Birlikten yapılan açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünün davetiyle THBB tarafından uzmanlardan oluşan bir ekibin hasar görmüş yapıları incelemek üzere İzmir'e gönderildiği belirtildi.
Raporun bazı ağır hasarlı binaların incelenmesi ve alınan numunelerin deneye tabi tutulması sonucu hazırlandığı belirtilen açıklamada, birliğin genel görüş, yorum ve önerileri de yer aldı.
Depremde yıkılan 17 yapının 1999 öncesinde inşa edildiği, Bayraklı bölgesinde zeminin yapısının deprem dalgalarında büyütme etkisi oluşturduğunun ifade edildiği açıklamada, şunlar aktarıldı:
"Zemin yapısının yanı sıra binalarda ciddi mühendislik ve uygulama zafiyetleri ile düşük kalitede beton ve standartlara uymayan donatı çeliği kullanımı İzmir depreminde yıkıma neden olmuştur. Bazı binalarda planda asimetri sonucu burulma, bazılarında kısa kolon etkisi ile kolonda kesme gibi tasarım hatalarından kaynaklanan hasarlar görülmüştür.
İncelenen ağır hasarlı binalarda yapı denetim ve mühendislik hizmeti alınmadığı görülmüştür. Hasar nedenleri incelendiğinde düşük dayanımlı beton kullanılmasının nedenlerden biri olduğu görülmüştür. Bu betonlar, bileşiminde kirli dere malzemesi bulunan ve muhtemelen döküm sırasında ilave su katılmış, denetimsiz, düşük kaliteli betonlardır. Hasar gören binaların neredeyse tamamında donatılar nervürsüz düz çeliktir, çapları ve miktarları yetersizdir."
Türkiye’de 6,7 milyon konutun depreme dayanıksız olduğunun öne sürüldüğü açıklamada, "Bu doğrultuda, ülkemizin mevcut yapı stoku envanterinin detaylı bir şekilde çıkartılması ve bütün yapıların risk potansiyelinin ortaya konulması kritik öneme sahiptir. Bu kapsamda ilk etapta hızlı tarama ile tespit edilen yüksek riskli yapılar acilen yenilenmelidir. Diğer riskli yapıların performansı daha detaylı analizlerle değerlendirilerek alınacak tedbirler belirlenmelidir." önerisine yer verildi.