'Türkiye'nin Ilk Çeyrekte Yüzde 7.3 Büyümesi Çok Kiymetlidir'

Dünya ekonomilerinde büyümenin hiz kestigi ve enflasyonun hizla yükseldigine dikkat çeken Demsa Holding Yönetim Kurulu Baskani Hüseyin Demir, büyüme, ihracat, enflasyon verileri ve küresel ekonomide yasanan gelismeler hakkinda degerlendirmelerde bulundu. Korona virüs salgininin ardindan Rusya-Ukrayna Savasi’nin etkileri ile yasanan sikintilarin katlanarak arttigini, dünya ekonomilerinin küçüldügünü söyleyen Hüseyin Demir, "Tedarik zincirlerinde yasanan bozulma sebebiyle ham madde fiyatlarindaki ciddi yükselise geçti. Buna gida ve enerji fiyatlarinda yasanan fahis artislarin eslik etmesi neticesinde gelismis ülkeler dahil olmak üzere tüm ülkelerin ekonomilerinde ciddi problemlerin meydana geldigini görmekteyiz. Dünya ekonomileri yasanan bu gelismeler karsisinda küçüldügünü ve ileriki yillara iliskin büyüme tahminlerini asagi yönlü revizeler yapti. Bu çalkantili küresel ekonomik tabloda, Türkiye’nin ilk çeyrekte yüzde 7.3 büyümesi, ülkemizin gelecegi açisindan çok kiymetlidir. Toplumda yasanan ekonomik zorluklar dikkate alindiginda büyümenin, toplumun her bir ferdinin refahina yansimasinin önemi artmakta ve bu yansimanin gerçeklesmesine engel olan yapisal sikintilarin ortadan kaldirilmasi çok önemli bir hale gelmistir" diye konustu.



"Sürdürülebilir büyüme için tarima yönelim ve tesvikler artirilmali"

Rusya-Ukrayna Savasi’nin etkileri arasinda yer alan gida tedarikinde, dünya çapinda yasanan olumsuzluklar neticesinde birçok ülkenin gida ihracatina kisitlama getirmesinde, önemli dersler olduguna dikkat çeken Demir, "Dünyada yasanan gelismeler, önümüzdeki sürecin tarim sektörünün önemini zirveye tasiyacagini isaret etmektedir. Ukrayna ve Rusya’nin dünyanin bugday ve arpa ihtiyacinin neredeyse üçte birini, ay çiçek yagi ihtiyacinin yarisini karsiliyor. Savas sebebiyle yasanan aksaklik neticesinde, dünya ekonomilerinde gida fiyatlarindaki fahis artis, kitlik tehlikesinin olusturdugu tedirginlik birçok ülkenin gida ihracatina kisitlama ve yasaklar getirmesi, küresel çapta enflasyonun yükselmesine sebep olmustur. Ihracatta yasanan olumlu gelismeler neticesinde bu yilin mayis ayinda 2021 yilinin mayis ayina göre; ihracat yüzde 15,2 oraninda artisla 18 milyar 973 milyon dolar oldugunu görmekteyiz. Türkiye’nin, küresel ekonomide yasanan olumsuz tablo neticesinde küresel ekonominin daralmasi ve durgunlasmasi riskinden etkilenmemesinin anahtari sürdürülebilir büyüme, yüksek enflasyonun düsürülmesi ve ihracattaki olumlu tablonun devami, tarim sektöründeki olumlu gelismelere bagli oldugunu göstermektedir. Sürdürülebilir büyüme için tarim sektörüne yönelim ürün çesitliligini artiracak ve ihracati gelistirecek, bununla alakali tesvikler artirilmalidir" diye konustu.



"Yüksek enflasyonun düsürülmeden, sürdürülebilir büyüme düsünülemez"

Yüksek enflasyona deginen Baskan Demir,

"Yüksek enflasyonun, gelismis ve gelismekte olan tüm ülkelerin en temel sorunu haline dönüsmüs bir hal aldigini, ekonomik göstergelerden görmekteyiz. Yasanan yüksek enflasyon, küresel çapta tedarik zincirlerinin bozulmasindan, gida ve emtia fiyatlarinin fahis sekilde yükselmesi ile birlikte enerji fiyatlarinin kat ve kat artmasindan dolayi yasanan gelismenin ürünüdür. Türkiye, enerjiyi ithal eden ülkeler arasinda yer almasindan dolayi, dünya çapinda yasanan küresel enerji krizinden en çok etkilenen ülkelerin basinda gelmektedir. TÜIK verilerine göre, mayis ayinda yillik enflasyon yüzde 73,50 seviyesine yükselmesi dünya çapinda yasanan ekonomik sikintilarin bir göstergesi konumundadir. Küresel ekonomilerde yasanan olumsuz tablo, yüksek enflasyon riskinin beraberinde getirebilecegi daralma ve durgunlasma düsünüldügünde, istikrali büyüme ve ihracat nokrasinda yakalanan basarinin devami için yüksek enflasyonu düsürecek tüm enstrümanlarin kullanimini daha da önemli bir noktaya tasimaktadir" seklinde konustu.



"En önemli önceligimiz enflasyonla mücadele olmalidir"

Enflasyonla mücadelenin çok önemli oldugunu söyleyen Demir, "Hükümet tarafindan yapilan açiklamalarda yüksek enflasyonun düsürülmesi noktasinda kararli bir tutum sergileniyor olmasi ebetteki çok önemlidir. Yüksek enflasyonun düsülmesinde, sadece hükümetin atacagi adimlarin enflasyonun istenilen seviyelere düsürülmesi için yeterli olmayacagi da gerçektir. Yüksek enflasyonun istenilen seviyelere düsülmesinde tüm vatandaslara görevler düsmektedir. Devlet ve millet olarak istikrarli büyümenin, ihracatta yakalanan basarinin devami ve istihdamda istenilen seviyelere çikmak için en önemli önceligimiz enflasyonla mücadele olmalidir" ifadelerini kullandi.