Türkiye Karayolları Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı Lansmanı

Alkolsüz olanı da bir masuma benzetiyorum. Onun hiçbir günahı yok" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Türkiye Karayolları Güvenliği Sratejisi ve Eylem Planı Lansmanı” isimli programa katıldı.

Rixos Otel’de gerçekleşen programa ayrıca İçişleri Bakanı Muammer Güler, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu katıldı.

Programda konuşan Sağlık Bakanı Bakan Mehmet Müezzinoğlu, yılda yaklaşık 4 bin kişinin trafik kazasında hayatını kaybettiğini, 250 bin kişinin yaralandığını söyledi.

Bakan Müezzinoğlu bu rakamlar içinse, "Ne kadar toplumsal bir önemli sorun olduğunu burada tüm yöneticilerimizin ve kamuoyunun dikkatini çekecek önemli rakamlar diye düşünüyorum" diye konuştu.

Bakan Müezzinoğlu, kara ambulanslarıyla vakaya ulaşma süreleri hakkında da bilgi vererek, bu noktada Türkiye'inin uluslarası standardı yakaladığını belirtti.

Müezzinoğlu konuşması sırasında ise emniyet kemerine dikkat çekerken, emniyet kemeri ve hız kontrolü denetimlerinin ise artırılması gerektiğini ifade etti.

İçişleri Bakanı Muammer Güler ise, son 30 yılda trafik kazasında 160 bin kişinin hayatını kaybettiğini söyleyerek bu rakamın terör saldırısında hayatını kaybedenlerin yaklaşık 5 katına denk geldiğini söyledi.

Eylem planı ile kara yollarındaki tedbirlerin yüzde 50 oranında artırılmasının hedeflendiğini kaydeden Bakan Güler, trafik güvenliğinin sağlanması için medya desteğine de ihtiyaç duyduklarını ifade etti.

2020 yılına kadar trafik kazalarındaki ölüm oranının yüzde 50 oranında azaltılması için yapılması gerekenleri dile getiren Güler, üzerinde durulması gereken hususlar noktasında çalışılacağını belirtti.

"MAKİNEYİ DEĞİL, İNSANI ÖNE ÇIKARAN BİR BÜYÜMEYİ EGEMEN KILMALIYIZ" Törende konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, trafik güvenliğinin üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konu olduğunu belirterek, "Tükiyede 10 yıl önce, 2002 yılında trafiğe kayıtlı araç sayısı 8 milyon 600 bin adetti. Şuanda trafike kayıtlı araç sayısı 17 milyon 143 bin" diyerek artışa dikkat çekti.

Erdoğan, Türkiye'de 8 milyon araç varken trafik kazalarında olay yerinde hayatını kaybedenlerin sayısının 5 bin civarında olduğunu söyleyerek, 2012 yılında ise ülkedeki araç sayısının 17 milyonu aşmasına rağmen hayatını kaybedenlerin sayısının 3 bin 757 olduğunu kaydetti.

Toplumda insan odaklı bir trafik anlayışının hakim kılınmasına vurgu yapan Erdoğan, hükümet olarak kendilerinin 10 yılda 17 bin 100 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını söyledi.

76 milyonun hemen hemen tamamının neredeyse ya sürücü ya da yaya olarak trafikte bulunduklarını belirten Başbakan Erdoğan, insanın ise yaya olarak, sürücü olarak ya da yolcu olarak farklı psikolojiye sahip olabildiğini anlattı. Bazı insanların direksiyonun başına geçince çok farklı bir kimliğe bürünebildiklerine dikkat çeken Erdoğan, "İnsan araca değil, adeta araç insana hükmeder hale geliyor" dedi.

Yayayken selamlaşanların direksiyon başına geçtiğinde selamlaşmadığını belirten Başbakan Erdoğan, şehirlerin insanları değil, araçların insanları tasarladığını söyledi.

Yolun her zaman çocuk parkının önüne geçtiğini anlatan Başbakan Erdoğan, gelişen teknolojinin de insanı yok etmeye başladığını anlattı. "Şuanda insan kendi ürettiği araçlar tarafından katledilir hale geldi" diyen Erdoğan, "Bizim Türkiye olarak, hızla büyüyen bir ülke olarak, araçların kölesi haline gelen değil, büyüdükçe araçları kendisine hizmetkar kılan bir anlayışla yürümek zorundayız. İnsanı öteleyip,makineyi önceleyen değil, insanı öne çıkaran bir büyüme anlayışını egemen kılmak zorundayız. İnsan kendisini makineye göre değil, makine kendisini insana göre ayarlayacak" şeklinde konuştu.

"DİNDARLIĞIN GÜZEL YANI VARSA BUNLAR YANLIŞ ŞEYLER Mİ?" Başbakan Erdoğan, trafik kazasında hayatını kaybedenlerin terör saldırısında kaybedenlerden daha fazla olduğunu söyledi.

Terörle mücadelede olduğu gibi trafik kazalarıyla da mücadele edeceklerini ifade eden Erdoğan, "İnşallah önümüzdeki dönemde bütün illerimiz, bütün büyük yerleşim birimlerimiz arasında bölünmüş yol ağını kurmuş olacağız" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kazalarda özellikle şoförlerin yanında veya araçların içerisinde alkol şişelerini de gördüğümüzde herhalde bundan dolayı alkollü araç kullananla alkolsüz araç kullanan arasındaki bir trafik kazasındaki faturanın ne kadar ağır olduğunu takdir edersiniz. Ben bunu şöyle değerlendiriyorum, alkollü araç kullananı eli silahlı canavara benzetiyorum. Alkolsüz olanı da bir masuma benzetiyorum. Onun hiçbir günahı yok. Dikkatle trafikte yoluna devam ediyor. Öbürü ise rayından çıkmış, ne yapacağı belli olmayan bir Deli Dumrul gibi ve ta karşı tarafa, yola geçebiliyor. Anayasamızın 58'inci maddesi, buna yönelik olarak da 'Bununla mücadelede gerekli tedbirleri devlet alır' diyor. Bugüne kadar peki bunlar yapıldı mı? İktidarımıza kadar ne yazık ki hayır. Biz bunu dile getirdiğimiz zaman da hemen bunun saptırıldığı yer bellidir. Nedir? Bunlar dindar olduğu için bunu böyle yapıyorlar. Yani dindarlığın güzel yanı varsa bunlar yanlış şeyler mi, kötü şeyler mi. Eğer din bazı şeyleri bu şekilde emrediyorsa, buradaki güzellikleri almak yanlış mı?" "ESKİ ARAÇLARI TRAFİKTEN ÇIKARIYORUZ" Başbakan Erdoğan, alkollü kazaların önüne geçmek için Yeşilay gibi kuruluşların artması ve desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Eskimiş araçların da trafikten çıkarılacağını belirten Erdoğan şunları kaydetti: "Eskimiş, trafik seyir güvenliği bakımından sorunlu araçları trafikten çıkarıyoruz. Diyoruz ki 'artık 20, 25 yaşındaki araçlarla trafikte dolaşmak yok.' Araçlar yaş itibariyle 10, bilemediniz 15... Bunu geçmeyecek. Bunları değiştirmek noktasında Maliye olarak verdiğimiz destekler var. Araçların yenilenmesine imkan hazırlıyoruz ki araçların sağlam olması çok çok önemli. Bugüne kadar bu adımları atmaya devam ediyoruz. Yollarımızda artık trafiği tehlikeye düşürecek, güvenlik düzeyi düşük araçları görmek istemiyoruz. Bunun için gerekli tedbirleri süratle hayata geçirmeye kararlıyız. Bugüne kadar aldığımız, bundan sonra da alacağımız tedbirlerle trafik kazalarında ölüm olaylarını daha da aşağılara çekeceğiz." Erdoğan ayrıca trafikte sabır çekme yerine birbiriyle kavga edenler olduğunu ifade ederek, "Bugün her yerde aracını hiç olmayacak yere park ederek yayaların ve araçların geçişine engel olan sürücüler var. Daha da üzüntü verici olanı, trafikte en ufak bir sürtüşmede 'La havle' çekmek yerine, el frenini çekerek kavgaya tutuşmaya eğilimli şoförler var, buna da dikkat etmemiz lazım" diye konuştu.

"TALİMAT VERİYORUM, UNVANI NE OLURSA OLSUN, TRAFİKTE HİÇ KİMSEYE AYRICALIK YAPILMAYACAK" Başbakan Erdoğan, hukuk devletinde hiç kimsenin ayrıcalıklı olmadığını belirterek, trafikte rütbesi ne olursa olsun herkesin kurallara uyması gerektiğini söyledi.

Salondaki trafik polislerine de talimat veren Erdoğan şöyle konuştu: "Hukuk devletinde hiç kimsenin kurallar, kaideler karşısında istisnası yoktur, herkes trafik kurallarına uymak mecburiyetindedir. Emniyet kemeri ve hız sınırları başta olmak üzere trafik kurallarının uygulanmasında hiçbir istisnayı, hiçbir farklı uygulamayı asla kabul etmiyorum. Halen bu şekilde davrananlar varsa, buradan açıkça talimat veriyorum; unvanı, makamı, konumu ne olursa olsun hiç kimseye ayrıcalık yapılmayacak kurallar harfiyen uygulanacaktır. Bu konunu bizzat takipçisi olacağımı da herkesin bilmesini istiyorum." ERDOĞAN'A ÇİFTE ÖDÜL Konuşmasının ardından ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon adına Küresel Yol Güvenliği Genel Koordinatörü Dr. Etienne Krug tarafından "Birleşmiş Milletler Yol Güvenliğinde Eylem On Yılı Plaketi" takdim edildi.

Ayrıca "2013 yılı Yol Güvenliği Küresel Liderlik Ödülü" de; Küresel Yol Güvenliği Girişimi ve Dünya Yol Güvenliği Sivil Toplum Örgütleri adına ASIRT Genel Başkanı Rochelle Sobel tarafından Başbakan Erdoğan'a takdim edildi .