1999-2004 yılları arasında AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi olarak görev yapan Deutsche Welle’nin sorularını yanıtlayan Alman siyasetçi, Avrupa'da Türkiye'ye yönelik muhalefetin zamanla değişeceğine inandığını söyledi. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin en ateşli savunucularından biri olmaya devam eden Verheugen, şöyle dedi:
“Ben kişisel olarak şuna inanıyorum: Dünya siyasetinin gelişimi, bizlerin Türkiye’ye ne kadar ihtiyacımız olduğunu, tüm Avrupa’ya kabul ettirecek. Türkiye konusunda, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda şu andaki yaygın görüş değişecek. Ben bu anın geleceğini düşünüyorum. Ancak şunu çok açık bir şekilde vurgulamak gerekiyor: Türkiye de koşulları tam olarak yerine getirmeli. Türkiye'nin çok kapsamlı, temel değişiklileri içeren bir dönüşümden geçmesi gerekiyor.”
2004 yılında Avrupa tarihinin en büyük genişleme dalgasının mimarlarından olan birçok ülkede “Bay Avrupa” olarak anılan Verheugen, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin AB’ye dâhil olmasıyla Avrupa’nın yeniden birleştiği, bunun da Avrupa için büyük bir kazanım olduğunu anlattı. Verheugen, böylesine tarihi ağırlığı bulunan bir olayda başrolü üstlenmekten son derece memnun olduğunu anlatırken şöyle konuştu:
AB GENİŞLEME YORGUNLUĞU YAŞIYOR
“Avrupa Birliği’nde şu an “genişleme yorgunluğu” yaşanıyor. Bu yorgunluk gelecek yıllarda üyelik bekleyen Balkan ülkeleri için engel oluşturmayacağı görüşünde. Birliğe katılmak isteyen ülkeler kendi tempolarını kendileri beliriliyor. Bir ülke gerçekten koşulları yerine getirirse, o ülkeyi reddetmek AB için mümkün değildir. Gelecek 10-20 yıl içinde Balkan ülkelerinin AB’ye üye olduğunu göreceğiz. Bu çok önemli, zira bu kriz bölgesinde, Avrupa'nın uzun dönemli olarak istikrarını sağlamanın tek yolu, Balkan ülkelerinin AB üyeliği.”
Genişleme dosyasını AB Komisyonu’nun Finlandiyalı üyesi Olli Rehn’e devreden Verheugen, 2005 yılından bu yana Avrupa Birliği Komisyonu'nun Sanayiden Sorumlu Üyesi olarak görev yapıyor. Verheugen geride kalan 5 yıl boyunca, Avrupa'da ekonomik büyüme sağlanması, istihdamın artırılması ve bürokrasinin azaltılması için çaba gösterdi. AB’de bürokrasinin hafifletilmesini savunan Verheugen, şöyle dedi:
“Avrupa’nın daha fazla yasal düzenleme ile daha fazla başarıya ulaşabileceği yönündeki yanlış düşüncenin akıllardan çıkması gerekiyor. ‘Avrupa'da daha fazla kural, daha fazla Avrupa demek.' Bu yanlış bir kanı.”
Gelecek ay görev süresi dolacak olan Alman politikacı, aktif siyasete veda etmeyi, ancak akademide Avrupa Birliği üzerine dersler vermeyi, kitap ve makaleler yazmayı planladığını anlatırken, “Özleyeceğim muhtemelen şu olacak: Her gün ilerleme kaydetmek zorunda olmak, her gün yeni bir zorlukla karşılaşıp onu aşmak ve her gün kendini yeniden ispatlamak. Zira sadece Avrupa Birliği Komisyonu'ndaki görevim son bulmuyor, aktif siyasete de tümüyle veda ediyorum. Bu çok derin bir ayrılık. Frankfurt’taki Viadrina Avrupa Üniversitesi’nde ders vermeyi planlıyorum. Ayrıca, esas mesleğim olan gazeteciliğe döneceğim ve yazmaya devam edeceğim. Kendisini eve kapanan bir emekli olarak düşünemiyorum. İnsan yıllarca siyasetin içinde olunca, adeta tam gaz yola devam ederken, kısa bir süre içinde frene basması olmaz. Bu sağlığa da zararlı. Bunu yapamam, yapmak da istemiyorum.”
'Türkiye'ye ihtiyacımız var'
Avrupa Birliği Komisyonu Başkan Yardımcısı Günther Verheugen, “Dünya siyasetinin gelişimi, bizlerin Türkiye'ye ne kadar ihtiyacımız olduğunu, tüm Avrupa'ya kabul ettirecek' diye konuştu.