Tutuklu Sanıkların İfadelerinin Alınmasıyla Süren Duruşmaya Öğle Arası Verildi

İzmir Büyükşehir Belediyesindeki yolsuzluk iddialarına ilişkin İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada öğle arası verildi.

Duruşmanın bugünkü bölümünde dinlenen tutuklu sanık Abdülhalim Cumhur Yazıcı, Temmuz 2009 - Ekim 2010 tarihlerinde belediyede Kültür Şube Müdürlüğü yaptığını, daha sonra çeşitli birimlerde görev aldığını aktararak, yasadışı bir oluşum içinde bulunmadığını söyledi.

Ramazan dolayısıyla çeşitli Türk Sanat Müziği konserleri için ihale düzenlendiğini, bu ihalelerin hepsinin yasaya uygun olduğunu ifade eden Yazıcı, kamu zararı oluşmadığını belirtti.

Çeşme Değirmen Otel'deki 5 kişilik konaklama bedelinin belediyeden ihale alan Solfej firmasına fatura edildiği iddiasının da doğru olmadığını kaydeden Yazıcı, bin lira tutarındaki faturayı kendisinin ödediğini, ancak eşi rahatsızlandığı için aceleyle ayrıldıkları otelden bunun faturasını almadıklarını anlattı.

Tutuklu sanıklardan Alaittin Eraslan da, savunmasında, açık hava sineması ihalesine fesat karıştırma yönündeki iddiaların doğru olmadığını dile getirdi.

''İhalenin iptal edilmesiyle çocuğum gibi büyüttüğüm bir projeden de dışlandım'' diyen Eraslan, kronik böbrek rahatsızlığı bulunduğunu, ailesinin ve kendisinin mağdur durumda olduğunu kaydetti.

Eraslan'ın aynı şeyleri, birkaç defa tekrarlaması üzerine mahkeme başkanı Cahit Kargılı, sanığı uyardı.

Kargılı , ''Tutukluluk bir mağduriyettir. Ama mahkeme mağduriyete değil, delillere bakar. Çünkü mağduriyet tutuklulukta esas değildir. Tutuklu olup da mağdur olmayan Allah'ın tek bir kulu da yoktur'' dedi.

Mahkeme başkanının bu sözleri sanık avukatları tarafından tepkiyle karşılandı. Avukatların, ''Bizce mağduriyet de tutuklulukta esastır'' şeklindeki sözleri, avukatların talebi üzerine Kargılı tarafından zabta geçirildi.

İBB'de işçi olan Cafer Alt da savunmasında, sendikanın işyeri temsilcisi olduğunu, davaya konu olayın yaşandığı gün belediyede bulunduğunu, herhangi bir kişinin ihaleye girmesini engellemesinin veya tehdit etmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Sağlık sorunları olduğunu belirten Alt, tahliyesini istedi.

Tutuklu sanık Ferik Faruk Boyacıoğlu da, Turkuaz Tanıtım adlı şirketin ortağı olduğunu, şirketinin Türkiye ve dünya çapında büyük projelere imza attığını ifade ederek, ''Şirketimiz özel ve kamusal alanda proje üreten bir etkinlik ajansıdır'' dedi.

Suçlamaları reddeden Boyacıoğlu, dava dosyasında kendisine ait olmayan tape kayıtlarını görünce adeta başından kaynar su döküldüğünü aktardı. Boyacıoğlu, tutuklu bulunduğu için şirkete ait pek çok projenin askıya alındığını belirterek, mağduriyetinin bir an önce giderilmesini istedi.

Duruşmada öğle arası verildi.

-''Dava, 'çamur at, izi kalsın' davası''-

Duruşmayı izleyen CHP İstanbul milletvekili Süleyman Çelebi, adliyeden çıkışta Aziz Kocaoğlu ile gazetecilere açıklama yaptı.

Kocaoğlu, davanın devam ettiğini, söyleyecek bir şey bulunmadığını ifade etmekle yetindi.

Çelebi ise, Türkiye'de nasıl bir hukuksuzluk skandalı yaşandığı ibretle izlediğini kaydederek, ''Türkiye'de birçok sorun var ama ilk önce hukukun, adaletsizliğin tecelli etmesini istiyoruz. Bu davanın ne kadar trajikomik olduğunu bir kez daha gördük'' dedi.

Davada sendikacıların da bulunduğunun hatırlatılması üzerine Çelebi, ''Sendikacılar bizim yol arkadaşlarımızdır. Bu davanın konusu olamazlar'' dedi.

Çelebi, davanın, Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu'na ''çamur at, izi kalsın'' projesi olduğunu, ancak bunun tutmayacağını sözlerine ekledi .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile