Türksoy Türk Dünyası Resim Sergisi

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen, Türkiye'deki muhafazakar aydınların öz eleştiri yapması gerektiğini belirterek, "Biz biraz meseleleri teorik olarak halletmeyi seviyoruz. Meseleleri, masa başında çözdüğümüz zaman o problemin çözüldüğünü zannediyoruz. Türk dünyasında alfabe birliğine kimsenin itirazı olmaz ama isteyince olmuyor" dedi.


Türk Ocakları ve Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı tarafından Sakarya'daki bir otelde düzenlenen Türk Dünyası Resim Sergisi açılış töreninde konuşan İsen, Türk Ocakları'nın çok zor şartlarda kurulduğunu ve bugünü kadar mücadele ettiğini söyledi.

20| yüzyılın başında Anadolu'nun kötü durumda olduğuna işaret eden İsen, bu ortamda dönemin idealist insanlarının bir araya gelerek ülkeyi kurtarmak için Türk Ocaklarını kurduğunu aktardı.

"Kurtuluş mücadelesi, birçok faktörün bir araya gelmesiyle oldu" diyen İsen, "1912'nin Türkiyesi ile bugünün Türkiyesi birbirinden çok farklı. bunu artık herkesin kabul etmesi gerekiyor. 100'üncü yıl, bizim için çok önemli bir fırsat. Burada öz eleştiri yapmamız gerekiyor. Bu değerlendirmeler yapıldı ama Türk Ocağı fikri bir kurum olarak düşünsel birtakım çalışmaları yapabilir" ifadesini kullandı.

İsen, Türk dünyasında birlik ve beraberlik sağlanabilmesi için herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini aktardı.

Bunun için uygulanabilir projelere ihtiyaç duyduklarını vurgulayan İsen, sözlerini şöyle tamamladı:

"Türkiye'de muhafazakar aydınların, üzülerek ifade ediyorum çuvaldızı kendine batırarak düşünmesi gerekiyor. Biz biraz meseleleri teorik olarak halletmeyi seviyoruz. Meseleleri, masa başında çözdüğümüz zaman o problemin çözüldüğünü zannediyoruz. Türk dünyasında alfabe birliğine kimsenin itirazı olmaz ama isteyince olmuyor. Türk dünyasında alfabe birliği olmalı diyerek görevimizi yaptığımızı düşünüyoruz.

Türk dünyasında, liderler zirvesi yapıldı. Bu toplantılarda birtakım temel kavramlar alınmış, alfabe, imla, yazı dili birliği gibi kavramlar ortaya atıldı. Bunlar çok güzel düşünceler ama hayata geçirilemiyor. Artık uygulanabilir projelere ihtiyacımız var. Türkiye'de sosyal bilimler, keşke işin sadece fikri boyutuyla ilgilenmese ve bunu diplomatik dile dönüştürerek proje haline getirebilse. Bu şekilde adımlar atılabilir."

Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz de Türk Ocakları'nın siyasi bir kurum olmadığını anlattı.

Tüm vatandaşları, etnik grup ve mezhep ayrımı yapmadan kucakladıklarını anlatan Öz, "Hep birlikte, Türk milletiyiz. Bugün burada o tarihi buluşmanın bir tanesini daha yapıyoruz. Derin tarihi olan bir milletiz. İmparatorluk bakiyesiyiz, bu topraklarda bin yıldır hakimiyetimizi sürdürüyoruz. Selçuklu'dan, Osmanlı'ya, oradan da cumhuriyete kadar bir geleneğin temsilcileriyiz" diye konuştu.

Mehmet Öz, Türk Ocakları'nın milli mektep olduğunu belirterek, "Geçmişten aldığı güçle, geleceğe bakan bir ocaktır. 21'inci yüzyılda Türk Ocağı'nın ülküsü, kendi medeniyetini yeniden inşa etmektir. Buna göre mücadele ediyoruz. Asıl geçmişten muradımız, gelecektir. Türk milleti olarak, tarihte defalarca yaptığımız gibi bugün de adaletsizliğin ve zulmün hüküm sürdüğü dünyada yeniden adaleti tesis etme amacını taşıyoruz. Bunun için de siyasetin dışında tefekkür alanında bir inşa hareketini sürdürmeyi görev olarak bildik" şeklinde konuştu.

Resim Sergisi'nde, Hakas Cumhuriyeti'nden ressam Aleksey Ulturgaşev'in Türklerin geleneksel yaşam tarzına ilişkin çok sayıda eseri yer alıyor.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile