Tüsiad Başkanı Boyner Washıngton Temaslarını Değerlendirdi

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, ABD'nin başkenti Washington'da gerçekleştirdikleri temasları Türk basın mensuplarına değerlendirdi.

Dünya Bankası'nın yeni bir programının davetlisi olarak Washington'a geldiklerini belirten Boyner, "Dünya Bankası, yeni başkanı ile yeniden bir yapılanma içine girmiş durumda. Kalkınmayı finanse eden bir banka olmaktan çok aslında sosyal projelere ve kalkınmaya direk olarak bilgi bazlı çözümler üretmek için kendini yeniden yapılandırmaya çalışıyor. O açıdan 15 kişilik bir danışma kurulu oluşturulmuş, bizleri dinlediler" dedi.

Toplantının ilginç olduğunu da belirten Boyner, "Kalkınma finansmanı yapan bir kuruluştan, çözüm üreten bir kurum haline gelmek tabi ki açıkçası ciddi bir yapılanma ve strateji geliştirmeyi gerektiriyor” dedi

Dünya Bankası'ndaki görüşmenin yanı sıra birçok kongre üyesi ile de bir araya gelen TÜSİAD Heyeti, bunun yanı sıra Kongre üyesi Gregory Meeks ve Dan Burton ile bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdi. TÜSİAD heyeti, katıldıkları toplantılarda Amerika ve Türkiye arasında hayata geçirilmesi arzulanan serbest ticaret anlaşmasına da değinildiğini belirtti.

Bu görüşmeler hakkında açıklama yapan Boyner, "Geçtiğimiz dönem içinde, iki ülke arasındaki ticarette yüzde 34'lük bir artış sağlanmış ama Türkiye aleyhine bir ticaret dengesi var. Bunda yapılabilecekler gündeme geldi. Daha makro düzeyde yatay kesen yatırım ortamını ilgilendiren önlemler önemli. Özellikle teknoloji konusunda bilgi paylaşımı konusunda Türkiye'ye sermaye giriş Amerika'dan bizim için çok önemli. Bir de stratejik olarak son yıllarda Türk şirketlerinin başarılı olduğu pazarlara Amerikan şirketleri ile birlikte stratejik ortaklıklarıyla yönelebilmek önemli" şeklinde konuştu.

"GÜNDEMİN EN ÖNEMLİ İKİ MADDESİ SURİYE VE İRAN" Ancak gündemin en önemli iki maddesinin Suriye ve İran olduğunun altı çizildi. Suriye'nin birinci madde olduğunu belirten Ümit Boyner, "Suriye konusu, Türkiye'nin tutumu ABD'nin ne kadar müdahil olacağı konusunda bilgi veya izlenim almaya çalıştık" dedi

Boyner, "İkincisi de İran'ın nükleer kapasitesi. Bu ciddi bir sorun ve sürekli gündeme getiriliyor. Açıkçası burada gördüğümüz İran'ın nükleer silah üretmemesi konusunda Amerika çok kararlı. Bu mesajı çok net bir şekilde aldık" ifadelerini kullandı. "İRAN'IN TÜRKİYE İÇİN ÖNEMİNİN ALTINI ÇİZDİK" Ancak bununla birlikte İran'ın Türkiye için öneminin de altını çizdiklerini açıklayan Boyner, "Biz de burada TÜSİAD olarak Türkiye'nin İran'la ilişkisi açısından farklı bir konumda görülmesi gerektiğinin altını çizdik. Neticede biz enerji konusunda tek bir ülkeye bağlı hale gelemeyiz. Bu hassasiyeti onlar da bir ölçüde görüyorlard diye düşünüyorum. Ama önümüzdeki dönemde bence İran konusu Amerikan yönetimini çok yakından ilgilendirmeye devam edecek" dedi.

"TÜRKİYE ARAP BAHARINDA KAMUOYUNUN HASSASİYETLERİNİ GÖZETMEK ZORUNDA" Arap Baharı sonrası Türkiye'nin bölgedeki rolü ve Amerika'nın endişelerine de değinen Ümit Boyner, "Türkiye ile birlikte çalışmak istedikleri çok ortada. Arap Baharı'ndan sonraki gelişmeler ile demokrasinin çok kolay gelmediği ortada. Sivil toplum önderlerinde sorası ne olacak şeklinde araştırıcı bir bakış var" diye konuştu.

Arap Baharı'nın başındaki beklentiler ile bölgenin geldiği konuma bakıldığında ciddi bir farkın ortaya çıktığının da altını çizen Boyner, "Türkiye burada kamuoyu hassasiyetlerini gözetmek zorunda diye düşünüyorum. Yani uluslararası boyutta kendimizi çok da öne atamayız. Türkiye'nin çıkarlarını gözeterek hareket etmek uzun vadede daha yapıcı olacaktır diye düşünüyorum" dedi.

"KÜRT SORUNUNDA 90'LI YILLARI HATIRLATACAK ŞEYLERDEN KAÇINILMALI" Bir soru üzerine Kürt meselesine de değinen Boyner, "Bu sorun çözümünde 90'li dönemlerin atmosferine dönülmesinin faydalı olmadığını düşünüyoruz. Kürt sorununun çözümü yeni bir yaklaşım ve cesaret gerektiriyor. 90'lı yılları hatırlatacak şeylerden kaçınmak lazım diye düşünüyorum" yorumunda bulundu. "TÜRKİYE ÜÇ EKOSİSTEM ARASINA SIKIŞMIŞ DURUMDA" Türkiye"nin içinde bulunduğu jeopolitik konumu değerlendirerek hareket etmesi gerektiğini kaydeden Boyner, Brookings Enstitüsü'nde önceki gün yapılan toplantıda Soli Özel'in yaptığı bir değerlendirmeyi hatırlatarak, "Soli Özel iyi bir değerlendirme yaptı. Türkiye üç tane ekosistem arasına sıkışmış vaziyette. Biri Avrupa Birliği ve Batı, diğeri Rusya ve Kafkaslar, diğer taraftan da Ortadoğu. Bu ilişkileri nasıl bir denge ile yönettiğimiz çok önemli. Türkiye gerçekten zor bir denklemle karşı karşıya diye düşünüyorum. Bu hem bir dezavantaj, hem de önemli bir fırsat" dedi.

"ABD'NİN KRİZİ ATLATACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM" ABD'de devam eden "mali uçurum" konusunun Türkiye'ye hangi yönde etkilediği sorusuna ise Boyner, "Küresel bir dünyadayız. Amerika'daki ekonomi düzelmedikçe, Avrupa zaten ciddi problem içerisinde, bu tabii ki gelişmekte olan ülkelere çok ciddi yansıyor. Hiç kimse bu boyutta bir krizden etkilenmiyor dememize imkan yok. Bir şekilde Amerika'nın bu geçeceğini düşünüyorum" cevabını verdi.

Son olarak Türkiye ve ABD arasında bir serbest ticaret anlaşmasının ne durumda olduğu sorusuna TÜSİAD Başkanı Boyner, "Bence daha fazla yöneticinin gündemine girmiş durumda. Gıdım gıdım ilerliyoruz ama ilerleme kaydediliyor. ABD Ticaret Odası bağımsız bir kuruluş. Amerika'nın bel kemiğini oluşturan orta ölçekli şirketleri de temsil ediyorlar. Onların ticareti geliştirme listesinde Türkiye son iki senede en öncelikli hale gelmiş durumda. Özel sektörden gelen bu yönlendirme ile daha hızlı sonuca gidebiliriz diye ümitleniyorum" karşılığını verdi .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile