Türkiye'de Her 5 Kisiden 1'I Obezite Ile Savasiyor

Obezite, vücut agirligi ve özellikle yag oraninin, saglik üzerinde olumsuz etkiler olusturacak derecede fazla olmasi durumu olarak tanimlanirken, Türkiye Istatistik Kurumu (TÜIK) verilerine göre, ülkemizde her 5 kisiden 1’inin obez oldugu görülüyor. Medicana Konya Hastanesi Gastroenteroloji Uzmani Doç. Dr. Bilal Toka, obezitenin artmasinin sebebini sedanter (hareketsiz) yasam tarzi ve beslenmede hazir gidalarin çok fazla tüketilmesi olarak açikladi.

Obezitenin sadece fiziki olarak degil, saglik açisindan da birçok zarari bulunuyor.

"Alinan kalori ile harcanan kalori dengede olmali"

Anne karninda baslayan ve yasam boyu devam eden bir süreç olan beslenme büyük önem arz ediyor. Çocuklarda büyüme ve gelismenin saglikli olabilmesi için yeterli ve dengeli beslenmenin olmasi gerektigini kaydeden Doç. Dr. Bilal Toka, yetiskinlerde ise; yasa, cinsiyete, yaptigi ise, genetik özelliklere ve saglik durumuna göre degisen günlük kalori miktarinin asilmamasi gerektigini ifade etti.

Saglikli bir yasam sürdürmek için, alinan kalori ile harcanan kalorinin dengede tutulmasi gerektigini vurgulayan Doç. Dr. Bilal Toka, “Asiri kalori aliminin yani sira düsük kalori tüketimi de, artan enerjinin vücutta yag olarak depolanmasina ve obezitenin olusmasina yol açar. Özellikle santral ya da elma tipi obezite, kronik saglik sorunlarinin olusmasi açisindan daha yüksek risk barindirmaktadir” seklinde konustu.



"Kalp hastaliklari, diyabet ve hipertansiyon riskini artirir"

Obezitenin etkili bir sekilde yönetilmesi ve tedavi edilmesi birey ve toplum sagligi açisindan büyük önem tasiyor. Obezitenin baska hastaliklara da davetiye çikardigini söyleyen Doç. Dr. Bilal Toka, “Obez hastalarda uyku bozukluklari, asiri terleme, nefes almada zorluklar, horlama, çabuk yorulma, ayaklarda ödem, adet düzensizlikleri, cinsel islev bozukluklari, sirt agrilari, reflü, siskinlik ve kabizlik gibi birçok sikayet görülebilir. Ayrica kalp ve damar hastaliklari, tip 2 diyabet, bazi kanser türleri, hipertansiyon, depresyon, karaciger yaglanmasi ve siroz gibi birçok ciddi hastaligin olusmasinda da obezite ciddi bir faktördür. Kisacasi fazla kalori alimi kronik hastaliklari da beraberinde getirir” diye konustu.



Türkiye, obezitede ilk siralarda

Dünya Saglik Örgütü’nün 2024 verilerine göre, Türkiye, yüzde 66.8’lik oranla Avrupa’nin en obez ülkesi konumunda bulunuyor. Saglikli bir toplum olabilmek için bu verilerin degismesi gerektigine dikkat çeken Gastroentroloji Uzmani Doç. Dr. Bilal Toka, “Obezitenin tedavisinde ilk seçenek her zaman diyet ve egzersizle desteklenen bir yasam tarzi degisikligi olmasi gerekir. Diyet ve egzersizle yeterli kilo kaybi saglayamayan hastalarda ilaçlar, endoskopik ve cerrahi tedaviler uygulanabilir” ifadelerini kullandi.

"Mide balonu, cerrahi bir islem degildir"

Son yillarda teknolojideki gelismeler sayesinde endoskopik olarak obezitenin yönetimi ve tedavisinde büyük kolayliklar saglandigina dikkat çeken Doç. Dr. Bilal Toka, “Endoskopik tedaviler, daha az invazif olmalari ve daha az risk tasimalari nedeniyle giderek daha fazla popülerlik kazanmaktadir. Baslica mide botoksu, mide balonu ve endoskopik sütürlerle uygulanan gastroplasti yöntemlerini içermektedir. En yaygin uygulanan endoskopik tedavi yöntemi ise mide balonu yöntemidir. Bu islemde, bir endoskop araciligiyla mideye yerlestirilen sisirilebilir bir balon, mide hacmini artirarak tokluk hissini artirir. Bu sayede, kisiler daha az yemek yemekte ve kilo vermeye baslamaktadir. Mide balonu tedavisi, cerrahi bir islem olmamasi nedeniyle bazi avantajlar sunmaktadir. Hastalar, mide balonu çikartilana kadar normal günlük aktivitelerine devam edebilir. Ayrica mide balonu, obeziteye bagli diyabet gibi bazi saglik sorunlarini da iyilestirebilir veya kontrol altina alabilir. Endoskopik gastroplastiler ise cerrahi tedavilere önemli bir alternatif olarak öne çikmakta, ameliyatsiz olarak mide hacminin endoskopik sütürlerle küçültülmesi esasina dayanmaktadir. Cerrahi tedavi seçenekleri gastrik by-pass ve sleeve gastrektomi gibi çesitli mide ve barsak ameliyatlarini içermektedir. Sindirim sisteminde kalici degisiklikler olusturmasi nedeniyle ancak ileri derecede obez olan hastalarda tercih edilmektedir. Sonuç olarak her hasta için en uygun tedavi seçeneginin belirlenmesi gerekir ve deneyimli bir hekim kontrolünde detayli bir incelemeyle kisiye özel tedavi seçimleri büyük önem tasir” dedi.