha 14 yaşında olmama rağmen, bana bile iki kardeşim daha olduğunu öğrenmenin nasıl bir duygu olduğunu sordular. Daha sonra emniyet yetkilileri bunun polisin bir taktiği olduğunu kendileri de itiraf etti.” dedi.
Şimşek, bütün bunların üzerine bir mahkumun verdiği ifadeyi esas alan polisin, öldürülen babasını bir de uyuşturucu kaçakçılarına kuryelik yapmakla suçladığını ifade etti.
Şimşek, “Suçluların ortaya çıkmasına elbette sevindik. Fakat Almanya'da ne kadar istendiğimizi ve güvende olup olmadığımızı sormaya başladık. Biz burada doğduğumuz için kendimizi Alman sayıyoruz. Peki, Almanya bizi öyle görüyor mu?” diye sordu. Şimşek, “Türkiye'de Almanlar öldürülse ‘patates cinayeti' işlendi demezdim.” şeklinde konuştu.
“Türkiye'de Almanlar Öldürülse ‘Patates Cinayeti' İşlendi Demezdim”
Almanya'da ırkçı terör hücresi Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) tarafından işlenen cinayetlerin ilk kurbanı olan Ispartalı Enver Şimşek'in kızı Semiya Şimsek, yarından itibaren kitapçı raflarında yerini alacak “Acı Vatan” adlı kitabı çerçevesinde Alman basınına konuştu.