Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bugün 800'ün üzerinde ar-ge mühendisinin Türkiye için yazılım ürettiğini belirterek, "Ama bizim hala gümrüklerimizde yazılım ihraç ederken, bunun ne olduğuna hala karar verilemedi. Bu mal mıdır, hizmet midir, yoksa illüzyon mu yapıyorsunuz, ortada bir şey yok dünya kadar faturalar geliyor. Akıl, akıl....Akıl satıyoruz. Artık alın terinin yerine, akıl teri alıyor" dedi.
Bakan Yıldırım, TÜSİAD'ın, Sheraton Otel'de düzenlediği 'Türkiye için e-Devlet Yönetim Modeline Doğru Mevcut Durum Değerlendirmesi ve Öneriler' raporunun tanıtım toplantısına katıldı. Bakan Yıldırım, yaptığı konuşmada, bilgi iletişim alanında yapılan çalışmaların ucu açık bir süreç olduğunu ve hedef için bir tarih konulamayacağını belirterek, günümüzde internetin yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldiğine işaret etti. Bu çerçevede 'klasik toplumdan', 'bilgi toplumuna' dönüşümün en başta halledilmesi
gereken bir sorun olduğunu anlatan Bakan Yıldırım, Türkiye'nin sahip olduğu iletişim ve bilişim altyapısıyla Avrupa'da 5. sırada yer aldığını, internet kullanım oranının da yüzde 43 olduğunu vurguladı. Bu alanda önemli bir ilerleme katettiklerini ve bunun küçümsenemeyecek bir başarı olduğuna işaret eden Yıldırım, Türkiye'nin dört bir yanını 'internet otobanlarıyla' döşediklerini belirtti. Bakan Yıldırım, altyapı konusunda bir sorunun bulunmadığını, ancak bu 'internet otobanlarına' trafik gerektiğine dikkati
çekerek, "İnternet müthiş bir buluş ama ilaç gibi yan teshirleri var. Bunun için bilgiyi kendimiz üretmemiz gerekiyor. Üretemezsek burada da hüsran olur. Zararlı bilgileri mecburen kabul etmiş oluruz" dedi.
"2023'TE HEDEF 70 MİLYON İNTERNET KULLANICISI"
İnternet kullanımında 7.5 milyon abone, 35 milyonu aşan kullanıcı sayısına, mobil iletişimde de 65 milyon aboneye ulaşıldığına işaret eden Bakan Yıldırım, önümüzdeki 5 yıl içerisinde 'mobil-sabit' ayrımının da kalkacağını belirtti. "Evlenme dışında her şeyin internetten yapılabileceğini" söylediğini hatırlatan Bakan Yıldırım, "Oraya doğru gidiyoruz" ifadesini kullandı. Yıldırım sektöre, birçok kurumun 'ayrı ayrı' çalışarak katkı verme çabası içinde olduğunu ve bunların arasında TÜSİAD ve TOBB gibi
kurumlarında yer aldığını belirterek, 'bir bütünlük içinde olunmamasından' yakındı. Bakan Yıldırım, bilgi topluma ulaşma hedefleri kapsamında 2013 yılında 12 milyon internet abonesine, 2023 yılında ise 20 milyon internet abonesi ve 70 milyon internet kullanıcısına ulaşmak olduğunu vurguladı.
"YAZILIM İHRAÇ EDERKEN, GÜMRÜKLERDE BUNUN NE OLDUĞUNA HALA KARAR VERİLEMEDİ"
Bakan Yıldırım, 2008 yılında faaliyete geçen 'e-devlet' uygulaması hakkında da bilgi verdi. Uygulamanın başladığı 2008 yılında 22 olan hizmet sayısının bugün 194'e yükseldiğine dikkati çeken Bakan Yıldırım, günlük 1 milyon 300 bin kişinin siteyi ziyaret ettiğini belirtti. Adalet Bakanlığı'nın Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP), Emniyet Genel Müdürlüğü'nün araç sorgulama ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun hizmet döküm hizmetlerinin en çok tercih edilen işlemler olduğunu bildiren Bakan Yıldırım, klasik
bürokrasiden dönüşümde bir 'direnç' olduğunu, ancak bu direncin aşılamayacak bir direnç olmadığını vurguladı.
Bilişim sektöründe Ar-Ge çalışmalarına da büyük önem verdiklerini anlatan Bakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bugün 800'ün üzerinde Ar-Ge mühendisleri var. Türkiye için yazılım üretiyorlar. Ama bizim hala gümrüklerimizde yazılım ihraç ederken, bunun ne olduğuna hala karar verilemedi. Bu mal mıdır, hizmet midir, yoksa illüzyon mu yapıyorsunuz, ortada bir şey yok dünya kadar faturalar geliyor. Akıl, akıl...Akıl satıyoruz. Artık alın terinin yerine, akıl teri alıyor."
TÜSİAD BAŞKANI BOYNER
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner de, TÜSİAD olarak ülkede e-Devlet uygulamalarının yaygınlaştırılması ve vatandaşlar tarafından kullanımının özendirilmesi için çeşitli çalışmalar yaptıklarını ve ödül etkinlikleri düzenlediklerini belirtti. Bunun yanında altyapının güçlendirilmesi ve e-Devlet süreçlerinin daha verimli işlemesi için 'yönetişim' konusunun da titizlikle değerlendirilmesi gerektiği düşüncesinde olduklarını belirten Boyner, bu düşünceyle ODTÜ e-Devlet Araştırma Merkezi ile işbirliği içerisinde
'Türkiye için e-Devlet Yönetim Modeli'ne Doğru: Mevcut Durum Değerlendirmesi ve Öneriler' başlıklı bir rapor hazırladıklarını söyledi. E-Devlet'in yaygınlaşmasının sadece verimlilik artışı ve vatandaşa kaliteli hizmet sunumunu sağlamakla kalamayacağını, aynı zamanda bir toplumsal katılım ve denetim ortamı yaratarak kamu yönetimi anlayışının daha şeffaf, hesap verebilir ve güvenilir olmasını da desteklemesi gerektiğini vurgulayan Boyner, "Bu açıdan kamuda e-Devlet uygulamalarının, yönetim ve hizmet
anlayışında bir 'inovasyon' niteliği taşıdığı çok açıktır" dedi.
Türkiye'de son yıllarda gerek e-Devlet hizmetleri konusundaki yatırımlarda gerekse internet ve bilgisayar kullanım oranlarında artış gözlenmesinin olumlu bir gelişme olduğunu ifade eden Boyner, şöyle devam etti:
"Ancak birazdan sunulacak raporumuzda da gösterildiği gibi, Türkiye'nin 'e-Performansı' halen arzu edilen düzeyde değildir. Birleşmiş Milletler, Dünya Ekonomik Forumu ve Dünya Bankası gibi değişik inisiyatifler tarafından yapılan e-Devlet ölçümü araştırmalarında Türkiye'nin konumu; altyapı, insan kaynakları ve düzenleyici ortam açısından daha pek çok adım atmamız gerektiğini göstermektedir. Örneğin Birleşmiş Milletler'in 'e-Devlet hazırlık indeksi'nde, Türkiye'nin e-Devlet indeksi genel olarak dünya
ortalamasının üzerinde seyretmesine rağmen, 2003'teki 0,506 seviyesinden 2010'da 0,478'e gerilemiştir. Buna paralel olarak ülkemiz 2003 yılında 191 ülke içerisinde 49. sıradayken, 2010'da 192 ülke arasında 69. sırada yer almıştır. Bir yandan dünya ortalamasının üzerinde seyrederken öte yandan diğer gelişme kaydeden ülkelere kıyasla performansımızın geride kalması, üzerinde düşünülmeye değer bir husustur."
Boyner, internetin ve diğer bilişim teknolojilerinin yaygınlaşmasının, vatandaşların e-Devlet ile sunulan hizmetleri kullanmayı alışkanlık haline getirmesini ve daha fazlasını talep etmesini sağlayacağını kaydetti.
"e-Devlet vizyonunun kamu alanında üst düzeyde sahiplenilerek temsili ve projelerin kurumlar arasında eşgüdümü gözetecek bir şekilde planlanıp yürütülmesi, e-Dönüşümün 'kritik başarı faktörleri' olarak karşımıza çıkmaktadır" diyen Boyner, "Bunların yanında ilgili kamu, yerel, özel ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan tüm paydaşların süreçte etkin bir şekilde yer alması, e-Yönetim yapısının etkinliğinin yükseltilmesi için bir gereklilik ve katılımcı demokrasinin de vazgeçilmez bir parçası olarak
görülmelidir. Sürdürülebilir büyüme ve rekabetçilik kavramları, oluşturulan politikaların temelinde yer almalı; e-Dönüşümün hayata geçmesinde çok önemli rol oynayacak bilgi teknolojileri sektörünün büyümesi desteklenmelidir" diye konuştu.
YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI
Toplantının ardından çıkışta gazetecilerin yeni anayasa tartışmalarına ilişkin görüşün sorulması üzerine Boyner, "Yarın İstanbul'a Yüksek İstişare Toplantımız var. Orada, detaylı olarak Anayasa konusunda yaptığımız çalışmaları üyelerimizle ve kamuoyuyla paylaşacağız. Yeni Anayasa çok üstünde durduğumuz ve gündeme getirdiğimiz bir konu. TÜSİAD olarak da çalışmaya başladık. 5 ana alanda çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Boyner, Merkez Bankası'nın mevduat munzam karşılıklarını artırması ve buna yönelik tepkilerin hatırlatılması üzerine, "Bence çıkış stratejisi adına anlamlı bir uygulama. Bence uzun dönemli bakmak lazım. Merkez Bankası mali disiplin açısından iyi bir performans göstermiştir. Kısa dönemde bir maliyet artışı olabilir ama Türkiye'nin mali disiplinin sağlanması daha öncelikli bir konu diye düşünüyorum" karşılığını verdi.
'Türkiye İçin E-devlet Yönetim Modeline Doğru Mevcut Durum Değerlendirmesi Ve Öneriler' Raporu Tanıtım Toplantısı
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bugün 800'ün üzerinde ar-ge mühendisinin Türkiye için yazılım ürettiğini belirterek, "Ama bizim hala gümrüklerimizde yazılım ihraç ederken, bunun ne olduğuna hala karar verilemedi