Türkiye'nin gözü 1 Haziran'da...

Türkiye'nin gözü 1 Haziran'da...

Türkiye'de herkesin gözü 31 Mayıs'ta yapılacak Kabine Toplantısı'na çevrildi. Koronavirüs salgınında vaka sayısı alınan kapanma tedbirlerinin etkisiyle beraber günlük 60 binli sayılardan 7 binlere kadar geriledi. Türkiye'deki aktif vaka sayısı 100 binin altına gerilerken, 1 Haziran'la birlikte normalleşme dönemine geçilmesi bekleniyor. Vatandaş ve esnaf rahatlama beklentisinde ancak uzmanlar tedbirlerin bir anda bırakılmasını istemiyor. Uzmanlar, yüksek Kovid-19 vaka sayısına sahip illerde önlemlerin bir anda kaldırılmasının uygun olmayacağı görüşünde...

Türkiye, 1 Haziran'dan itibaren Koronavirüsle mücadelede yeni bir döneme giriyor. Bilim Kurulu'nun tavsiyelerinin yarın gerçekleştirilecek Bakanlar Kurulu'nda değerlendirilerek netleşmesi beklenirken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın 'yasaklamaları daha azaltan ama kişisel koruyucu tedbirleri daha yoğunlaştıran bir döneme girileceği' yönündeki açıklamaları beklentileri yükseltti. 1 Haziran sonrası kademeli normalleşmenin nasıl sürdürüleceği ise Bilim Kurulu'nun yaptığı değerlendirme ve tavsiye kararları da dikkate alınarak yarın toplanacak Cumhurbaşkanlığı Hükümeti kabinesinde kararlaştırılacak.

AÇIK ALANA DESTEK

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Deniz Çalışkan Odabaş, Bakan Koca'nın dışarı çıkıldığında 2 metre mesafede başka kimse yoksa maske takılmasına gerek olmadığına dair sözlerini hatırlatarak, 'Açık alanların desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Açık alanda ve 2 metre mesafenin korunduğu noktada biraz daha rahat davranılabilir' dedi.

Ancak kapalı ortam ve mekanlarla ilgili tedbiri elden bırakmamak gerektiğine işaret eden Odabaş, 'Kalabalık ortam, kapalı mekan ve kötü havalandırma toplumsal bağışıklık düzeyimiz yüzde 75'in üzerine çıkana kadar, halen büyük bir risk taşıyor. Bu mekanlardan kaçınılması, uzak durulması, bulunulan sürenin 10 dakikadan aşağıda tutulması, gerekli değilse kapalı alanlara girilmemesi vatandaşımızda dikkat etmesi gereken en önemli konu' uyarısını yaptı.

KENTE GÖRE ÖNLEM

1 Mart'ta olduğu gibi, 1 Haziran'dan itibaren illerin risk durumuna ve bunu gösteren renklendirilmiş haritaya göre atılıp atılmayacağına ilişkin soru üzerine de Odabaş, şunları kaydetti:

'En son renklendirilmiş harita mart ayında açıklandı. Kısmi ve tam kapanma dönemlerinde de tüm Türkiye genelinde uygulamalar oldu. Açıkçası bu şekliyle devam edip etmeyeceğinin kararı kabinede netleşecek diye düşünüyorum. Yüksek riskli olan illerde İl Hıfzıssıhha kurulları halen yetkili. Daha farklı önlemler de alabilirler.

Bu pandeminin başından beri işleyen bir sistemimiz aslında. Kümelenmelerin olduğu, vaka sayılarının yoğun olduğu il ve ilçeler için farklı önlemler de alınabilir.'

AÇIK ALANLARDA MASKE KULLANIMI

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, TRT Haber'de işletmelerin yeniden faaliyete geçebileceğine inandığını, bu durumun vaka sayılarındaki düşüş ve aşılamanın artmasıyla oluşabileceğini ifade etti.

İlhan 'Açık alanlarda, belki 1 Haziran'dan sonra, çok kalabalık olmayan yerlerde maske kullanımı azaltılabilir. Ancak kapalı alanlarda sonbahara kadar maske takmaya kesinlikle devam etmeliyiz.

Pazar yerine gittiğimizde mesela maske takmamız gerekiyor. Boş bir caddede işe, okula giden kişiler maske konusunda esnek davranabilir. Mutlaka yanımızda maske olmalı. Toplu taşımalarda maskenin geçerli olacağını düşünüyorum' dedi.

TEMASLI ŞARTLARI DEĞİŞTİ

Bilim Kurulu tarafından hazırlanan rehberde, daha önce 10 gün olan yakın temaslıların karantina süresi yeniden 14 güne çıkarıldı. Rehberde yüksek riskli temas ile ilgili kriter de değişti. Daha önce maske takma kurallarına uyulmadan 1,5 metreden daha yakın mesafede, 15 dakikadan uzun süreli temas yüksek riskli temas olarak kabul ediliyordu.

Değişiklikle PCR pozitif kişilerde de izolasyon süresi 14 gün olarak belirtildi. Ancak en az üç gün ateş ve diğer klinik belirtisi olmayan kişilerde 10. günde yapılan PCR testinin sonucu negatifse izolasyon sonlandırılacak.

Daha önce rehberde Güney Afrika (501Y.V2 veya B.1.351); ve Brezilya (P1) varyant suş ile enfekte pozitif vakaların izolasyonu en erken 10. güne kadar devam ettiriliyor ve 10. günde PCR testi ile negatiflik görülmesi halinde 10. günün sonunda izolasyon sonlandırılıyordu.

PCR testi yapılmadığı veya yapılamadığı durumlarda ise izolasyon 14. günün sonunda sonlandırılıyordu. Yapılan değişiklikle Güney Afrika, Brezilya varyantları veya Sağlık Bakanlığı tarafından tehdit edici, olarak tanımlanmış varyantlarda izolasyon süresi 14 gün olacak. Bu süre sonunda PCR testi pozitif olursa izolasyon süresi 20 güne kadar uzatılacak.

Sağlık Bakanlığı tarafından Kovid-19 ile mücadele kapsamında yürütülen aşılama kampanyası için televizyonlarda gösterilmek üzere 'Kolları sıvıyoruz.' sloganıyla kamu spotları hazırlandı. Bakan Koca, Twitter'dan kampanya için hazırlanan kamu spotunu, 'Hayatımızın yeniden normalleşmesi için kolları sıvıyoruz.' mesajıyla paylaştı.

Sağlık Bakanlığı'nın 'covid19asi.saglik.gov.tr' adresinde yer alan anlık verilere göre, 29 Mayıs saat 19.45 itibarıyla uygulanan birinci doz aşı sayısı 16 milyon 473 bin 6, ikinci doz aşı 12 milyon 288 bin 441 oldu. Böylece toplam doz miktarı, 28 milyon 761 bin 447'ye yükseldi. Sağlık Bakanlığınca son 24 saatte birinci ve ikinci doz toplam, 88 bin 175 Kovid-19 aşısı yapıldı.

Bunun ardından il sağlık müdürleri de sosyal medya hesaplarından, aşılamanın önemini vurguladıkları mesajlarını paylaşıp kampanyaya destek verdi. İl sağlık müdürleri, yaptıkları paylaşımlarda mevkidaşlarına da çağrıda bulundu. Kampanyaya katılan Balıkesir İl Sağlık Müdürü Serkan Kadir Keskin, paylaşımında, normalleşmeye dönebilmek amacıyla 'kolları sıvadıkları' mesajını verdi. Keskin, mesajında 'Edirne siz de kolları sıvadınız mı?' diye sordu.

Bunun üzerine Edirne İl Sağlık Müdürü Mustafa İshak Yıldırım, paylaşımında, hedeflerinin en kısa sürede aşılamaları gerçekleştirmek olduğuna işaret etti. Yıldırım, 'Edirne olarak Sağlık Bakanımızın mesajını aldık. Eski normallere dönebilmek için biz de kolları sıvadık.

Hedefimiz vaka sayılarının azaldığı Edirne'mizde Bakanlığımızca belirlenen yaş ve risk gruplarını en kısa zamanda aşılamak.' ifadelerini kullandı. Yıldırım, 'Çanakkale siz de hazır mısınız?' diyerek Çanakkale İl Sağlık Müdürü Ali Taşçı'yı kampanyaya katılmaya davet etti.

GÖZLER ALINACAK KARARLARDA

Öte yandan lokanta, kafe ve restoranlar 1 Haziran itibarıyla açılmayı umuyor. Beklentileri ise saat 24.00'e kadar hizmet vermek. Sektör temsilcileri dikkat çeken bir çağrıda bulunurken, okullar ve yüz yüze eğitimin ne zaman başlaması gerektiği ile ilgili flaş açıklamalar da peş peşe geldi.

Türkiye 1 Haziran'da alınacak kararlara kilitlendi. Koronavirüse karşı yürütülen mücadelede vaka sayılarında önemli düşüş sağlarken, tam kapanma sürecinin ardından kontrollü normalleşme sürecine girilmişti. 1 Haziran'dan itibaren ise birçok alanda kısıtlamaların kaldırılacağı ifade ediliyor.

Bu noktada en büyük beklenti ise yeme-içme sektöründe oluştu. Yaklaşık 15 aydır devam eden koronavirüs salgınından en çok etkilenen sektörlerin başında turizmle birlikte yeme-içme sektörü geliyor. Salgına karşı alınan önlemler nedeniyle son 15 aylık sürecin 10 ayında kapalı kalan restoran ve kafeler 1 Haziran'da açılmayı umuyor.

Yaşadıkları süreç nedeniyle hem ekonomik hem de psikolojik açıdan kötü durumda olduklarını ifade eden Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer, 'Verilecek en ufak bir yanlış karar sorunları kat kat arttıracak.

Bu yüzden yeme-içme sektörü olarak mantıklı kararları bekliyoruz. Yeme içme sektöründe bulunan 2.5 milyon kişi verilecek karara kilitlendi. Beklentimiz açık alanlarda saat 24.00 kadar faaliyet yürütmek. Bunun haziran ayı için uygun olduğunu düşünüyoruz.

Haziran ayında aşılanmanın hızlanmasının ardından da temmuz ayı ile birlikte ruhsatlarda bize verilen saatlere kadar çalışmak istiyoruz. Restoranların kapalı alanları için de temmuz ayını bekleyebiliriz' diye konuştu.

Uzmanların açık alanlarda salgın riskinin çok çok düşük olduğunu söylediğini belirten Demirer, 'Eğer açık alanlarda saat 21.00'e kadar açık kalınma kararı çıkarsa bu bizi yıkar. Eğer bilim kurulu, alkol kullanımından sonra sosyal mesafe kurallarının kaybolacağını düşünüyorsa, bu da doğru olmaz.

Çünkü insanlar artık sosyalleşmek için can atıyor. Eğer restoranların açık alanlarında buna izin verilmezse, insanlar evlerinde sosyalleşmeye başlayacak. Kapalı alanlarda toplanılacağı için bu daha büyük bir risk teşkil edecek' ifadelerini kullandı.

'KALDIRIMLARA İZİN VERİLMELİ'

Açık alanı olmayan restoranlar için de kaldırımları ve dış mekanları kullanma izni verilmesi gerektiğine dikkat çeken Kaya Demirer, 'Belediyeler en az bir ay için bu işletmelere izin vermeli. Çünkü aylardır kapalı olan işletmelerin desteğe ihtiyacı var.

Bu bir aylık süreçte kaldırımlara masa konulması bu işletmeleri rahatlatacaktır. Vatandaşlarımız da bu bir ay için biraz dişini sıkmalı, kaldırımlara veya yol kenarlarına konan masalara çok fazla itiraz etmemeli. Çünkü artık restoranların ve kafelerin dayanacak gücü kalmadı. Vatandaşlarımızdan bunu rica ediyoruz' dedi.

Kısıtlama olmaksızın 1 Haziran itibariyle çalışmayı beklediklerini dile getiren Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl ise 'Artık kısıtlamalar sona ermeli. Haziran ayı için açık alanlarda tam kapasite, kapalı alanlarda da yüzde 50 kapasite ile saat 24.00'e kadar çalışmak istiyoruz.

Salgın öncesine bir an önce dönmeliyiz. Temmuzla birlikte de ruhsat saatlerinde yazan saatlerde çalışabiliriz. Açık alanları olmayan işletmeler için de bir izin verilmeli. Bunların dışında düğün ve nişanların da başlaması gerektiğini düşünüyoruz.

Açılışla birlikte Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı kebap yemeye bekliyoruz. Bu da vatandaşımıza güven vermek anlamında güzel bir mesaj olacaktır' diye konuştu. Dünyanın artık açılmaya başladığını dile getiren Sunset Yönetim Kurulu Başkanı Barış Tansever de şunları söyledi:

'Birçok ülke restoran ve kafelerin açılmasına izin verdi. Havaların ısınmasıyla birlikte özellikle açık alanlarda faaliyetler başladı. Biz de 1 Haziran itibarıyla açılmayı bekliyoruz. Saat 24.00'e kadar işletmelere izin verilmesini istiyoruz.

'Saat 21.00'e kadar açık kalabilirsiniz' denilirse hiç açılmayalım daha iyi. Çünkü bu 15 aylık salgın sürecinin 10 ayında kapalı kalan işletmelerin dayanacak gücü kalmadı. Saat 21.00 kadar çalışma kararı çıkarsa ekonomik anlamda çok zor durumda kalacağız' ifadelerini kullandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile