'Türkiye Net Bir Gıda İhracatçısı Ülke'

UHK Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar: 'Avrupa'da birinci, dünyada yedinci büyük tarım ekonomisi olan Türkiye, tarımsal toprak kaynakları olarak dünyada 17. sıradadır. Un sanayisi başta olmak üzere gıdada net ihracatçı bir ülkeyiz' '(Coğrafyamız) Önemli fırsatlar sunmaktadır. Diğerleri yürürken bizi koşturacak politikalar ve stratejileri hızla üretmemiz hayati önem arz etmektedir. Bu anlayışla tarımda dünyada ilk 5 ülke arasına girmek zor olmayacaktır' TUSAF Başkanı Eren Günhan Ulusoy: 'Un sanayisi, 2018'de de yeni bir dünya rekoruna imza attı. Geçen yıl 3,5 milyon ton ihracat gerçekleştiren un sanayisi, Türkiye'nin kasasına 1 milyar 100 milyon dolar girmesini sağladı'

Ulusal Hububat Konseyi (UHK) Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar, Türkiye'nin, Avrupa'da birinci, dünyada yedinci büyük tarım ekonomisine sahip olduğunu belirterek, "Türkiye, tarımsal toprak kaynakları olarak da dünyada 17. sıradadır. Un sanayisi başta olmak üzere gıdada net ihracatçı bir ülkeyiz. Bundan gurur duyuyoruz." dedi.

Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) ile Beslenme Eğitimi ve Vakfının (BESVAK) iş birliğiyle, buğdayın anavatanı Göbeklitepe'de düzenlenen "Medeniyetin Başladığı Yer: Buğdayın Bereketiyle Göbeklitepe" başlıklı etkinlik gerçekleştirildi.

Buğdayın ilk yetiştirildiği ve una dönüştürülerek ekmek yapıldığı yer olan Göbeklitepe'ye vefa amacıyla Göbeklitepe Ören Yeri'nde düzenlenen etkinliğin açılışında konuşan Taşpınar, tarımın, insanın yaratılışı ile başladığını söyledi.

Tarımın insanlığı, insanlığın da tarımı geliştirdiğini dile getiren Taşpınar, su ve tarımın medeniyetler inşa edip, medeniyetler yıktığını, bunu, geçmişi milattan 12 bin yıl önceye dayanan Göbeklitepe'de açıkça gördüklerini anlattı.

Taşpınar, tarımın tarihsel öneminden bahsederek, Türkiye'de tarımda teknoloji kullanımının, sertifikalı tohum teşvikinin, verilen desteklerle azalan tarımsal alanlara rağmen rekoltenin düşmediğini, bir miktar arttığını kaydetti.

Ancak artan nüfus ve beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle gıdaya ulaşımın ve gıda güvenliğinin daha stratejik hal aldığını dile getiren Taşpınar, şöyle devam etti:

"Avrupa'da birinci, dünyada yedinci büyük tarım ekonomisi olan Türkiye, tarımsal toprak kaynakları olarak da dünyada 17. sıradadır. Un sanayisi başta olmak üzere gıdada net ihracatçı bir ülkeyiz. Bundan gurur duyuyoruz. İçinde bulunduğumuz coğrafya bizlere sorun yaşattığı kadar önemli fırsatlar da sunmaktadır. Bu açıdan diğerleri yürürken bizi koşturacak politikalar ve stratejileri hızla üretmemiz hayati önem arz etmektedir. Bu anlayışla tarımda dünyada ilk 5 ülke arasına girmek hiç zor olmayacaktır."

Taşpnar, bu konuda her kesimin yeri geldiğinde büyük fedakarlık yapması gerektiğini, kendilerinin de buna hazır olduğunu aktardı.

- "Buğday ve ekmek üzerine spekülasyonların önüne geçilmeli"

Taşpınar, Türkiye'de özellikle buğday olmak üzere hububat üretimden kaçış yaşandığına ve bunun endişe oluşturacak boyutlara doğru gittiğine dikkati çekti.

Buğday ekim alanlarının kritik seviyeye geldiğini vurgulayan Taşpınar şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu durum un sanayisi ile yem, makarna ve bisküvi sanayisinin ham madde teminindeki belirsizlikleri de beraberinde getirmektedir. Tüketiciyi korumak üreticiyi korumaktan başlar. Arz güvenliğinin olmadığı bir ortamda tüketicinin korunmasından ve gıda güveliğinden bahsedilemez. Buğday ekim alanlarında görülen düşüş, gıda güvenliği açısından önemli riskler oluşturmaktadır. Bu nedenle tüketiciyi ve üreticiyi koruma rolünün dengelenmesi ve psikolojik sınırların ötesinde gerçekçi yaklaşımlar ortaya konulması gerekmektedir. Özellikle buğday ve ekmek üzerinden yapılan spekülasyonların önüne geçilmelidir."

Taşpınar, verimliliğin önündeki en önemli engellerden olan topraklardaki organik madde yetersizliği konusunda harekete geçilmesi çağrısında bulunarak, bu sorunun, ilgili tüm kurum ve kuruluşların dahil olacağı "organik madde seferberliği" çözüme kavuşturulması için bir çalışma yapılmasını talep etti.

- "Un sektörünün buğdaya olan borcu için buradayız"

TUSAF Başkanı Eren Günhan Ulusoy ise, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2019'u Göbeklitepe yılı ilan ettiğini hatırlatarak, bölgeye verilen önemin un sektörü olarak kendilerini fazlasıyla memnun ettiğini söyledi.

Bu organizasyonun, TUSAF'ın diğer etkinlikleri arasında ayrı bir önem taşıdığını dile getiren Ulusoy, şu ifadeleri kullandı:

"Bu ziyaret, TUSAF'ın buğdaya olan borcu, vefası. Bu vefayı gerçekleştirmek için buradayız. Mısır'daki piramitlerden, İngiltere'deki Stonehenge'den çok daha eski bir yapıyla karşı karşıyayız. Bunu bizim bilmemiz yetmez, piramitler için dünyanın her yerinden tur düzenleniyor. O yerler şehirlerinin, ülkelerinin önüne geçmiş. Burada bize düşen rol; burasının dünya için önemini kavramak ve duranın tanıtımına katkıda bulunmak. Böylelikle hem dünya için bu önemli kültürel mirası gelecek kuşaklara devrederiz, hem de ülkemiz için kutsal bir değeri herkesin hissedebileceği bir hale getireceğiz. burasının hem ekonomik hem de kültürel ve sosyal bir boyutu var."

- "Buğdayın ekim alanları artırılmalı"

Ulusoy, un sanayisinin 20 milyar lira büyüklüğe ulaştığını belirterek, "Sanayicilerimiz şu anda 160'tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor ve dünya nüfusunun yüzde 90'ının yaşadığı bu ülkelerde Türk unu tüketiliyor." dedi.

Un sanayicilerinin, dünya un ticaretinin 3'te birini tek başına gerçekleştirdiğini dile getiren Ulusoy, "Türkiye'nin 6 yıldır dünya ihracat şampiyonu olmasını sağlayan sanayicilerimiz, 2018'de de yeni bir dünya rekoruna imza attı. Geçen yıl 3,5 milyon ton ihracat gerçekleştirerek Türkiye'nin kasasına 1 milyar 100 milyon dolar girmesini sağladı." ifadelerini kullandı.

Ulusoy, 2019'daki un ihracatı hedeflerinin 3,6 milyon ton olduğunu, buradan 1 milyar 250 milyon dolar gelir elde etmeyi amaçladıklarını vurguladı.

Son yıllarda buğdayın ekim alanlarının azalmasına dikkati çeken Ulusoy, Türkiye'nin normalde buğday üretiminde kendisine yettiğini, ekim alanlarının azalmasıyla ortaya çıkan açığı verimdeki artışla kapattıklarını, ancak bu durumun ileride sorun oluşturabileceğini söyledi.

Ulusoy, "Stratejik açıdan önemi büyük olan buğdayın ekiminin desteklenmesini ve bu yöndeki çalışmaların hız kazanmasını istiyoruz. Buğdayda üretim miktarımızı önümüzdeki birkaç yıl içerisinde mevcudun en az yüzde 25'i kadar artırmalıyız" diye konuştu.

- "Buğday vücudumuz için temel enerji kaynağı"

Beslenme Eğitimi ve Vakfı (BESVAK ) Başkanı Selahattin Dönmez de, halihazırda tüm bilimsel kanıtların, insan sağlığının temelinde buğdayın ve ekmeğin vazgeçilmez bir besin olduğunu gösterdiğini belirterek, "Buğday vücudumuz için temel enerji kaynağı. Toplam karbonhidrat miktarının en önemli kısmını ekmekten alıyoruz." dedi.

Sağlıklı yaşam için tam tahıllı ürünlerin kullanılması gerektiğine dikkati çeken Dönmez, sosyal medyada ve basında bilim dışı söylemlerle toplumda buğday ve ekmek karşıtı algının oluşturulması konusuna değindi.

Dönmez, sağlıklı unun ve ekmeğin tüketiminin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştıklarını kaydederek, özellikle tam tahıllardan yapılan ürünlerin beslenme açısından önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Değirmen ve Sektör Makineleri Üreticileri Derneği (DESMÜD) Başkanı Zeki Demirtaşoğlu, dünyada kendi sektörlerinde lider olduklarını belirterek, dünyada 130'dan fazla ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. Demirtaşoğlu, "Değirmen makine imalatçıları 2017 itibarıyla 1,36 milyar dolar ihracat gerçekleştirmiştir. Geçen yıl da resmi olmayan rakamlara göre yüzde 36 arttı bu rakam." dedi.

- "Tarımın Anavatanı Anadolu" paneli düzenlenecek

Açılış konuşmalarından sonra, katılımcılar, Göbeklitepe Ören Yeri'ni gezerek, burada bölge hakkında bilgi aldı. Etkinlik, gün içerisinde düzenlenecek, alanında uzman yerli ve yabancı uzmanların konuşmacı olarak yer alacağı "Tarımın Anavatanı Anadolu" başlıklı oturumla sona erecek.

Programın açılışına, Şanlıurfa Kültür ve Turizm İl Müdürü Aydın Aslan, Göbeklitepe Kazı Başkanı Celal Uludağ, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri katıldı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile