Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği tarafından düzenlenen 4. Türkiye Haksız Rekabet Kongresi, Denizli'nin Karahayıt beldesinde başladı.
Sanlı, kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, haksız rekabetin, meslek mensuplarının birbiriyle ve iş sahipleri ile olan ilişkilerini etkileyen aldatıcı davranışlar veya mesleki uygulamalar olduğunu ifade etti.
Mesleklerinde haksız rekabeti körükleyen koşulların başında tahsilat sorunu geldiğini ve özellikle ekonomik kriz dönemlerinde bu sorunun çok daha yoğun hissedildiğini belirten Sanlı, muhasebecilik ve serbest mali müşavirlikte haksız rekabeti ortadan kaldırmak için önem verilmesi en önemli konunun, meslek mensuplarının eğitim ve hizmet standartlarını daha yukarılara çekmek olduğunu dile getirdi.
Sanlı, TÜRMOB olarak haksız rekabetin yaratacağı yıkımları asgariye indirmek üzere uluslararası düzenlemeleri çok yakından takip ettiklerine işaret ederek, şunları kaydetti:
''Biz haksız rekabeti, mesleği kısa vadede düşünen bir zihniyetin kişisel beklentilerini karşılayacak, ancak orta ve uzun vadede mesleğimizin saygınlığını, itibarını ve değerini azaltacak, mesleğimizi tehdit eden bir unsur olarak görüyoruz. Her ülkede her meslek grubunda haksız rekabet ve etik açıdan sorunlar vardır, olacaktır. Ancak tarih göstermiştir ki, sorunlar sadece yasalar ve kurallarla çözülemiyor. Yasalar ve kurallara sahip çıkarak, benimseyerek çözülüyor. Biz de mesleğimizin kurallarına sahip çıkalım, özümseyelim ve onur duyalım.''
Kongrenin açılışına, Denizli Valisi Abdülkadir Demir, Belediye Başkanı Osman Zolan, DSP Genel Başkanı Masum Türker, MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan da katıldı.
Muhabir: Fatma Karakış / Mustafa Dermencioğlu / Ufuk Kırabalı
Yayıncı: Zülal Eser
Türmob Genel Başkanı Sanlı Açıklaması
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Genel Başkanı Nail Sanlı, haksız rekabeti, mesleği kısa vadede düşünen bir zihniyetin kişisel beklentilerini karşılayacak, ancak orta ve uzun vadede mesleğin saygınlığını, itibarını ve değerini azaltacak bir tehdit unsuru olarak gördüklerini söyledi.