Gazze İslam Üniversitesi tarafından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a fahri doktora unvanı verildi. Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin kaderi Filistin'in kaderinden, Filistin'in kaderi aynı şekilde Türkiye'nin kaderinden, Kudüs'ün, Ramallah'ın, Gazze'nin kaderi, İstanbul'un, Ankara'nın, İzmir'in kaderinden ayrı değildir" dedi. Başbakan Erdoğan, düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Gazze İslam Üniversitesi'nin 32 yıl çok zor şartlar altında eğitim-öğretim sürecini yürüttüğünü belirterek, "Bombaların, kurşunların, işgalin, insan haklarından uzak koşulların altında 32 yıldır bir akademik hayat Gazze'de sürdürülüyor. Bu zor şartlar altında sürdürdüğünüz akademik mücadele için sizleri şahsım ve ülkem adına kutluyorum ve Arap dünyasındaki üniversiteler arasında haklı bir makamı temsil ettiğiniz için sizleri ayrıca tebrik ediyorum ve şahsıma layık gördüğünüz bu fahri doktora unvanını özellikle milletim adına kabul ediyor ve bunu az önce de ifade ettiğiniz cümlelerin ardından o sorumluluk altında ölene kadar taşıyacağımı dillendirmek istiyorum" dedi.
Başbakanlığı döneminde dünyanın değişik üniversitelerinden pek çok fahri doktora unvanı aldığını ancak bunun çok farklı bir anlamı ifade ettiğini belirten Erdoğan, "Sizin buraya gelişiniz ama benim ise Gazze'ye gelemeyişim bunun çok açık bir ispatıdır. Türkiye'nin Filistin'le tarihi, duygusal bağlarının olduğu malumunuzdur. Şunu çok açık, net söylemem lazım; Türkiye'nin kaderi, Filistin'in kaderinden, Filistin'in kaderi aynı şekilde Türkiye'nin kaderinden, Kudüs'ün, Ramallah'ın, Gazze'nin kaderi,
İstanbul'un, Ankara'nın, İzmir'in kaderinden ayrı değildir. Tarih boyunca olduğu gibi Filistin'in acısı bizim acımızdır. Filistin'in sevinci bizim sevincimizdir. 2008'de hakka uğurladığımız Mahmud Derviş bir şiirinde şöyle diyordu, 'şu engin ufuklar ardında kardeşlerimiz var, mükemmel kardeşler, bizi seviyorlar, bizi izliyor ve gözyaşı döküyorlar'. İşte Derviş'in de ifade ettiği gibi Türkiye halkının her zaman Filistin'le beraber kalbi atmıştır ve atmaya da devam edecektir" diye konuştu.
Türkiye'nin Gazze'ye yönelik ilgisinin tarihi ve kültürel bağların ötesinde insan olmanın zorunlu kıldığı bir ilgi olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Biz evet Filistin diyoruz, Gazze diyoruz, Kudüs diyoruz, çocuklar öldürülmesin diyoruz. Masum siviller hayatlarının baharında katledilmesin diyoruz. Evler yıkılmasın, okullar, hastaneler bombalanmasın istiyoruz, bunu insaniyet adına söylüyoruz. Vicdanımıza kulak verdiğimiz için söylüyoruz ve bunu söylemek için değil kalbimizden, vicdanımızdan gelen ses olduğu için söylüyoruz" dedi.
"Dün nasıl Darfur için, Kabil için, Tiflis için sesimizi yükselttiysek bugün de Gazze için, Haiti'nin, Şili'nin, Çin'in çocukları için yükseltiyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, "Biz her ne sebeple olursa olsun çocuklar öldürülmesini istiyoruz. Barış çağrımızı en gür şekilde dünyaya duyurmak istiyoruz. Sevgili kardeşlerim sizi şahsınızda öncelikle Arap dünyasına, İslam dünyasına ve tüm insanlığa sesleniyorum. Bu samimi tören vesilesiyle bizleri gerçekten inciten, yüreğimizi burkan bir meselede hissiyatımı
iletmek istiyorum. Filistin'deki taraflar arasındaki ihtilafların ve çekişmelerin Filistin davasına yarar sağlamayacağını, bize üzüntü verdiğini özellikle ifade etmek istiyorum. Biz Deyr Yasin, Sabra, Şatila için gözyaşı döktük. Şimdi de kardeşler arasındaki kavga için gözyaşı dökmek istemiyoruz. İnanın kardeşler arasında yaşanan sıkıntılar her acının üzerindedir ve çok ama çok ama derindir. Filistin'in de bizlerin bu acısını gidermek noktasında siz değerli üniversite mensuplarının, rektörlerinin ve
hocaların etkili olabileceğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Filistin'de birleşmenin ve uzlaşmanın sağlanamaması durumunda sıkıntılardan kurtulmanın mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan, "Çünkü aranızdaki birliğe, beraberliğe biz çok hasretiz. Özellikle Gazze'deki kardeşlerim, Türkiye'nin tüm imkanlarıyla yanlarında olduğunu, barış için mücadelesini sürdüreceğini bilsinler" dedi. Başbakan Erdoğan, "Ne Kudüs, ne Mescid-i Aksa, ne Batı Şeria hiçbir zaman bizim gündemimizden düşmeyecektir" diye konuştu.
Gazze İslam Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Cemal El Hudari ise, Filistin'deki insanların Başbakan Erdoğan'a olan sevgilerini aktarmakta güçlük çektiklerini belirterek, "Zatıalinize oradaki insanların ümitlerini aktaramayız. İnsanların içinde besledikleri ve yeşertmeye çalıştıkları ümit, sizleri gördükçe güç kazanıyor ve tekrar onları hayata bağlıyor. Ben mübalağa etmiyorum, gerçeğin sadece küçük bir parçasını aksettirmeye çalışıyorum" dedi.
Gazze İslam Üniversitesi Rektörü Dr. Kamalain K. Sha'ath da, Başbakan Erdoğan'ın Gazze'deki Filistin halkının uğradığı zulme karşı gösterdiği üstün gayretlerine bir ''takdir nişanesi'' olarak fahri doktora unvanı verilmesinin kararlaştırıldığını söyledi. Erdoğan'ın Filistin halkının maruz kaldığı zulmün bitmesi için verdiği destek ve Gazze'ye uygulanan ambargonun kaldırılması için verdiği mücadelenin Filistin halkınca takdir edildiğini belirten Sha'ath, "Onlar yaşadıkları zulümler ve saldırılar
karşısında şahsınızda en iyi destekçiyi buldular. Siz her zaman Filistin halkının kendi topraklarında özgür bir şekilde ve onuruyla yaşaması için gereken şartlar için dünyaya çağrıda bulunuyorsunuz. Sayın Başbakan, bizim olduğu gibi yeryüzünde zulme uğrayanların ümidi oldunuz ve şunu ispatladınız; bugün dünyada geçerli olan, güçlüden yana ve çıkarlara dayalı siyaset tarzının yerine ilkelere dayalı bir siyaset tarzının mümkün olduğunu ispatladınız. Bugünlerde bu siyaset tarzı maalesef özenilen birsiyaset tarzı" ifadelerini kullandı.
Mütevelli Heyeti Başkanı Hudari, Başbakan Erdoğan'a fahri doktora unvanı ile birlikte Gazze'den özgün bir hediye vermek için çok düşündüklerini söyleyerek, "Sayın Başbakan derin bağlarla Kudüs'e, Aksa'ya bağlı ve biz ağır bir abluka altında yaşadığımız halde 'önce Kudüs' diyoruz. O yüzden dedik ki zatıalinizle Kudüs arasındaki bu güçlü bağı sembolize etmemiz lazım ve biz öyle bir resim tasarladık ki Aksa'nın toprağından neşet eden Sayın Başbakan'ın resmini hazırlattık. İnşallah kendisi Kudüs'ü
özgürleştirecektir. Resimde Başbakan Erdoğan'ın vücudu Aksa'nın surlarıyla bütünleşik halde ve o dağların arasından kendisi çıkıyor" dedi.
Gazze İslam Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Cemal El Hudari, daha sonra resmi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sundu. Başbakan Erdoğan da imzasının bulunduğu bir gümüş tabak hediye etti.
'Türkiye'nin kaderi Filistin'den ayrı değil'
Başbakanlık Resmi Konutu'nda düzenlenen törende, Gazze İslam Üniversitesi tarafından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a fahri doktora unvanı verildi.



















