Türkiye Noterler Birliği 40.Olağan Genel Kurulu

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, güven müessesi olan noterliğin, son derece hayati ve önemli bir kurum olduğunu belirterek, "Günümüzde iş ve işlemlerin çeşitlenmesi, noterlik müessesinin görev ve sorumluluklarını yeni baştan tanımlanması ve daha dinamik bir yapıya kavuşturulması gibi bir zarureti ortaya çıkardı" dedi.

Türkiye Noterler Birliği‘nin 40.Olağan Kongresi, Söğütözü‘ndeki birlik genel merkezinde yapıldı. Kongreye, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, eski Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ile çok sayıda davetli katıldı.

Kongrede konuşan Başbakan Yardımcısı Çiçek, insanın işlemlere konu olan bir varlık olduğunu belirterek, "Bu işlemler ne kadar hukuk çerçevesinde gerçekleşirse, o zaman hayat kolaylaşmış olur" dedi.

Bu noktasında noterlik müessesinin gerekliliği ve öneminin ortaya çıktığını vurgulayan Çiçek, "Onun için noterlik bir güven müessesidir. Hem bizde, hem de gelişmiş batı dünyasında bu müessese gerçekten güven duygusunu hak ediyor" diye konuştu.

Toplumda birçok işlemin noter önünde ya da noter onayıyla gerçekleştiğine işaret eden Başbakan Yardımcısı Çiçek, şunları kaydetti:

"Noterlerimiz, hayatımızı kolaylaştırıyor, ihtilafları azaltıyor, toplumsal hayatta daha bir istikrar bu manada söz konusu olabiliyor. Onun için noter önünde yada noterin onayladığı iş ve işlemlerle, insanlar yargıya gitmekten vazgeçiyor. Bu çok önemli. Öbür taraftan baktığımızda da yargının işini azaltıyor. Eğer konu yargıya intikal ediyorsa da, noterin yaptığı iş ve işlemler yargının kısa sürede sonuçlanması gibi bir sonucu da doğuruyor. Bu nedenle son derece hayati, son derece önemli bir kurumdur.

Ayrıca yargısal hizmetlerinde önemli bir parçadır, yardımcısıdır."

"NOTERLİKTE YAPISAL DEĞİŞİKLİK ZARURETİ VAR"

Başbakan Yardımcısı Çiçek, günümüzde iş ve işlemlerin çeşitlendiğini, bu durumun, noterlik müessesinin görev ve sorumluluklarını yeni baştan tanımlanması ve daha dinamik bir yapıya kavuşturulması gibi bir zarureti ortaya çıkardığını vurguladı. Özellikle teknolojinin gelişmesi, birçok işlemin elektronik ortamda yapılıyor olmasının, noterlikle ilgili mevzuat çalışmasını önümüzdeki dönem ele alınmasını gerektirdiğini ifade eden Çiçek, şöyle devam etti:

"Bu konuda zaten bir çalışma var. Yapılamayan hususları da yeni dönemde, yasal bir zemine kavuşturmuş oluruz. Yapısal değişiklik yapma zorunluluğu AB ile alakalıdır. Devletin tüm kurumları nasıl gözden geçiriliyorsa, hiç şüphesiz noterlik kurumunun da AB müktesebatına hem yapısal, hem de görev tanımları itibariyle yeni baştan ele alınmasında zaruret var. Bunu da önemsiyoruz."

GERÇEKER‘İN EMEKLİLİĞİN İLK GÜNÜ

Eski Yargıtay Başkanı Gerçeker ise, 1 Haziran 2011 itibariyle emekliye ayrıldığını ve bugünün emekliliğinin ilk günü olduğunu belirterek, "Bu ilk günümde sizler gibi değerli arkadaşlarla bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Yargıtay Başkanlığı döneminde de, Noterler Birliği ile her zaman güzel ilişkiler içerisinde olduk. Yargıtay‘da yeni başkan arkadaşımız bugün seçildi. Onun da benim bıraktığım yerden, bu ilişkileri en güzel şekilde yürüteceğine inancım tamdır. Kendisi çok değerli ve çalışkan

bir arkadaşımızdır" şeklinde konuştu.

NOTERLER BİRLİĞİ BAŞKANI

Türkiye Noterler Birliği Başkanı Fahri Köse ise, Türkiye‘nin bütün sorunlarının kısa zamanda çözülmesi, siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması konusundaki ‘ortak dileği‘ tekrarlayarak başladı. Demokratik hukuk devletinin tüm nitelikleriyle gerçekleşmesinin herkesin ortak hedefi olduğunu vurgulayan Köse, "İnancım odur ki büyük önder Mustafa Kemal Atatürk‘ün kurmuş olduğu demokratik, laik, cumhuriyetçi, çağdaş ve hukukun üstünlüğüne dayalı Türkiye, önündeki bütün engelleri aşacak ve ülkenin birlik ve

beraberlik içinde kalkınma hamlelerini tamamlayacaktır" dedi.

Köse, 1938 yılında yürürlüğe giren Noterlik Kanunu ile noterlik mesleği ve noterlik kurumunun hukuk sistemine yerleştiğini hatırlatarak, "1512 sayılı yasa ile kurulan, birliğimiz 5 Mayıs 1972 tarihinden beri çalışmalarını sürdürmektedir. Bugün ülkemizde bin 650 noterlik hizmet vermektedir. Halen 492 kadın ve 921 erkek olmak üzere bin 413 noter bu noterliklerde görev yapmaktadır" diye konuştu.

Günümüzde noterlik hizmetlerinin, belge onaylama ve belgelendirme işlemleri ile sınırlı kalmayıp, daha ileri bir noktaya, hukuki ilişkilerin ilgililerin istemleri ve hukukun gerekleri doğrultusunda yeniden yapılandırılması yönünde beliren çağdaş bir çizgiye ulaştığını belirten Köse, "Noterlik, devlet tarafından verilmiş kamusal bir yetkiyi, hukukun üstünlüğü ilkeleri çerçevesinde, özel ve kamusal yararlar arasında toplumsal hayattaki gelişmeleri takip ederek dengeleyen bir meslektir. Hukuki hizmette

kamusal bir önleyicilik sağlayan noterliğin, kendine has doğası, onu, piyasada sadece bir ‘oyuncu‘ olmayıp, hukukun üstünlüğünün bekçisi konumuna soktuğunu asla unutmamak gerekir" şeklinde konuştu.

"ELEKTRONİK İMZA, NOTER ONAYININ İŞLEVİNİ YERİNE GETİREMEZ"

Yapılan bazı çalışmalar ve hazırlanan bazı kanun tasarıları ile; kamu hizmetlerini daha verimli kılmak, hızlandrımlanması ve daha dinamik birırmak ve belgeye dayalı süreci elektronik ortama taşıyarak bürokratik formaliteleri ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar olduğunu hatırlatan Köse, "Üzülerek ifade etmek istiyorum ki; özellikle AB yasalarına uyum gerekçesiyle, noterliklerimizde yapılan önemli hukuki işlemler özel hizmet sağlayıcıların kontrolündeki elektronik ortama (elektronik imzaya) bırakılmaya

çalışılmaktadır" dedi.

Noterlerin, danışmanlık işlevi ve bu işlevin icrası sırasında taşımış oldukları hukuk mühendisliği kimliği ile koruyucu ve önleyici bir misyon üstlendiğini vurgulayan Köse, şunları kaydetti:

"Noterlerce düzenlenmesi veya onaylanması gereken belgelerin, yine noterlerce yapılmasının, muhafaza edilmesi ve bu belgelerin güvenli elektronik imzayla gerçekleştirilmeleri halinde de noter onayının yine aranması; elektronik zaman damgasını içeren güvenli elektronik imzanın asla belgelerdeki noter onayının görmüş olduğu işlevi yerine getiremeyeceğinin altının çizilmesinde, bu hususa açıkça vurgu yapılmasında büyük yarar vardır. Bu yasama döneminde gerçekleşen yasal düzenlemeler ile noterlerin görev

alanı genişletilmiştir. Almanya, Avusturya ve İsviçre‘de olduğu gibi çekişmesiz işlerde görev almalarının önü açılmıştır.

Bizi uzun yıllardır rahatsız eden iki konuya değinmek istiyorum. Noterlik işlemlerinin maliyetinin, noter harcı, damga vergisi ve değerli kağıt bedeli gibi kamu paylarının etkisiyle çok yüksek olması, gerek vatandaş gerekse biz noterler tarafından dile getirilmekte ve şikayet konusu yapılmaktadır. Zira, mevcut durum işlem yaptıracakları hukuki güvenliğin dışına itmekte, noterlik dışında bazı çözümleri gündeme getirmektedir. Hukuk Devletinde hukuki güvenlik için yüksek bedeller ödenmemelidir. Bu

vergilerden harcın makul seviyeye indirilmesi, damga vergisi ve değerli kağıt bedellerinin de kaldırılması gerektiğini düşünmekteyiz. e-Kurum dönüşüm süreci başlatılmış, birlik, noter odası, noterlik ve birlikte çalışma yapılan ve yapılması düşünülen kurumlar ile entegrasyonlarda kullanılacak yeni sistemin analiz, tasarım ve gerçekleştirme çalışmaları başlatılmıştır. Bu çalışmalar tamamlandığında noterliklerde halihazırda kullanılan tüm yazılımlar değiştirilecek ve mevcut sorunlar ortadan kalkacaktır."

"YENİ BİR KARDEŞ KAVGASI KABUL EDİLEMEZ"

Türkiye Noterler Birliği Başkanı Köse, Türkiye‘nin yeni bir kardeş kavgasına sürüklenmesini kabul etmenin mümkün olmadığını belirterek, "Irak‘ta, Orta Doğu‘da yaşanan tabloları gördükten sonra Türkiye‘nin tekrar bir kardeş kavgasına sürüklenmesi ihtimali dolayısıyla çok özel bir duyarlılık içinde bulunmamız gerekmektedir" dedi.

Köse, "İç ve dış bunca sorunlar sarmalına, iç karartan söylemlere, ulusal yapıya yönelik saldırılara, ekolojik dengeyi ve çevreyi yok edecek girişimlere, ülke barış, huzur ve kardeşlik ortamını yok edecek tüm kalkışmalara karşın; halkımızın eksiksiz demokrasiye, insan haklarına, hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti yanında aydınlık, uygar ve çağdaş Türkiye‘ye olan özlem ve beklentisi karşısında tüm sorunların üstesinden geleceğimize inancım tamdır. Çünkü bu güzel ve emsalsiz ülkemizin onurlu ve asil

insanları bunları gerçekleştirecek tarihsel birikime sahiptir" diye konuştu.

‘CEMİL İPEKÇİ‘ ANONSU

Kongrede konuşmaların ardından yaş tahdidine tabi olan noterlere plaket ve beratları takdim edildi.

Öte yandan, Divan Başkanı Erkan Gültekin, konuşma yapmak üzere kürsüye davet ettiği Başbakan Yardımcısı Çiçek‘in ismini, dili sürçerek, "Cemil İpekçi" olarak anons etti. Gültekin‘in bu anonsu gülüşmelere neden oldu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile