Türkiye Kendi Kızılötesi Dedektörlerini Üretecek

Türkiye Kendi Kızılötesi Dedektörlerini Üretecek

Türkiye, savunma sanayiinde kritik teknolojilerde yerlileşme devam ediyor. Artık kızılötesi dedektör takımları milli olarak geliştirilip üretilecek.

Kızılötesi kamera sistemlerinin en önemli alt bileşeni olan ve temini yurt dışından sağlanan kızılötesi dedektör takımları yerli ve milli olarak geliştirilip üretilecek. Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda ASELSAN ve yerli savunma sanayii firmalarının işbirliğiyle hayata geçecek projeyle Türkiye, milli kızılötesi dedektörüne sahip sayılı ülkeler arasına girecek. Bu kritik alt bileşenin tamamen yerli ve milli olarak geliştirilmesi amacıyla Savunma Sanayii Başkanlığı ile ASELSAN arasında Kızılötesi Dedektör Takımı Geliştirilmesi (NAR) Projesi imzalandı. Savunma Sanayii Başkanlığında gerçekleştirilen imza törenine Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir ve ASELSAN Genel Müdürü Haluk Görgün’ün yanı sıra Türk Silahlı Kuvvetleri, ASELSAN, ODTÜ ve sektör temsilcileri katıldı.

İmza töreninde konuşan Savunma Sanayii Başkanı Demir, Türkiye ve bölge coğrafyasının yaşadığı tehdit ve güvenlik sorunları dikkate alındığında Türkiye’nin istiklal ve istikbal mücadelesinde güçlü olması gerektiğini söyledi.

Demir, güvenlik güçlerinin, silahlı kuvvetlerin sahada güçlü olmasının yanı sıra onlara sağlanacak imkanlar ve teknolojik donanımların da önemli bir yer tuttuğunu dile getirdi.

"Ticari anlamda önemli katkıda bulunacak projeler"

Günümüzün mücadelesinin artık insan unsuru kadar onlara sağlanan teknolojik imkanlarla da tanımlandığını kaydeden Demir, "Bu alanda geri kalındığı zaman maalesef neticeleri çok acı olabilmekte. Tabii ki genelde ürünün kendisi önemli, çeşitli elektronik harp sistemleri, silah, mühimmatlar, füzeler, savunma sistemleri bunlar ürün olarak görünürken, bunlara yetenek kazandıran, üstünlük oluşturan unsurlar da temeldeki bazı teknolojik unsurlardır. Burada da bugün böyle bir teknolojiyi konuşmak üzere, böyle bir projeyi başlatmak üzere bulunuyoruz ve bu kritik alt bileşen teknolojisinin tamamen yerli ve milli olarak geliştirmesi ile ilgili olarak ASELSAN önderliğinde bir dizi şirketimiz, üniversitemiz ve araştırma kurumlarımız bu projeye katılımda bulunacaklar. Burada önemli olan unsur çok katılımlı olarak yürütülecek böylesi projelerde her katılımcının kendi uzmanlık alanı ile olabildiğince katma değer sağlayacak şekilde projede yer alması, projenin sahiplenilmesi ve yürütülmesi ile ilgili kısıtlayıcı değil açık işbirliği, yapıcı ve ülkemizde mevcut bütün kabiliyetlerle imkanların bir arada kullanılması gerekiyor. Gözümüzün önündeki kabiliyetleri değerlendirebilme konusunda hiçbir eksikliğe yer veremeyiz. Çünkü yapmamız gereken çok iş var" şeklinde konuştu.

Demir, projenin yürütülmesinde tüm kuruluş ve şirketlerin yer almaları çağrısında bulundu. Demir, bu alanda dünyada önde gelen ülkelerden birisi olmak üzere yapılacak çalışmaların çok geniş kapsamlı yürütülmesi ve daha ileri teknolojiye doğru yol almakla ilgili faaliyetlerin devam etmesi gerektiğini belirtti.

"Bu tür faaliyetler sadece ve sadece savunma ve güvenlik amaçlı değil, diğer bir dizi sivil ihtiyaçlar ve stratejik alanda da kullanılabilecek, hatta bazı teknolojilerin yolunu açabilecek ticari anlamda da önemli katkıda bulunacak projeler" diyen Demir, ürün bazında gözlemlenen teknolojinin yerlileştirilmesi ve dışa bağımlılığın azaltılması konusunda çok daha büyük bir çaba içerisinde olunması gerektiğini paylaştı.

"Kritik elektro-optik sistemi kızılötesi görüntüleme yapacak"

ASELSAN Genel Müdürü Görgün ise, Türkiye’nin askeri sistemleri geliştirme konusundaki yetkinliğini SSB’nin son dönemlerde aldığı radikal proaktif yaklaşımlarla arttığını dile getirdi. Mikroelektronik bileşenlerin Türkiye’de tasarlanması ve üretilmesinin ciddi bir ihtiyaç haline geldiğini ifade eden Görgün, "Bugün burada imzasını atacağımız, başlayacağımız NAR projesi ile birlikte aslında başta ASELSAN’ın kullanıyor olduğu birçok kritik elektro-optik sistemin kızılötesi görüntüleme yapmasına olanak sağlayan dedektörlerin de ülkemizde geliştirilmesi için önemli bir adım atılmış oluyor. Çalışmalar tamamlandığında yabancı ülkelerden almak zorunda olduğumuz önemli bir komponent inşallah güvence altına alınarak ülkemizde üretiliyor olacak" diye konuştu.

Konuşmaların ardından projeyi yürütecek kurum ve kuruluş temsilcileri projede imzaları atttı. Bu kritik teknolojinin kazandırılmasıyla Türkiye dünyada milli kızılötesi dedektörüne sahip sayılı ülkeler arasına girecek. Sözleşme modeli savunma sanayiinin ihtiyaç duyduğu teknoloji tabanını oluşturmak amacıyla ana yüklenici ASELSAN, alt yükleniciler olarak İMTEK, Mikro-Tasarım, PDM SOL, OPTONİK, İTEK olacak şekilde kurgulandı. Proje kapsamında ayrıca ODTÜ’den Kuantum Aygıtları Nano Aygıtlar Laboratuvarı ile Kristal Büyütme Laboratuvarı’ndan da destek alınacak. Projede ilk ürün 2 yıl sonra teslim edilecek ve bütün ürünlerin teslimatları 6 yıl içinde tamamlanacak.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile