Beşiktaş Belediyesi'nce Akatlar Kültür Merkezi'nde bu yıl 11.si düzenlenen "Ustalara Saygı" etkinliği kapsamında gerçekleşen programda konuşan yazar Doğan Hızlan, Halman'ın bakan olduğu 1971'de, Yeni Gazete'nin sanat sayfasını yönettiğini, Halman'la ilk konuşmayı kendisinin yaptığını söyledi.
Hızlan, o tarihten sonra dostluklarının sürdüğünü belirterek, "Talat Sait Halman'ın benim için önemi şu, hiçbir edebiyatçının kin duymadığı, herkesin hakkını vermeye çalıştığı birisiydi" dedi.
Halman'ın şairliği ve çevirmenliği dışında, Bilkent Üniversitesi'nde yaptığı çalışmaları da çok önemsediğini ifade eden yazar Hızlan, Halman'ın çalışmalarının, üniversitenin dışarıya açılmasını, dışarıdaki çalışmaların da içeriye yansımasını mümkün kıldığını kaydetti.
Doğan Hızlan, Halman'ın Türk edebiyatının ülke dışında tanınmasında büyük katkıları olduğuna dikkati çekerek, şunları aktardı:
"İngiltere ve özellikle Amerika'da Türk edebiyatının tanınması için çok büyük çaba harcamak gerekti. O zamanlar, yıllar önce yayınlanmış bütün edebiyat ansiklopedisinin ikisini gördüm. Seymour-Smith'in yaptığı bir ansiklopedi, Türk edebiyatı denince sadece Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) ile Halide Edip Adıvar'ın ismini gördüm orada. Başka şairlerin sözü geçmezdi. Onların da kitapları sonradan çevrildi. Sonradan okutuldu orada"
Talat Sait Halman'ın "Önemli kişilerin fedakarlık yapmasını istiyorum" sözüne atıfta bulunan Hızlan, "Çünkü okuma, yazma ve edebiyatın, kulaktan kulağa giden, kulaktan kulağa eriştiğinde, insanı etkileyen ve ondan sonra da onu okumaya götüren bir özelliği vardır. Bu özelliği bilen ve çok iyi de uygulayan biriydi, Talat Sait Halman" diye konuştu.
Yazar Hızlan, Halman'la birlikte birçok kez aynı jüride bulunduğuna değinerek, Halman'ın en basit, ödül alamayan kitabı bile dikkatle okuyup, değerlendirip, notladığını söyledi.
"Bizim her zaman edebiyatın misyoneri olma özelliği taşıyan kişilere ihtiyacımız var" diyen Hızlan, şu bilgileri verdi:
"Odaya kapanmayan, yazdıklarını anlatan, dolaşan, belki bir 'kültür Evliya Çelebisi' gibi her şehre giden ve bu gittiği yerleri de överek anlatmayan. Burada gördünüz, Cengiz'in (Tünay) yaptığı belgesel, çok yalın bir belgesel. Gerçekten (Halman) konuşmalarında sizi över, desteklerdi ama kendisiyle ilgili bir bilgiyi verdiğini ben anımsamıyorum. 'Benim yaptığım şu var' değil. Kitabı çıkar, bize gönderir, okurduk. Onun için bir kültür adamı, edebiyat şövalyesi."
- Eczacıbaşı: "Talat Sait Halman Çeviri Ödülü vereceğiz"
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Talat Sait Halman ile tanışıklığının İKSV'deki çalışmaları sırasında olduğunu dile getirerek, kuruluşundan itibaren vakfa çok değerli katkıları olduğuna değindi.
Halman'ın bilgi ve düşüncelerini daima kendileriyle paylaştığına dikkati çeken Eczacıbaşı, "2008 yılından itibaren, hayatını kaybettiği 2014 Aralık ayına kadar, vakfımızın Mütevelli Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. Ona, kültür, sanat ve edebiyat hayatımıza katkıları için çok teşekkür borçluyuz" dedi.
Eczacıbaşı, İKSV'nin bu yıldan itibaren, çeviri alanında yeni ve başarılı örnekleri desteklemek amacıyla edebiyat türlerini içine alan bir teşvik çalışması başlattıklarını, bu kapsamda her yıl "Talat Sait Halman Çeviri Ödülü" vereceklerini katılımcılarla paylaştı.
Etkinliğe katılan şair Hilmi Yavuz da, 1960'lı yıllardan itibaren Halman'la dost olduklarını, 2001'den Halman'ın vefatına kadar Bilkent Üniversitesi'nde birlikte çalıştıklarını ve her gün görüştüklerini belirtti.
Yavuz, Halman'ın kendisine "Şairi Azam" şeklinde hitap ettiğini aktararak, şöyle konuştu:
"Talat Halman'ın çok önemli bir özelliğine aslında burda değinilmedi. Bu özelliği, Halman'ın büyük ve müthiş bir ironi ustası olmasıdır. Yani bir insanı överken, yerin dibine batırmakta hocanın üstüne yoktur. Bu belki Shakespeare'de vardı. Shakespeare'in oyunlarından, sonelerinden öğrendi belki bunları ama gerçekten ustalıkla yapmıştır."
- Ergin: "Bakanlığın kapatılmasını istiyordu"
Tiyatro sanatçısı Zafer Ergin de Halman'ın bakan olduğu 1971'de, tiyatrocu arkadaşlarıyla ziyarete gittiklerini belirterek, şunları aktardı:
"Tiyatrodan arkadaşlarla kendisini kutlamaya gittik ve sohbetimiz sırasında da kültür kurumlarının özerkliği konusunda konuşuyorduk. O günün siyasal gerginliği içinde, biraz fazla ileri gittik. 'Ben size bir şey söyleyeyim mi, ben kültür bakanı oldum ama bu bakanlığın kapatılmasını istiyorum. Çünkü kültür, böyle siyasetçilerin politikalarıyla, bakanlıkla olacak bir şey değil, özerk bir kuruluş tarafından kültür topluma öğretilmelidir, değerlendirilmelidir' dedi."
Etkinlikte, Tiyatro sanatçıları Selçuk Yöntem, Engin Hepileri, Meral Çetinkaya, Gülriz Sururi ve Zafer Ergin, Talat Sait Halman'ın şiirlerini, Selim Atakan, Deniz Sujana, Begüm Günceler ve Burak Baltacı da Halman'ın Shakespeare'den çevirdiği soneleri yorumladı.
Yönetmen Cengiz Tünay'ın Talat Sait Halman'la yaptığı röportajın yer aldığı bir belgesel de izleyenlere sunuldu.
1931'de İstanbul'da doğan Talat Sait Halman, William Faulkner'in eserleriyle Shakespeare'in sonelerini Türkçe'ye, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Orhan Veli Kanık, Mevlana, Yunus Emre, Cahit Zarifoğlu gibi birçok şairin şiirlerini de İngilizce'ye çevirerek Türk edebiyatına önemli katkılar sağladı.
Halman, 1971'de Türkiye'nin Kültür Bakanlığı'nı kurarak, ilk Kültür Bakanı olarak görev yaptı. Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölüm Başkanlığı, İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanlığı ve Bilkent Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Dekanlığı görevlerini de yürüten Halman, 5 Aralık 2014'te hayatını kaybetti.
Türkiye'nin İlk Kültür Bakanı Halman Anıldı
Türkiye'nin ilk Kültür Bakanı, aynı zamanda şair, yazar ve çevirmen Talat Sait Halman için anma programı düzenlendi.