Türkiye'ye Sığınan Suriyeliler

Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, ülkelerindeki olaylardan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve Hatay'ın Altınözü ilçesindeki TEKEL Konaklama Merkezi'nde kalan Suriyelileri ziyaret etti.

Ergin ve Muiznieks, Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz ile geldiği merkezde, Kaymakam Ali Arslantaş ve merkez yetkilileri tarafından karşılandı.
Merkezdeki toplantı odasında Suriyeli yetkililerle basına kapalı görüşen Bakan Ergin, Muiznieks ve Vali Lekesiz, daha sonra çadırları gezdi.
Mozaik, el sanatları ve gitar kursundaki öğrencileri ziyaret eden Bakan Ergin, Muiznieks ve beraberindekiler, Suriyeli öğrencilerin söylediği Türkçe ve İngilizce şarkıları dinledi. Anaokulu öğrencilerini de ziyaret eden heyet, çocuklara hediye verdi.
Ziyaretin ardından gazetecilere açıklama yapan Bakan Ergin, Suriyelilerin 3 yılı aşkın aşkın süredir Türkiye'de olduklarını ve burada üçüncü kışı geçirdiklerini söyledi.

Bir gazeticinin, "Suriyeliler için Avrupa'dan maddi yardım istiyor musunuz?" sorusuna Ergin, şöyle yanıt verdi:
"Türkiye'nin yapmış olduğu katkılar yanında farklı konvansiyonlarda gelen kısmi yardımlar var ama bunlar bütün içerisinde çok kayda değer şeyler değil. Bizim esas talebimiz, uluslararası toplumun bu yaşanan insanlık dramına kayıtsız kalmaması, Suriye'de yaşanan insan hakları ihlalleri ve insanların ölmesi, kanlarının, canlarının sürekli kayba uğraması, bütün bunlara karşı uluslararası toplumun daha duyarlı olması, bu konu üzerinde daha fazla yoğunlaşması. Beklentimiz budur. Onun ötesinde maddi yardım noktasında ufak tefek yardımlar yapılmakla beraber bunlar çok kayda değer şeyler değil ama Türkiye bunu problem etmedi bugüne kadar. Esas itibariyle bizim şikayetimiz, serzenişimiz, insanlık dramına yeterli ilginin gösterilmeyişidir."
Ergin, kendisine eşlik eden Muiznieks'inin de Suriye'deki insan hakları ihlalleri ve bu insanların yaşadığı zor şartların Avrupa Konseyi nezdinde, Avrupa Parlamentosu'nda ve uluslararası platformlarda yeterince ve olduğu gibi algılanmadığı düşüncesini paylaştığını kaydetti.

Yararlı bir ziyaret olduğunu belirten Ergin, "Temenni ediyoruz ki bir an önce komşu, kardeş coğrafyada yaşanan ıstıraplar sona ersin, burada huzur, barış hakim olsun. Bunun temel şartı da insan haklarına saygı, hukukun üstünlüğüne dayalı adil bir yönetimin iş başına gelmesidir. Temenni ediyoruz, bu Suriye'de sağlanır ve burada evinden, toprağından, köyünden kopup buralara sığınmak zorunda kalanlar bir an önce kendi topraklarına giderek can emniyetinin olduğu ortamda yaşama zemini bulabilir, bunu arzu ediyoruz" diye konuştu.

Avrupa Konseyi'nin bu konularda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin temel felsefesini, sadece Avrupa coğrafyasında değil, dünyanın değişik yerlerinde de yaşama ve yaşatma iradesini daha da güçlendireceğine inandığını vurgulayan Ergin, Muiznieks'in, çadır kentte gördüklerini, konsey üyesi ülkelere ve konsey nezdinde tüm taraflara en iyi şekilde aktaracağına inandığını kaydetti.

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks ise daha önce Yunanistan, Danimarka, Ermenistan ve Sırbistan'a gittiğini ve buralarda kalan mültecileri gördüğünü, bundan sonra da Bulgaristan ve Almanya'ya gideceğini kaydetti.

Türkiye'yi Avrupa Konseyi'nin diğer ülkeleriyle karşılaştırmanın hiç de adilane olmayacağını ifade eden Muiznieks, Türkiye'nin Avrupa Konseyi üye devletlerin hepsinin toplamından on kat daha fazla mülteci kabul ettiğini söyledi.

Uluslararası standartlara göre buradaki koşulların gayet iyi olduğuna dikkati çeken Muiznieks, şöyle devam etti:
"Konuştuğum kişiler herhangi bir şikayette bulunmadı. Başlarının üzerinde bir çatı var, ısınıyorlar, kıyafetleri, yiyecekleri var ve sağlık, eğitim imkanları var. Bunlar en önemli şeyler zaten. Burada temel sorun şu şekilde, diğer ülkeler, Suriye'deki duruma ve oradan kaçan insanların duruma gözlerini kapatıyorlar. Şöyle bir ümitleri var ve bu biraz da yanlış bir ümit aslında, bu bölgede, coğrafyada yaşanan sorunlar bu coğrafyada kalır diye düşünüyorlar. Burada daha önce yaptığım görüşmelerde Suriyelilerin temsilcilerine de aynı şeyleri söyledim. Benim elimde ordu, çok miktarda para yok. Benim yapabileceğim şey, Avrupalı ideallere ve birçok medya kuruluşuna da erişimim var. Benim şimdiki görevim, burada olanları daha iyi bir şekilde aktarmak ve diğer Avrupa ülkelerini daha fazla şey yapmaya zorlamak veya daha fazla şey yapacak şekilde utandırmak istiyorum. Çünkü Türkiye, gerçekten çok iyi bir örnek oluyor diğer ülkelere. Diğer ülkelerin de Türkiye'nin yaptığı gibi Suriyeli mültecilere kollarını açması gerekiyor."
Bu arada ziyaret sırasında Bakan Ergin ve Muiznieks, çadır kentte üç gün önce dünyaya gelen ve "Sadullah" adı verilen bebeği de ziyaret etti.
Bakan Ergin, ismini taşıyan Abir ve Vehbi Abdüllatif çiftinin bebeğini kucağına alarak aileyi tebrik etti. Muiznieks, bebeğe çeşitli hediyeler verdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile