Tutuklu Milletvekilleri

Elitaş, Meclis'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Elitaş, tutuklu milletvekilleri konusunda yeni bir düzenleme üzerinde çalışılıp çalışılmadığı sorusuna, konuyla ilgili bilgisi olmadığını ifade etti.

Elitaş, "Herhalde Sayın Haberal kendisiyle ilgili durumu kurtarabilmek içi MHP Grup Bakanvekili'ni ziyaret etmiş. Bizden ziyaret var mı, o konuda ziyaret talebi var mı, randevu verildi mi, bilgi sahibi değilim, sizden duyuyorum" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'nin "Dört parti uzlaşırsa geçici maddeyle sorunu çözebiliriz" dediğini söyleyen gazeteciye Elitaş, "Sayın Canikli açıklamadı da Sayın Şahin açıkladı herhalde. Biz 60 madelik anayasa değişikliğini görüştüğümüzde, 'Komisyon'dan dört partinin uzlaştığı konuyu da Anayasa Komisyonu'da görüşmeye devam ederiz' demiştik. Ama CHP, söylediği sözden her zaman olduğu gibi çarketti, geri döndü. Genel Başkanları önce şartsız 'biz bu 60 maddeyi görüşürüz' dedi, biz de müracaat ettik, davetimizi, isteğimizi kabul ettiler, sonradan yetkili kurullarında olmaz diye karar çıkardılar" diye konuştu.

Elitaş, "Sizin tutuklu vekillerle ilgili düzenlemei için şartınız 60 made mi?"sorusuna, tutuklu milletvekilleriyle ilgili düzenlemenin gündemlerinde olmadığını söyledi.

Elitaş, "Sizin yok ama muhalefetin var" denilmesi üzerine, şunları söyledi:

"Muhalefet bir gelsin bakalım. Bizim şu anda bu şekilde söylememiz, ayak üstü sorulan soruya ayak üstü cevap vermemiz, önemli ve ciddi bir meselede mümkün değil. O gelir, MHP görüşür, bize gelir görüşlerini, dileklerini ifade eder. Bu da bireysel olmaz, tüzel kişilik bazında olur. Sayın Kılıçdaroğlu herhalde Başbakan'dan bir randevu ister bu konuda. Kişi, bireysel olarak kendiyle ilgili meseleyi düzenlemek için hareket ederse, herhalde o uygun düşmez."

-"Sabah başka, akşam başka söylüyorlar"

Bir gazetecinin "CHP Grup Başkanvekili Engin Altay bunun için bir geçici maddenin yeterli olacağını ve bunun da pantolon düzenlemesi gibi bir gün içinde çıkacağını söylüyor. Siz nasıl yaklaşırsınız?" sorusuna karşılık Elitaş, şunları kaydetti:

"Bizim pantolon ve frak düzenlemesini kabul edenler, ertesi sabah değiştiler. Kendilerinin söylediğine gelin diye cevap verecekler, arkasından da 'frağı da kaldıralım' diye olumlu oy verenler, evet diye ifade edenler; Anayasa Komisyonu'nda hayır dediler. Neyine güvenip de bir şey söyleyeceksiniz. Biz fiilen evet dediğimiz şeyi, karşılıklı teyitleştiğimiz şeyi, fiiliyata geçtiğine yok diye görüyoruz. Yani biz muhalefetin hangi sözüne evet deyip de...Bir kere ıslak imzalı kağıtlarının olması lazım, genel başkanları da dahil. Halkın huzurunda imza atacak. Üç siyasi partinin genel başkanı dahil. Yani bu, şu genel başkanın imzası diye olmaz. Halkın huzurunda, kameraların önünde ıslak imzayla imzasını attıktan sonra bu işe bakılacak. Çünkü sabah başka, akşam başka söylüyorlar."

-"Rezaleti ağzından düşürmeyenler..."

Elitaş, "Öğrenci evleriyle ilgili olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 'Başbakan bizi dünyaya rezil ediyor' dedi.

Kurmayları da buna dahil oldu. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık, "Rezaleti ağzından düşürmeyenlerin,'bizi dünyaya rezil ediyor' demesi bir rezillik. Dünyada itibarın sembolü olmuş bir Başbakan'a, 'bizi dünyaya rezil ediyor' demek, onların zavallılıklarının göstergesidir. Mart seçimlerinde halkın tercihlerinin olağanüstü şekilde partimize yönelmesi birilerini rahatsız ettiğinden dolayı kendi içlerindeki rahatsızlığı kapatmak, örtmek için Sayın Başbakan'a hakaret etmeyi bunlar adet haline getirdi, cidiye almıyorum, pek de umursamıyorum söylediklerini" dedi.

Konuyla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine Elitaş, şöyle konuştu:

"Sayın Başbakan açık ve net bu konuyu ifade etmiştir. Hiç endişe başlamamıştır. Yurt dışına çıkarken bunu açık bir hale getirmiştir. Biz hiçkimsenin namus bekçisi değiliz, hiçkimsenin yaşam tarzına karışmayız. Nitekim demokratikleşme paketi içide gelecek maddelerde yaşam tarzına karışmayla, müdahaleyle ilgili düzenlemeler ve onunla ilgili cezai müeyyideler de mecut. Ama hiçkimsenin de öğrenci kardeşlerimizi apart diye farkıl şekilde, öğrencileri farklı anlamda kullanmasını, örgütlerin, terör örgütlerinin kullanmasına imkan verecek veya oradaki ahlaksızlıklara meydan verecek şekilde yapılanmalarına imkan vermelerine biz müsaade etmeyiz. Ahlaksızlıkları yapanların, ahlaksızlıklara imkan vermesine imkan vermeyiz. Olayın özü budur. Yoksa biz kimsenin yaşam hakkına, yaşam tarzına karışma hakkını kendimizde görmüyoruz."

Konunun yeterince tartışıldığını, hiçkimsenin yaşam tarzına müdahale etmeyi kendilerinde hak görmediklerini beliten Elitaş, "Ama hiçkimsenin de yurt kisvesi altında örgütlenmeye, terör örgütünün elemanı olmasına imkan verecek bir tarza, ahlaksızlık sapmasına imkan vermesinin doğru olmadını düşünüyoruz. Sayın Başbakan'ın söylediği öğrenci ailelerinin yüreğine su serpmiştir, rahatlatmıştır. Demek ki 'devletim benim evladımın da başka örgütlerin unsuru olmasına imkan vermeyecek' şekilde yakından izleme altında diye düşünerek bunu memnuniyetle karşılamıştır" dedi.

-"Onları halka şikayet edeceğiz"

Elitaş, "Yeni anayasa konusunda vatandaşa verilen söz vardı. Bundan sonra ne olacak?" sorusuna, "Şu anda yapacak bir şeyimiz yok. 2015 seçimlerinde halka diyeceğiz ki 'Bize 2011 yılında anayasayı tamamen değiştirmek, sivil anayaa yapmak üzere yetki vermiştin. Her yolu denedik. Ama ne MHP ne CHP ne de BDP'den kesinlikle bu konuda net bir cevap göremedik. Sürekli ipe un sermek ve sahadan kaçmakla görevlerini ifa ettiler. Bize 330'un üzerinde milletvekilliği verirsen biz sivil anayasayı yapmaya söz veriyoruz' diye huzurlarına çıkacağız. Onları halka şikayet edeceğiz.

Elitaş, bedelli askerlik konusunda da herhangi bir çalışmanın söz konusu olmadığını söyledi.