Türkiye’de Şeker Hastalığı Artış Hızı Dünya Ortalamasının Üzerinde

Türkiye’de Şeker Hastalığı Artış Hızı Dünya Ortalamasının Üzerinde

Özel Güven Hastanesi Tıbbi Diyet Hizmetleri Bölümü uzmanları Dr. Diyetisyen Evrim Güngör ve Diyetisyen Gizem Dönmezer, Dünya Diyabet Günü nedeniyle yaptıkları açıklamada önemli uyarılarda bulundular.


Diyabetin her yaşta ortaya çıkabilecek sinsi bir hastalık olduğunu ifade eden Güngör ve Dönmezer, “Diyabet (şeker) hastalığı çocuk yaşta ortaya çıkan insülin tedavisinin şart olduğu tip 1 diyabet ya da erişkin yaşta kilo fazlalığı olan tip 2 diyabet, bireylerde çevresel faktörler ve beslenme hatalarıyla birlikte sonradan da oluşabilmektedir. Özelikle erişkinlerde yaygın olarak görülen tip 2 diyabet hiçbir belirti vermeden de gelişebilmektedir. Son yıllarda obezitenin çocukluk çağında da artması ile birlikte çocuk ve adolesan çağda da tip 2 diyabet görülmeye başlamıştır. Dünya Sağlık Örgütü tahminlerine göre 2007 yılı itibarı ile dünyada 220 milyon diyabetli yaşadığı ve önlem alınmazsa 2030 yılına gelindiğinde bu sayının iki katına çıkacağı bildirilmiştir. Birçok ülkede ölüme neden olan hastalıklar içinde diyabet beşinci sırada yer almaktadır” dediler

TÜRKİYE’DE ARTIŞ HIZI NORMALİN ÜZERİNDE
Türkiye’de diyabetin artış hızının dünya ve Avrupa genelinin üzerinde olduğunu açıklayan uzmanlar, “Türkiye’de halen bozulmuş glikoz tolerans testi bozuk olan 3 milyon 137 bin 700 kişi saptanmıştır. Bozulmuş açlık kan şekeri olan hastalarda 10 yıl içinde diyabet gelişme riskinin yüzde 10-15, glikoz tolerans testi bozuk olması halinde ise riskin yüzde 35 düzeyinde olduğunu göstermektedir. Bu hastalarda hem glikoz tolerans bozukluğu hem de bozulmuş açlık glikozu bulunması halinde ise 10 yıllık diyabet riski yüzde 50’ye ulaşmaktadır. Diyabet, yaşam süresini beş ile on yıl arasında kısaltmaktadır. Diyabetli hastaların tüm nedenlere bağlı ölüm riski, diyabeti olmayan aynı yaştaki hemcinslerine göre iki kat daha yüksektir” ifadelerini kullandılar.

ÖLÜMCÜL HASTALIKLARA YOL AÇIYOR
Uzmanlar, şeker hastalarında meydana gelebilecek muhtemel hastalıklara ilişkin bilgi de verdiler. Diyabet hastalarında kalp damar hastalıkları, beyin damarlarında tıkanma sonucu felç, böbrek gibi hayati işlev gören organların hasarı sonucu böbrek yetmezliği, diyaliz gerekliliği ve tansiyon yüksekliğinin gelişebileceğini belirten uzmanlar, kanda artan şeker miktarının ayaklarda ve gözlerde kalıcı hasara sebep olabildiğini kaydettiler. Diyetisyenler, diyabet hastalığına zemin hazırlayan etkenleri de şöyle sıraladı:
“Hareketsiz yaşam sürmek, obezite (şişmanlık), birinci derece akrabalarda diyabet varlığı, iri bebek doğurma ya da hamilelik sırasında oluşan şeker öyküsü, hipertansiyon, kötü kolesterolün (LDL) yükselmesi ve iyi kolesterolün (HDL) düşüklüğü, polikistik over sendromu, ağır insülin direnci ile seyreden sağlık sorunlarının varlığı, erken yaşta kalp damar hastalığı öyküsü.”
Uzmanlar, yapılan araştırmalarda diyabet riski olan bireylerde sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ile tip 2 diyabet riskinde yüzde 44-58 oranında azalma gözlendiğini de kaydettiler.

ŞEKER HASTALIĞINDAN KORUNMAK MÜMKÜN
Şeker hastalığından korunmak için önemli tavsiyelerde bulunan diyetisyenler, şu bilgileri verdi:
“Kan şekerimizi dengede tutmayla işe başlayabilirsiniz. Beslenme açısından bakıldığında dengeli ve düzenli beslenme yükselen kan şekerinin en büyük durdurucusudur. Uzun süre aç kalmamaya dikkat ederek 3 ana ve 3 ara öğünden oluşan bir beslenme programı uygulanmalıdır. Öğünlerde çok tipli beslenme tarzı olan et grubu, sebze grubu, süt grubu, tahıl grubunu (örneğin ekmek) bir arada tüketmek en doğru seçim olacaktır. Tek tip beslenme (protein ağırlıklı beslenmek, ekmek tüketmemek gibi) tarzı kan şekerimizin bir anda yükselip bir anda düşmesine sebep olacaktır ve bir anda yükselip bir anda düşen kan şekeri her seferinde vücudumuza zarar verecektir. Ekmek seçiminizi beyaz ekmek yerine tam buğday unundan olan esmer ekmek, çavdar ekmeği veya kepek ekmeği olarak yapabilirsiniz. Haftada en az 2-3 porsiyon kurubaklagil yemekleri tüketin, kızartma türü besinlerden uzak durun. Düzenli balık tüketiminiz yoksa günde 1-2 adet ceviz yiyin. Yağ seçiminizi sıvı yağlardan yana yapın, şekerli gıdalardan uzak durun, günlük tuz tüketiminde 5 gramı aşmayın. Fiziksel olarak aktif olun, haftanın 5 günü en az 30 dakika orta yoğunlukta aktivite yapın.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile