Tus-koopbir Genel Başkanı Halis Uysal:

Tus-koopbir Genel Başkanı Halis Uysal:

Türkiye Sulama Kooperatifleri Birliği (TUS-KOOPBİR) Genel Başkanı Halis Uysal, ''Kapalı olan elektriklerin açılması ve icraların durdurulması, Anayasa değişikliği kadar önemli'' dedi.

TUS-KOOPBİR Genel Başkanı Halis Uysal, CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü ile birlikte Tenis Dağcılık Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında Türkiye'de tarımsal sulama ve elektrik tüketimi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği'nin 2 bin 500 adet sulama kooperatifi ve 27 adet Sulama Kooperatifleri Bölge Birliği'nin resmen temsilcisi olduğunu hatırlatan Uysal, Türkiye'deki tüm çiftçilerin haklarını korumak ve insanların sağlıklı ürünlerle beslenmesi için
çiftçileri eğitmenin esas görevleri olduğunu söyledi. Uysal, ''Son 120 yılın en sıcak günlerinde devletten destek beklerken çok yüksek olan elektrik maliyetlerinin yanında elektriklerin kesilmesi, icraya verilmesi çiftçileri isyan derecesine getirmiştir. Kesik elektrik nedeniyle yeterli sulama yapılamaması nedeniyle tarladaki ürünün yanması, kuruması, hele evlere, binalara, traktörlere icra takibinin gelmesi, sıcakta icra ve mahkeme kapılarında beklemesi, kendi geleceğini parlak görmemesi nedeniyle
Anayasa değişikliği referandumunda 'Evet' veya 'Hayır' diyebilecek hali kalmamıştır. Tüm siyasi partiler, il il, ilçe ilçe gezip nüfusun kalabalık olduğu yerlerde anayasa değişikliğini anlatmaktadırlar. Şehirler süslenip siyasileri klimalı lokanta ve otellerde ağırlamaktadırlar. Ancak tarladaki çiftçiyi hiç kimse görmüyor. 'Ulusuma sesleniyorum' diyerek sıcaktan çoluk çocuk aç tarlada çalışandan da 'Evet' oyu istenmektedir. Hali kalmayan çiftçi, ne seslenişi duyabiliyor ne de gelip gideni görebiliyor. Çünkü
suyu kesik çiftçi ürünü kurtarma peşindedir" dedi.
Dünyanın en pahalı elektriğini Türk çiftçisinin kullandığını vurgulayan Uysal, yetkililerin ülke içindeki abone grupları arasında en ucuz diye diye hem kendilerini hem de çiftçiyi kandırdıklarını iddia etti. Uysal, ''Amerika'da tarımsal elektrik 9.5 cent iken, bizde 19.5 cent'tir. Tarımsal sulamada elektrik dağıtım şirketlerinin alacağının çok yüksek olduğu ve tahsilat yapılamadığı, çiftçilerde ödemenin alışkanlık haline geldiği belirtilmektedir. Hiçbir çiftçi, köylü lüks hayat yaşamamaktadır. Bir iki
arazi sahibinin ve köy ağasının veya birlik başkanının arabasını görüp çiftçilerin lüks yaşadığı suçlamasını yapmak doğru değildir. Türkiye'de tarım şahıs ya da bireylerin ferdi olarak yaptığı çiftçilikle, Merkez Birliğimize bağlı kooperatiflerle ve sulama birlikleri vasıtasıyla yapılmaktadır. Türkiye'de elektrik alacağına bakıldığında en çok alacak siyasilerin ve bürokrasinin yönetiminde olduğu birliklerde mevcuttur. Çiftçi sayısı Merkez Birliğimizin kooperatif sayısı kadar yani 2 bin 500 kişi bile
değiller'' diye konuştu.
Biriken borçların 2008 yılından bu yana olduğunu söyleyen Uysal, ''Halen 122 bin 380 borçlu tarımsal sulama abonesi bulunuyor. Ana parası 800 milyon TL olan borç, bugün 1.9 milyar TL'ye ulaşmış durumda. 5917 sayılı yasa uygulama sonucu çıkarılan aftan 9 bin 782 borçlu abone faydalanarak 213 milyon TL ödedi'' dedi.

"BORÇLARIN FAİZLERİ SİLİNMELİ"
Acilen yapılması gerekenlere de değinen Uysal, ''TEDAŞ tarafından sağlıklı analiz yapılabilmesi için birliklerin sayısı ve borç tutarları, kooperatiflerin ve bireysel çiftçilik yapan çiftçilerin sayısı ve borç tutarlarının açıkça ilan edilmesini, elektrikten KDV'nin kaldırılmasını veya çok aza indirilmesini, tahsilatın hasat sonunda yapılmasını, özelleştirme nedeniyle özel dağıtım şirketleri tarafından tahsil edilemeyecek ve TEDAŞ üzerinde kalan eski borçların tahsil edilebilmesi için gecikme
bedellerinin kaldırılmasını, aksi halde tüm çiftçilerin cezaevinde, alacakların da Hazine üzerinde kalacağının bilinmesini, tarlalardaki elektrik panolarındaki sayaç, ölçü cihazı ve kondansatörlerin çalışma sıcaklığı ve soğukluğu nedeniyle sağlıklı ölçüm yapılamaması nedeniyle yüzde 1'ler mertebesinde bile olmayan reaktif enerjinin alınmamasını, kapalı olan elektriklerin açılması ve icraların durdurulmasını Anayasa değişikliği kadar önemli buluyoruz. Çünkü tarlada üretim durma noktasındadır'' şeklinde
konuştu.
Uysal, "Halen Türkiye'deki tarımsal sulama enerji borçları yüzünden üretim çoğu bölgede azaldı. Çünkü cezaevleri üreticilerle doldu. Hükümet enerji borçları nedeniyle batma noktasındaki çiftçilerin elinden tutmalı. Sadece kefil oldukları için cezaevinde tutuklanan 108 kooperatif başkanı demir parmaklılardan kurtarılmalı "dedi.
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü ise dünyanın en pahalı elektriğini Türk çiftçisinin kullandığını belirterek, tarımsal sulamada borçlarını ödeyemeyen abonelerin elektriklerinin kesilmesini tarımı bitirme olarak değerlendirdi. Mengü, ''Tarımı bitirmek için sulamayı bitireceksin, bu bilerek şuurlu bir şekilde yapılıyor. Türkiye üzüm, fındık, pancar gibi ürünlerden uzaklaştırılarak sebze tarımına zorlanıyor. Çiftçinin bitirilmesini en kısa yoldan elektrikleri kesmekle yapıyorlar'' iddiasında bulundu.
Ziraat Bankası'nın da çiftçiyi destekler halden çıkıp ticari bir banka haline geldiğini savunan Mengü, ''Ziraat Bankası ve Halk Bankası gibi belli sektörlere, belli kesimlere destek vermek için kurulan bankaların karlılığı amaç değildir. Onların sadece kafa kafaya kar zarar bilançoları eşit olduğu zaman bu bankalar çok başarılı sayılır. Bu sene Ziraat Bankası'nın eski parayla 4 katrilyon kar ettiği söyleniyor. Bizim ülkemizde tarıma hiçbir şey veremeyen banka da tarıma kredi vereceğine kar ediyor. Bu
sadece Ziraat Bankası için değil, tüm bankalar kar ediyor. Ekonominin ne hale geldiği ortada. Bu çok basit bir örnek çünkü tarımda sıkıntı var, sanayide sıkıntı var, ticarette sıkıntı var, küçük esnaf sıkıntı içerisinde, çiftçi, memur sıkıntı içinde ama tek kazanan sektör var, o da bankalar. Bu ekonominin ne kadar çarpık yönetildiğini gösteriyor. Türkiye'de hiç kimse bugün ekonominin iyi gittiğini iddia etmiyor, kendileri bile iddia etmiyor. Ama bu arada bir sektör kar ediyor. Kimin sırtından kar ediyor,
işte Ziraat Bankası çiftçinin sırtından, ipotekleri alarak yani yapılacak hiçbir şey yok. Bu ülkede bunların değişmesi lazım. Çiftçi ve kooperatiflerin elektrik borçları için ana parayı bırakacaksın, faizlerin tamamını atıp gideceksin. Üstüne de böyle yok mevduat faizi gibi oynamayacak, sıfırlayacaksın. Çiftçi ve kooperatiflerin elektrik borçlarının ödemeleri her bölgenin hasat sonrasına bırakması lazım. Orta Anadolu'da Haziran'da hasat yapılır, sen orada Mayıs ayında tahsil etmeye kalkarsan o parayı
alamazsın. Alamadığın gibi de insanları tüccarların kucağına bırakırsın. Tüccar para kazanmasın demiyorum ama üretenlerin menfaatlerini temin etmek lazım.'' diye konuştu.
(ÖND-CC-Y)

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile