28 Şubat Sivil Savunma Günü ve 1-7 Mart Deprem Haftası nedeniyle açıklama yapan AFAD Başkanlığı, sadece depremler nedeniyle, 1950’lerden günümüze kadar yaklaşık 32 bin vatandaşın hayatını kaybettiğini kaydetti.
Son 60 yıllık istatistiklere bakıldığında; doğal afetlerin Türkiye'de neden olduğu doğrudan ve dolaylı ekonomik kayıplar Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH)'nın yüzde 3’ü kadar. Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı (UDSEP-2023) ile 2023 yılına kadar deprem konusunda bir yol haritası çizildi. AFAD Başkanlığı, bakanlıklar, ilgili kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarının katılım ve destekleri ile afet ve acil durumlara müdahale çalışmalarını, ilk üst plan niteliğinde tanımlayan Ulusal Afet Müdahale Planı hazırlık çalışmaları tamamlanma aşamasına geldi.
Bu çerçevede; ulusal ve yerel düzeyde, olayın türü ve ölçeğine göre esnek yapıda müdahale organizasyon sistemi oluşturuluyor. Başkanlık; afet bölgesinde sunulacak hizmetlerle ilgili olarak her bakanlık, kapasite geliştirmek ve süreçleri iyileştirmek üzere görevlendirildi. Afet öncesi, sırası ve sonrasında olmak üzere yapılacak çalışmalar tanımlandı. Ülke olarak depremlerden en az zarar görmenin en önemli bileşeni ise eğitim ve farkındalık çalışmaları. AFAD, bu kapsamda 2013 yılını 'eğitim seferberlik yılı' olarak ilan etti.
SALDIRI HALİNDE HALK CEPTEN UYARILACAK
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, depremin yanı sıra hava saldırıları, Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer (KBRN) tehdit ve tehlikeleri ile afet tehlikesi uyarı haberlerinin halka ulaştırılması için AFAD ve TÜBİTAK tarafından projeler hazırlandı. Bu projeler kapsamında tehlike uyarı haberleri, AFAD tarafından GSM operatörleri kanallarından yararlanılarak halka cep telefonlarına mesaj olarak iletilecek. Kimyasal, biyolojik veya radyoaktif tehlike ve kirlenmenin meydana gelmesi durumunda KBRN ekiplerinin araç gereç ve malzeme ile donatılarak müdahale kapasiteleri geliştirildi.
Türkiye’de Depremden 63 Yılda 32 Bin Kişi Öldü
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye topraklarının yüzde 66’sının bir ve ikinci derece deprem bölgesi olduğunu belirterek, nüfusun yüzde 70’i ve büyük sanayi sitelerinin yüzde 75’inin kurulu olduğu bölgelerde deprem riskinin yüksek olduğunu bildirdi.