Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) İstanbul Saha Sorumlusu Utku Güven, Türkiye'de mültecilerin kentlere entegre olması ve hizmetlerden yararlanması için büyük bir çaba olduğunu belirterek, "Bizim stratejimiz, Türkiye'de yapılan bu çabaları fon imkanlarıyla desteklemek. Hem yerel halka dokunacak hem de mültecilere dokunacak şekilde bu destekleri vermek." dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından "Şehircilik ve Mutlu Şehir" ana temasıyla bu yıl 3'üncüsü düzenlenen Kartepe Zirvesi'ndeki "Şehir İçinde Şehir" başlıklı oturumda konuşan Güven, dünyada 250 milyon göçmen olduğunu ve bunun 25 milyonun mülteci olduğunu söyledi.
Dünyada her gün 37 bin insanın çatışmalar ve zulüm nedeniyle zorla yerinden edildiğini aktaran Utku Güven, "Mültecilerin şu anda yüzde 60'ı kentlerde yaşıyor. Bu global bir rakam. Suriye krizinden sonra komşu ülkelere baktığımızda, kamplarda yaşayan nüfus yüzde 9, Türkiye'de ise yüzde 1. Aslında mülteciler kentlerde yaşıyor." diye konuştu.
Güven, İstanbul'un kentleşmenin en yoğun yaşandığı yer olduğuna dikkati çekerek, "İstanbul'da 600 bin mülteci yaşıyor. Hem İstanbul hem de diğer büyük şehirler mülteciler için çekim alanı. Neden çekim alanı? İş imkanları daha fazla, kendi sosyal ağları daha fazla, eğitim ve sağlık hizmetlerindeki çeşitlilik daha fazla." ifadelerini kullandı.
Büyükşehirde yaşayan mültecilerin kronik yoksulluk, dışlanma ve ayrımcılık, kayıt dışı çalışma gibi zorluklarla karşılaştıklarını anlatan Utku Güven, Türkiye'nin, mültecileri kayıt altına alma, sosyal koruma ve tamamlayıcı hizmetlerden faydalanmalarını sağlama, kendi işlerini kurmaları veya meslek edindirme konusunda çok fazla çalıştığını vurguladı.
"Türkiye'de mültecilerin kentlere entegre olması ve hizmetlerden yararlanması için büyük bir çaba var." diyen Güven, "Bizim stratejimiz, Türkiye'de yapılan bu çabaları fon imkanlarıyla desteklemek. Hem yerel halka dokunacak hem de mültecilere dokunacak şekilde bu destekleri vermek." şeklinde konuştu.
Utku Güven, İstanbul'un çok büyük bir mülteci nüfusunu barındırdığına işaret ederek, "600 bin mültecinin tek bir noktada yaşadığı çok az yer var dünyada. Bu anlamda özellikle mültecilerin entegrasyonu için yerel yönetimlerle çalışmak bizim için çok önemli. Bir mülteci için ilk olarak hizmet alabileceği yer yerel yönetimler." değerlendirmesinde bulundu.
- "Göçmenler gittikleri yere zenginlik katar"
Londra Regent's Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Jonathan Liu, göçmenlerin gittikleri yere zenginlik kattığını belirterek, buna örnekler verdi.
Liu, İngiltere'de 1950'li yıllarda çok az sayıda Çin restoranı olduğunu ama şu anda sadece Çin Mahallesi'nde 80'in üzerine restoran bulunduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Chinatown, artık 'İngiltere'nin Çin'i' olarak görülüyor. Çin dışında dünyanın hiçbir yerinde bulamayacağınız en güzel yemekler burada servis ediliyor. İngiltere'ye 2018'de 38 milyon turist geldi ve onların yüzde 50'si Londra'yı ziyaret etti. Toplam harcama 26,8 milyar pound idi 2018'de. Bunda Çin Mahallesi'nin büyük katkısı var. Yani göçmenler şehirler üstüne yük olmazlar. Yaşadıkları şehre entegre edilirlerse, kendi kültürleriyle sizlere para bile kazandırabilirler. İngiltere'de bu olay gerçekleşti, neden başka ülkelerde olmasın."
'Türkiye'de Mültecilerin Kentlere Entegre Olması İçin Büyük Çaba Var'
UNHCR İstanbul Saha Sorumlusu Utku Güven:'Türkiye'de mültecilerin kentlere entegre olması ve hizmetlerden yararlanması için büyük bir çaba var. Bizim stratejimiz, Türkiye'de yapılan bu çabaları fon imkanlarıyla desteklemek. Hem yerel halka dokunacak hem de mültecilere dokunacak şekilde bu destekleri vermek'