Türkiye nüfusu 84 milyon 680 bin 273 kişi oldu

Türkiye nüfusu 84 milyon 680 bin 273 kişi oldu

TÜİK'in açıkladığı bilgilere göre Türkiye nüfusu 2021'de, geçen yıla oranla 1 milyon 65 bin 911 kişi artarak 84 milyon 680 bin 273 kişiye ulaştı.

Türkiye İstatistik Kurumu açıkladı. Ülkemizde idari kayıtlar temel alınarak 2021 Nüfus ve Konut Sayımı gerçekleştirildi. Buna göre Türkiye nüfusu 84 milyon 680 bin 273 kişi oldu.

2020'deki sayım sonucu Türkiye'nin nüfusu 83 milyon 614 bin 362 kişiydi.

Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan 1927 yılı genel nüfus sayımı sonucuna göre 13 milyon 648 bin 270 kişi olan Türkiye nüfusu, yıllar içinde sürekli artma eğilimi göstererek 2021 yılında 84 milyon 680 bin 273 kişiye ulaştı.

Kadın ve erkek nüfusu eşitlendi
Cinsiyete göre nüfusun dağılımına bakıldığında, Cumhuriyetin ilk yıllarında önceki savaş döneminin de etkisiyle kadın nüfus erkek nüfustan fazla iken yıllar içinde kadın ve erkek nüfus hemen hemen eşit büyüklüğe ulaştı.

Erkek nüfus 1927'de 6 milyon 563 bin 879 kişi iken 2021 yılında 42 milyon 428 bin 101 kişi oldu. Kadın nüfus ise 1927'de 7 milyon 84 bin 391 kişi iken 2021 yılında 42 milyon 252 bin 172 kişi oldu.

Nüfus artış hızı 2021 yılında binde 12,7 oldu
Türkiye'nin nüfus artış hızı yıllara göre incelendiğinde, 1935 yılında binde 21,1 olan yıllık nüfus artış hızının 2021 yılında binde 12,7 olduğu görüldü.

Türkiye nüfusunun yaş yapısı değişti
Nüfus piramitleri, nüfusun yaş ve cinsiyet yapısında meydana gelen değişimi gösteren grafikler olarak tanımlanmaktadır. Türkiye'nin 1935, 1960, 2000 ve 2021 yılı nüfus piramitleri incelendiğinde, sağlık alanında kaydedilen gelişmelere, yaşam standardının ve refah düzeyinin artmasına bağlı olarak doğurganlık ve ölümlülük hızlarının azalması ve doğuşta beklenen yaşam süresinin artması ile nüfusun yaş yapısının şekil değiştirdiği görülmektedir. Bu duruma bağlı olarak yaşlı nüfus artmış, ortanca yaş yükselmiş, çocuk ve gençlerin toplam nüfus içindeki oranı azalmıştır. Türkiye, oransal olarak yaşlı nüfus yapısına sahip ülkelere göre hala genç bir nüfus yapısına sahip olsa da, yaşlı nüfus sayısal olarak oldukça fazladır.

Türkiye nüfusunun ortanca yaşı yükseldi
Nüfusun yaş yapısının değerlendirilmesinde kullanılan önemli göstergelerden biri olan ortanca yaş, Türkiye'de 1935 yılında 21,2 iken 2021 yılında 33,1 oldu. Cinsiyete göre incelendiğinde, 1935'te erkeklerde 19,1 olan ortanca yaşın 2021'de 32,4'e, kadınlarda ise 1935'te 23,4 iken 2021'de 33,8'e yükseldiği görüldü.

Çalışma çağındaki nüfusun oranı yüzde67,9'a yükseldi
Ülkemizde 1935 yılında yüzde54,7 olan çalışma çağı olarak tanımlanan 15-64 yaş grubundaki nüfusun oranı, yıllar içinde artarak 2021 yılında yüzde67,9'a ulaştı. Diğer yandan çocuk yaş grubu olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfusun oranı 1935'te yüzde41,4 iken yıllar içinde azalma eğilimi göstererek 2021 yılında yüzde22,4'e düştü. Yaşlı nüfus olarak tanımlanan 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun oranı ise 1935'te yüzde3,9 iken 2021 yılında yüzde9,7'ye yükseldi.

Hiç evlenmeyenlerin oranının erkeklerde daha yüksek olduğu görüldü
Ülkemizde yıllara ve cinsiyete göre medeni durumun dağılımı incelendiğinde, erkeklerde hiç evlenmeyenlerin oranının kadınlara göre daha yüksek olduğu, kadınlarda ise eşi ölenlerin ve boşananların oranının erkeklerden daha fazla olduğu görüldü. Diğer yandan büyük çoğunluğu oluşturan evlilerin oranının yıllara göre her iki cinsiyette de birbirine yakın oranlarda olduğu görüldü.

Okuma yazma bilmeyenlerin oranı kadınlarda yüzde4,2'ye düştü
Türkiye'de okuma yazma bilmeyenlerin oranı 1935 yılında yüzde80,8 iken bu oran yıllar içinde sürekli düşme eğilimi göstererek 2021 yılında yüzde2,5'e düştü. Cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerde okuma yazma bilmeyenlerin oranı 1935'te yüzde70,7 iken 2021'de yüzde0,8'e, kadınlarda ise 1935'te yüzde90,2 iken 2021'de yüzde4,2'ye geriledi.

Yükseköğretim mezunlarının oranı yüzde17,6 oldu
Türkiye'de 1970 yılında ilkokul mezunu olanların oranı yüzde28,8 iken 2021 yılında yüzde22,5 oldu. İlköğretim, ortaokul veya dengi okul mezunlarının oranı 1970'te yüzde3,6 iken 2021'de bu oran yüzde25'e yükseldi. Lise veya dengi okul mezunu olanların oranı 1970'te yüzde2,6 iken, 2021'de yüzde22,4 oldu. Diğer yandan yükseköğretim mezunu olanların oranı 1970'te yüzde1 iken 2021'de bu oran yüzde17,6'ya ulaştı.

Erkeklerde yükseköğretim mezunlarının oranı kadınlardan daha fazla oldu
Türkiye'de bitirilen eğitim durumu yıllara ve cinsiyete göre incelendiğinde, 1970 yılında erkeklerde yüzde36,5 ile ve kadınlarda ise yüzde20,9 ile ilkokul mezunlarının oranının daha fazla olduğu görüldü. Diğer yandan 2021 yılında erkeklerde yüzde27,4 ile ilköğretim, ortaokul veya dengi okul mezunlarının oranının daha yüksek olduğu görülürken kadınlarda ise yüzde25,6 ile ilkokul mezunlarının oranının daha fazla olduğu görüldü. Ülkemizde yıllara ve cinsiyete göre yükseköğretim mezunlarının dağılımına bakıldığında, 1970 yılında erkeklerde yüzde1,3 olan yükseköğretim mezunları oranının kadınlarda yüzde0,6 olduğu görüldü. Diğer yandan 2021 yılında yükseköğretim mezunlarının oranı her iki cinsiyette de artış göstererek erkeklerde yüzde18,5, kadınlarda ise yüzde16,7 oldu.

Türkiye'de 2021 yılında 2 milyon 777 bin 797 kişi iller arasında göç etti
Ülkemizde 2007-2008 döneminde yüzde3,18 olan iller arası göç eden nüfus oranı, yıllar içinde inişli ve çıkışlı bir seyir izleyerek 2021 yılında yüzde3,28 oldu. Diğer bir ifadeyle Türkiye'de 2021 yılında 2 milyon 777 bin 797 kişi iller arasında göç etti. Bu nüfusun yüzde47,5'ini erkekler, yüzde52,5'ini ise kadınlar oluşturdu.

Türkiye'de ikamet eden nüfusun yüzde3,7'sinin yurt dışı doğumlu olduğu görüldü
Türkiye'de ikamet eden 84 milyon 680 bin 273 kişinin yüzde94,9'unun doğum yerinin Türkiye, yüzde3,7'sinin ise yurt dışı olduğu görüldü. Doğum yeri bilinmeyenlerin oranı ise yüzde1,4 oldu. Diğer yandan ikamet ettiği ilde doğanların oranı yüzde63,8 iken ikamet ettikleri ilden farklı bir ilde doğanların oranının yüzde31,1 olduğu görüldü.

Doğum yeri yurt dışı olanlar içinde Bulgaristan doğumlular ilk sırada yer aldı
Türkiye'de ikamet eden ancak doğum yeri yurt dışı olan 3 milyon 141 bin 351 kişi arasında Bulgaristan doğumlular yüzde11,4 ile ilk sırada yer aldı. Bulgaristan'ı sırasıyla yüzde10,5 ile Almanya, yüzde10,4 ile Irak, yüzde8,8 ile Suriye, yüzde5,7 ile Afganistan doğumlular izledi.Türkiye'de ikamet eden yabancı nüfus 2021 yılında 1 milyon 792 bin 36 kişi oldu Ülkemizde ikamet eden yabancı nüfus(1) 2021 yılında 1 milyon 792 bin 36 kişi olurken, bu nüfusun yüzde49,7'sini erkekler, yüzde50,3'ünü ise kadınlar oluşturdu. Türkiye'de ikamet eden yabancı nüfusun vatandaşlık ülkelerine göre dağılımı incelendiğinde, yüzde18 ile Irak vatandaşlarının ilk sırada yer aldığı görüldü. Irak vatandaşlarını sırasıyla yüzde10,2 ile Afganistan, yüzde7,2 ile İran ve yüzde6,9 ile Türkmenistan vatandaşları takip etti.

Çekirdek aile bulunmayan hanehalklarının oranı arttı
Türkiye'de hanehalkı tipleri incelendiğinde, yıllar içinde tek kişilik hanehalkları ile aralarında eş, anne-çocuk veya baba-çocuk ilişkisi olmayan fertleri içeren; diğer bir ifadeyle çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının oranında artış olduğu gözlendi.

Tek çekirdek aile ve geniş aileden oluşan hanehalklarının oranında azalma görüldü Tek çekirdek aile olarak ifade edilen, yalnızca eşlerden veya eşler ve çocuklarından veya tek ebeveyn ve en az bir çocuktan oluşan hanehalkları ile geniş aile olarak tanımlanan ve en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalklarının oranında yıllar içinde azalma olduğu görüldü.

Hanehalkı sayısı 25 milyon 329 bin 833 oldu
Aralarında akrabalık bağı bulunsun ya da bulunmasın aynı adreste yaşayan bir veya birden fazla kişiden oluşan topluluk olarak tanımlanan hanehalkı sayısı, Türkiye'de 2014 yılında 21 milyon 91 bin 75 iken 2021 yılında 25 milyon 329 bin 833'e ulaştı. Ortalama hanehalkı büyüklüğü 3,23 oldu Türkiye'de 2008 yılında 4 kişi olan ortalama hanehalkı büyüklüğünün, yıllar içinde azalma eğilimi göstererek 2021 yılında 3,23 kişiye düştüğü görüldü.

En popüler bebek ismi erkeklerde Yusuf, kızlarda Zeynep oldu
Ülkemizde 2021 yılında doğan bebeklere verilen isimler incelendiğinde, erkeklerde Yusuf, kızlarda ise Zeynep isminin ilk sırada yer aldığı görüldü. Türkiye nüfusu içinde cinsiyete göre en çok kullanılan isimler incelendiğinde ise erkeklerde Mehmet, kadınlarda da Fatma isminin ilk sırada olduğu gözlendi. Hanehalklarının yüzde60,7'sinin kendisine ait konutta oturduğu görüldü Hanehalklarının konuttaki mülkiyet durumuna göre dağılımına bakıldığında, yüzde60,7'sinin oturduğu konutun sahibi olan, yüzde27,6'sının kiracı olan, yüzde8,4'ünün oturdukları konutun sahibi olmayan fakat kira da ödemeyen ve yüzde0,9'unun da lojmanda oturan hanehalklarından oluştuğu görüldü.

İşgücüne katılma oranı yüzde51,9 oldu
Türkiye'de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusta işgücüne katılma oranı yüzde51,9 oldu. Cinsiyete göre incelendiğinde, işgücüne katılma oranının erkeklerde yüzde69,9, kadınlarda ise yüzde34 olduğu görüldü. İstihdam oranına bakıldığında, toplamda yüzde46,2, erkeklerde yüzde63,3 ve kadınlarda ise yüzde29,2 oldu. Diğer yandan işsizlik oranının toplamda yüzde10,9, erkeklerde yüzde9,4 kadınlarda ise yüzde14,1 olduğu görüldü.

İstihdamın yüzde57,7'si hizmet sektöründe yer aldı
İstihdamın tarım, sanayi ve hizmet olarak üç ana sektöre göre dağılımı incelendiğinde, toplam istihdam içerisinde yüzde57,7 ile hizmet sektörünün en yüksek paya sahip olduğu görüldü. Cinsiyete göre değerlendirildiğinde, erkeklerin yüzde55,5'i, kadınların ise yüzde62,4'ü hizmet sektöründe yer aldı. İstihdamda yüzde26,9 ile ikinci büyük paya sahip olan sanayi sektörünün cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde, erkeklerin yüzde31,3'ünün, kadınların ise yüzde17,6'sının bu sektörde yer aldığı görüldü. İstihdamda yüzde15,4 ile üçüncü büyük paya sahip olan tarım sektörünün cinsiyete göre dağılımına bakıldığında erkeklerin yüzde13,2'sinin, kadınların ise yüzde20'sinin tarım sektöründe yer aldığı görüldü.

İstihdam edilenler içinde ücretli veya yevmiyeli olarak çalışanların payı yüzde71 oldu
İstihdamın işteki duruma göre dağılımı incelendiğinde, toplam istihdam içerisinde ücretli ve yevmiyeli olarak çalışanların yüzde71 ile en yüksek paya sahip olduğu görüldü. Bunu sırasıyla yüzde15,8 ile kendi hesabına çalışanlar, yüzde8,5 ile ücretsiz aile işçileri ve yüzde4,7 ile işverenler izledi. Cinsiyete göre işteki durumun dağılımına bakıldığında, her ikisinde de yüzde71 ile ücretli veya yevmiyeli çalışanların ilk sırada olduğu görüldü. Erkeklerde ikinci sırada yüzde19,1 ile kendi hesabına çalışanlar yer alırken, kadınlarda yüzde18,2 ile ücretsiz aile işçisi olarak çalışanlar yer aldı.

Kadınlarda ev işleriyle meşgul olma en önemli işgücünde olmama nedeni oldu
Türkiye'de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde işgücüne dahil olmayan nüfusun çoğunluğunu yüzde31,2 ile ev işleriyle meşgul olanlar oluşturdu. Bunu yüzde18,2 ile eğitim/öğretimine devam edenler, yüzde16,6 ile emekliler, yüzde15 ile çalışamaz halde olanlar izledi. Cinsiyete göre işgücünde olmama nedenleri incelendiğinde, kadınlarda en önemli nedenin yüzde45,2 ile ev işleri ile meşgul olma, erkeklerde ise yüzde38,6 ile emeklilik olduğu görüldü.

Türkiye'de 4 kişilik hanelerin yüzde47'sinde yalnızca 1 kişi istihdamda yer aldı
Hanehalkı büyüklüğüne göre istihdamdaki kişi sayısı incelendiğinde, yalnız yaşayanların yüzde60,4'ünün, 2 kişilik hanelerin yüzde44'ünün, 3 kişilik hanelerin yüzde14,1'inin istihdamda yer almadığı görüldü. Diğer yandan 4 kişilik hanelerin yüzde47'sinde istihdamda yalnızca 1 kişi, yüzde34,3'ünde ise 2 kişi olduğu görüldü.

Doğum yeri yurt dışı olanların işgücüne katılma oranı yüzde44,3 oldu
Türkiye'de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde, doğum yeri Türkiye olanların işgücüne katılma oranı toplamda yüzde52,6, erkeklerde yüzde70,5 ve kadınlarda yüzde34,7 oldu. Türkiye'de ikamet eden ancak yurt dışında doğanların işgücüne katılım oranı ise toplamda yüzde44,3, erkeklerde yüzde65,1 ve kadınlarda yüzde25,8 oldu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile