Türkiye Eczacıları Birliği Başkanı Çolak Açıklaması

Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, 2050 yılı ile ilgili nüfus verilerinin dikkatle incelenmesi gerektiğini belirterek, ''2050 yılında gelişmekte olan ülkelerin nüfusunun adeta patlayarak 8,2 milyara çıkması bekleniyor bu dünyada yoksulluğun çok daha fazla artması demek'' ifadesini kullandı.

Türkiye Eczacılar Birliği tarafından düzenlenen ''Sağlıkta Değer, Sağlık Her Şeye Değer'' temalı 11. Türkiye Eczacılık Kongresi başladı.

Çolak, açılış konuşmasında Balkan Savaşları'nın 100. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, savaşın her zaman en temel sağlıksızlık göstergesi olduğunu söyledi.

Dünyada yeni savaş dalgaları olduğuna dikkat çeken Çolak, verilen kayıplara her gün yenilerinin eklendiğini ve sağlıkçılar olarak bu ''kara tabloyu'' tedirginlikle izlediklerini kaydetti.

2050 yılı için öngörülen nüfus rakamları ile ilgili bilgi veren Çolak bu öngörülerin ürkütücü olduğunu öne sürerek, ''2050 yılında gelişmekte olan ülkelerin nüfusunun adeta patlayarak 8,2 milyara çıkması bekleniyor bu dünyada yoksulluğun çok daha fazla artması demek. Çünkü gelişmiş ülkeler eğitim, sağlık ve refah gibi unsurları kendi hazinesi olarak saklamakta. Eğer bu gidişatı değiştirmezse refah içinde ülkeler görmezden gelmeyi ve farklı ülkelerin sorunlarıyla aralarına bir duvar öremeyeceklerine göre ektiklerini biçecekler'' dedi.

Kongre ile ilgili çalışmalarında hukuk, iktisat ve işletme fakültelerinden kongreye katılma çağrısı yaptıklarını anlatan Çolak, eczacının öncelikle sağlık çalışanı, sonra işletmeci ve hasta hakları konusunda donanımlı bir kişi olduğunu kaydetti.

Çolak, ''Bu nedenle disiplinler arasındaki ilişkinin bundan sonraki kongrelerimiz için de vazgeçilmez bir yaklaşım olması gerektiğini düşünüyoruz'' diye konuştu.

Çolak, eczacıların yapısal sorunları olduğunu ifade ederek, sorunların çözümü için çaba sarf edildiğini dile getirdi.

Eczacılık Yasası'nın çıkarılması konusunda siyasilere teşekkürlerini ileten Çolak, uluslararası ekonomik kriz ve yaşlanan nüfusun artan baskısının Türkiye'de de hükümetleri sağlık ve ilaç harcamalarında kısıtlamaya gitmek zorunda bıraktığını kaydetti.

DSP Genel Başkanı Masum Türker ise dünyada ve Türkiye'de değişim ve dönüşüm yaşandığını belirterek, bu değişimde temel üç kriterin adalet, eğitim ve sağlık olduğunu söyledi.

Eczacıların yanlış değerlendirildiği bir süreç yaşandığını ifade eden Türker, ilaç fiyatları düşürülürken üretim fiyatlarından çok eczacıların kar hadlerinin düştüğünü kaydetti.

Türker, ''Eczacılar bugüne kadar hiç bir sağlık reformunda yararlanılmayan meslek grubudur'' dedi.

Türker, kongrede disiplinler arasındaki ilişkilere yaklaşımın çok doğru olduğunu belirterek, ''Bu tür kongrelerde aslında devletin de desteğiyle biz nasıl ilaç ihraç edebiliriz nasıl know-how alabiliriz hale gelmenin artık zamanı geldiğini düşünüyorum'' ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel de konuşmasında, dünyada hastaneye giden hastasıyla övünen tek ülkenin Türkiye olduğunu savunarak, insanların rutin kontrol için hastaneye gitme bilincine ulaşıldığı gün övünülebileceğini söyledi.

Demirel, ''Ekonomi ve demografinin paralel gitmediği hiç bir ülkede sağlık göstergeleri hiç bir zaman dünyanın hiç bir ülkesinde iyi gitmemiştir'' dedi.

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcısı Yadigar Gökalp İlhan, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ekrem Atbakan ile milletvekilleri ve bürokratların da katıldığı kongre 4 gün sürecek.

Muhabir: Enes Kaplan

Yayıncı: Selçuk Aval
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile