Türkiye Is Bankasi 97 Yasinda (2)

MURAT BIRINCI - Türkiye Is Bankasi Genel Müdürü Hakan Aran, "97 yil önce 2 sube, 37 çalisanla çikilan yolculukta bugün ulastigimiz teknoloji seviyesi ile gelecege hazir; hizmet sunma anlayisimiz ile sadece Türkiye ölçeginde degil, dünya ölçeginde de önemli bir noktada oldugumuzu düsünüyorum." dedi.

Bankanin 97. kurulus yil dönümü dolayisiyla AA muhabirine açiklama yapan Aran, bir asra yaklasan geçmisi bulunan Is Bankasi'nin, 26 Agustos 2024'te 100. yilini kutlayacagini hatirlatti.

Aran, Is Bankasi'nin ülke ekonomisine kazandirdiklarina dair sunlari söyledi:

"Is Bankasi, ülkemiz için öncelikle iktisadi bagimsizligi ifade eder. Is Bankasi, bir banka olmanin çok ötesinde, ülkemiz için çok özel anlamlar tasiyan bir Cumhuriyet kurumudur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafindan kurulan, Celal Bayar'in ilk genel müdür oldugu Is Bankasi, siyasi bagimsizligin ancak iktisadi bagimsizlikla perçinlenebilecegi inanciyla yola çikmis bir kurum. Milli ekonominin insa edilmesinde çok önemli sorumluluklar üstlenmis; ülkemiz ekonomisine binlerce fabrika, isletme, mütesebbis ve milyonlarca yeni istihdam kazandirmistir. Geçmisten bu zamana camdan tekstile, dokumadan seker fabrikalarina kadar pek çok alandaki istirakimizle ekonomiye katki saglamisiz. Dolayisiyla kurulusumuzda üstlendigimiz milli ekonominin desteklenmesi rolünün layikiyla yerine getirildigine inaniyorum. Bunun müsterilerimizde ve kamuoyunda karsiliginin oldugunu, gönüllerde Is Bankasi'nin ayri bir yeri bulundugunu görüyorum, hissediyorum."

Aran, Is Bankasi'nin, sorumlu bankacilik anlayisi ve "zeka, dikkat, iffet, metotlu çalisma" prensiplerini uygulayarak nereye gelebilecegini, 97 yilin ardindan nasil halen genç, dinamik kalabilecegini, sektörün öncüsü olabilecegini gösterdigini kaydetti.

Is Bankasi'nin, sahip oldugu kaynaklari en dogru alanlara tahsis ederken, hem hakiki manada bir bankacilik durusu sergiledigini hem de dijitallesme ve teknolojiyi en dogru sekilde kullanma konusunda sektöre liderlik ettigini belirten Aran, konusmasini söyle sürdürdü:

"Ilk internet bankaciligi, mobil bankacilik, karekodla para çekme, karekodla ödeme, blokzincir üzerinden dis ticaret islemi gerçeklestirmek gibi pek çok yenilige imza atan bu kurum, kumbara ve Bankamatik gibi artik kendisiyle özdeslesmis birçok finansal ürünü de sektöre kazandirdi. Ayrica, sermaye piyasalarindan sigortaciliga, girisim ve risk sermayesinden finansal kiralamaya, inovasyondan Sanayi 4.0'a kadar Sisecam, Anadolu Sigorta, Anadolu Hayat, Is Yatirim, Softtech gibi pek çok alanda sektöründe lider istirakler kazandirdi. Bunlarin hepsi en az Is Bankasi kadar degerli markalar. 97 yil önce 2 sube, 37 çalisanla çikilan yolculukta bugün ulastigimiz teknoloji seviyesiyle gelecege hazir; hizmet sunma anlayisimiz ile sadece Türkiye ölçeginde degil, dünya ölçeginde de önemli bir noktada oldugumuzu düsünüyorum."

- "100. yilda tüm kesimlerin gururla 'Benim Bankam' dedigi bir Is Bankasi hayal ediyorum"

Hakan Aran, "100. yilda Is Bankasi'ni nasil hayal ettigine" iliskin de, "Ben 100. yilda Is Bankasi'ni her seyden önce hissedariyla, müsterisiyle, çalisaniyla, emeklisiyle, tüm kesimlerin gururla 'Benim Bankam'’ dedigi, üreten, kazanan ve kazandigini toplumla paylasan genis bir aile olarak hayal ediyorum. Peki, bu hayalin dayanagi nedir? Is Bankasi'nin istirakleriyle birlikte 50 bin çalisani, bir o kadar da emeklisi, 12 milyon aktif müsterisi, 150 binin üzerinde yatirimcisi var. Biz gerçekten bugün de büyük ve güzel bir aileyiz. Toplumun her kesiminden, ticari hayatin her alanindan milyonlarca müsteriyi, genis kurumsal ve bireysel yatirimciyi bir arada tutmaktan, onlarla beraber bir yol arkadasligindan bahsediyorum. Bu çerçevede, is modelimizle, organizasyon ve sube yapimizla, hizmet anlayisimizla, çalisanlarimizin yetkinligiyle, teknolojik altyapimizla gelecegin bankasini insa edecegiz. Günün kosullarina göre degisen bankaciligin gerektirdigi dönüsümlerin yapilacagi, gelecegin çalisanlarinin olusturulacagi ve degerlerimizin de sürdürülebilir kilindigi bir gelecek… Dolayisiyla özel bankalar arasindaki liderligimizi, bilanço gücümüzü koruyarak, pekistirerek gelinecek bir 100. yilda, buna yakisir bir 100. yil bilançosu açikladigimiz, ‘Türkiye'nin Bankasi’ olmaya devam ettigimiz, tüm paydaslarimizin ‘Benim Bankam’ diye sahip çiktigi bir Is Bankasi… 100. yildaki hayalim bu." ifadelerini kullandi.

Is Bankasi'na genel müdür olarak atanmasinin ardindan geçen 5 aylik süreye dair de Aran, üstlendigi görevin kendisine son derece gurur ve heyecan verdigini, büyük bir çalisma sevki ve basarma azmi uyandirdigini söyledi.

Aran, "Is Bankasi ölçeginde bir kurumda; çalisanin, müsterinin hayatina degen islerle ugrasmak bana müthis bir enerji veriyor. Ben bu duygularla, heyecanla çalisiyorum. Üstelik tarihimize baktigimiz zaman Atatürk'ün kurdugu, Celal Bayar'in ilk genel müdür oldugu bu kurumda, genel müdürlerimiz arasinda Adnan Bali gibi iz birakan çok sira disi, özel ve insani yönleriyle öne çikan bir genel müdürden bu koltugu devralmak, bana çok agir bir sorumluluk yüklüyor. Bu sorumluluk, tüm o tarihsel mirasin gerektirdigi sorumlulukla bu heyecani birlestirmeme vesile oluyor." diye konustu.

- "Mobil bankaciligi kullanan aktif müsteri sayimiz 9,5 milyon"

Is Bankasi Genel Müdürü Aran, salgin döneminde bankacilik islemlerinde dijital kanallarin kullanimindaki artisa dair su degerlendirmelerde bulundu:

"Pandeminin hemen basinda 7,8 milyon olan mobil bankaciligi kullanan aktif müsteri sayimiz bugünlerde 9,5 milyona çikti. Ikinci çeyrekte hem yeni açilan TL vadeli mevduat hesaplarinin hem de kullandirilan ihtiyaç kredilerinin yüzde 87'den fazlasi dijital kanallardan gerçeklesti. Bu rakamlar, gerçekten son derece çarpici. Bu dönemde dijital kanaldaki en önemli yenilik, banka müsterisi olmak için subeye gidilmesine gerek kalinmamasi ve uzaktan müsteri ediniminin baslamasi oldu. Bu, is yapis sekillerinde çok radikal degisiklikleri beraberinde getirecek. Yeni müsterilerimizin yüzde 40'a yakinini dijital kanallardan ediniyoruz. Bu rakamlarin gittikçe daha da artacagini düsünüyorum."

- "Ödeme sistemleri, tarim, ihracat, girisimcilik odaklanacagimiz alanlar"

Hakan Aran, banka olarak gelecek süreçte odaklanacaklari alanlara iliskin de bilgi verdi.

Ödeme sistemleri alaninda lider olmayi hedeflediklerini, islak imzalarin atilmayacagi, tüm is ve finans döngülerinin dijital platformlar üzerinde gerçeklesecegi "görünmez bankaciliga" örnek olacak ürün ve hizmetleri müsterilerle bulusturacaklarini aktaran Aran, çiftçilere yönelik olarak tarim, teknoloji ve finansi birlestiren alanlarda yeni proje ve ürünler sunacaklarini bildirdi.

Aran, "Bu alanda Imece Mobil çok güçlü bir ürünümüz. Bu ürünümüzün daha da yayginlasacagini düsünüyorum. Ayrica, üretici ile tüketicinin bulustugu, çok özel tasarimi ve kurgusu olan Tarim Ihtisas Subesi, Is Bankasi Tarim Pazar Yerleri göreceksiniz. Ödeme sistemlerini bu mekanlara ustalikla entegre edecegiz." diye konustu.

Girisim bankaciliginin odaklandiklari bir baska alan oldugunu vurgulayan Aran, Türkiye'de girisimcilik üzerinden bir büyüme hikayesi yazilabilecegini, Is Bankasi'nin da girisim bankaciligi ve girisim ekosistemi konusunda etkinligini sürdürecegini kaydetti.

Aran, girisimcilerin yaninda olmaya devam edeceklerini, girisimcilik konusunda da özel bir ihtisas subesi açacaklarini bildirdi.

Üretim ve ihracat alaninda hem üreticinin hem de ihracatçinin desteklenmesi, sadece finansal açidan degil, islerinin dijitale tasinmasi, kolaylastirilmasi konusunda da Is Bankasi'nin öncü olacagini belirten Aran, "Genel çerçeve itibariyla gelecegin bankasi, gelecegin çalisanlari ve müsteri deneyimi konusunda sira disi bir bankacilik anlayisi görecegiz." dedi.

- "(Kripto paralar) Bu alana çok hizli düzenlemeler getirilmeli, seffaflik saglanmali"

Kripto paralara dair de görüslerini aktaran Aran, tüm dünyada kripto paralar, dijital varliklar ve dijital paralar konusunda öncelikle düzenlemelerin yapilmasi, yatirimcilarin, vatandaslarin korundugundan emin olunduktan sonra bunlara iliskin projeler gelistirilmesi gerektigini söyledi.

Bu alana önemli miktarda para akisi olduguna dikkati çeken Aran, bunlari yok sayip, insanlari kaderiyle bas basa birakmakla ya da yasaklamakla mesafe katedilemeyecegini söyledi.

Bu alana çok hizli bir sekilde düzenlemeler getirilmesi, seffafligin saglanmasi, fiyat oynakliklarinin azaltilmasi, yatirim yapan insanlarin büyük kayiplarla karsilasmasinin önüne geçilmesi gerektigini belirten Aran, sunlari kaydetti:

"Bir banka genel müdürü olarak, bilgisayar dünyasinin içinden gelen, dijital projeleri yöneten, Türkiye'de ilk internet bankaciligini yapan, mobil ödeme, mobil bankacilik uygulamalarini dogrudan kodlayan bir insan olarak bu dünyanin karsisinda olmam elbette mümkün degil. Siber risklerin çok fazla oldugu, düzenlemelerin yeteriz kaldigi, finansal okuryazarlik gibi teknoloji okuryazarliginin da zayif oldugu bir ortamda, vatandaslari korumak adina ilgili düzenlemeler yapilmadan bu alana para yatirilmamasi, aksi takdirde ciddi kayiplarla karsilasilabilecegi yönünde uyarilar yapmistim. Benim bu yönüyle uyarilarim, bazi kesimlerce bu konuda dogru vizyonda olunmamasi, bu gelismelerin dogru okunmamasi gibi yorumlanabildi. Uyari yapmam nedeniyle sanki bunun karsisindaymisim gibi bir algi olusmasini istemem. Ama insanlar çok fazla düsünmeden, takim tutar gibi, taraf tutar gibi bir konunun ya bir tarafinda ya diger tarafindaymis gibi davraniyor. Oysa konuyu teknoloji açisindan, finansin gelecegi açisindan kiymetli bulup bu alandaki eksiklikleri gidermek için uyardigimizin anlasilmasi gerekiyor. Yoksa araci kurumlar batiyor, banker faciasi gibi kurumlar yok oluyor, vatandasin parasi kayboluyor. O zaman yasak geliyor, sonra tekrar ortalik duruluyor. Bu sefer yasaklarla bas basa kaliyoruz."

Aran, bu alanlari, bilinçli bir sekilde, hem finansal okuryazarligi hem teknoloji okuryazarligini artirarak vatandaslarin yatirimlarini dogru yönlendirmek, dogru kanalize etmek gerektigini söyledi.

Daha önce bu alanlara, düzenleme yapilmadan girilmemesi görüsünde oldugunu hatirlatan Aran, su degerlendirmelerde bulundu:

"Ama bu konuda aracilik eden kurumlarin anti seffaf yapilarini, bir gecede nasil yok olduklarini ve insanimizin nasil magdur oldugunu görünce üzülüyor, güvenilir bir kurum olarak en azindan müsteriyi sahipsiz birakmamak adina, dogru sekilde ve mevcut düzenlemelerin elverdigi ölçüde bu alana girip, en azindan kurtarabildigimiz kadar yatirimciyi güvenli bir alana çekmenin sorumlulugunu hissediyorum. Çünkü durup düzenlemeleri bekledikçe, magduriyetin önüne geçemeyiz ama hiç olmazsa magduriyeti azaltma adina bu isin nasil olmasi gerektigini, ne olmasi gerektigini ortaya koyabiliriz. Otorite ile beraber çalisarak düzenlemeyi pesi sira getirebiliriz. Banka olarak böyle bir degisiklige gidebiliriz ve bu alanlarda da bizi yine öncü olarak görebilirsiniz. Bizim bunlari yapmamiz hiç zor degil. Çünkü biz Çin'de, Silikon Vadisi'nde iki inovasyon ofisi olan; buralarda, daha önce Coinbase'i yaratan, Çin'deki dijital parayi yaratan insanlari istihdam eden bir kurumuz. Bizim için bu dünyada kurallarin gerektirdigi sekilde yer almak, sadece 2 aylik bir meseledir."

- "Sürdürülebilirlik moda bir kavram gibi ele alinmamali, aksiyonlarla, eylemlerle içi doldurulmali"

Sürdürülebilirlik konusuna dair de görüslerini aktaran Aran, son günlerde yasanan orman yanginlari ve sel felaketlerinin; sürdürülebilirlik konusunun aslinda ne kadar hayati bir konu oldugunu, küresel isinma ve iklim degisikligi denildiginde bunun insana nasil dokunabildigini çok aci bir sekilde gösterdigini kaydetti.

Yangin ve sellerde yasamini yitirenlerin tüm yakinlarina ve Türkiye'ye bassagligi dileyen Aran, "Sadece insanlarimizi kaybetmedik. Agaçlarimizi, ormanlarda yasayan canlilari kaybettik. Onlarin yüregimizi sizlatan, gözlerimizi dolduran hallerini gördük. Dolayisiyla bundan sonra sürdürülebilirlik meselesine, o görüntüleri izleyen, bunu yasayan herkesin çok daha farkli yaklasacagini düsünüyorum." dedi.

Aran, sürdürülebilirligin moda bir kavram olarak ele alinmamasi gerektigini, bunun "dünyada yasamanin ve gelecek nesillere dünyayi aldigimiz gibi birakma sorumlulugunun bir parçasi" oldugunu vurguladi.

Bu konudaki tavrin dogrudan eylemle gösterilmesi gereken bir alan oldugunu ifade eden Aran, "Kavramlari dilimize doluyoruz, konusuyoruz ve o kavramin içini bosaltiyoruz. Bu konuda bence herkes eylemleriyle, aksiyonlariyla kavramin içini doldurmalidir. Biz konuya böyle yaklasiyoruz." diye konustu.

Banka olarak bu konuda yaptiklarina da deginen Aran, söyle devam etti:

"2020 yilinda, Birlesmis Milletler Çevre Programi Finans Girisimi üyesi olduk ve Sorumlu Bankacilik Prensipleri'ni imzaladik. Iklim üzerindeki dogrudan etkilerimizi yönetmek üzere, bilimsel verilerden hareketle karbon-nötr olmaya giden yolda emisyon azaltim hedeflerimizi ortaya koyduk. Bu kapsamda, Is Bankasi olarak bugün itibariyla faaliyet noktalarimizin tamaminda tedariki mümkün ise yenilenebilir enerji kullaniyoruz. 10 milyon dolarin üzerindeki tüm krediler ve yatirim kredilerinin çevresel ve sosyal risk degerlendirmesini yapiyoruz. Artik kredi tahsis, risk yönetimi gibi fonksiyonlarimizda çevre mühendisi istihdam ediyoruz. Bugün Is Bankasi'nin toplam enerji üretim projeleri portföyünün yüzde 72'sinden fazlasi yenilenebilir enerjiden olusuyor. Dolayisiyla yenilenebilir enerji, temiz enerji konusunda finansal kaynaklarimizi seferber etmis durumdayiz. Her yeni ürün gelistirme sürecinde ürünün sürdürülebilirlik amacina hizmet etmesini odagimizda tutuyoruz. Yesil tahvil, günes kredisi, TEMA Çevre Fonu, TEMA Kart gibi ürünlerle de bankamiz ürün portföyünü zenginlestiriyoruz."

Aran, Is Bankasi olarak sürdürülebilirlik odagina sadece finansal sürdürülebilirligin degil, kurumlarin en degerli sermayesi olan insanin alinmasi gerektigine inandiklarini söyledi.

Hem müsterilere islerini bu çerçevede yürütmeleri için destek olduklarini hem de sorumluluklarini, ödevlerini yerine getirerek onlara örnek olmak için çaba sarf ettiklerini anlatan Aran, "Artik konusarak fikir verme degil, yaparak ilham verme dönemindeyiz." dedi.

(Son)