Tuz Gölü'nün Kıyısındaki Saklı Hazine Açıklaması

Tuz Gölü'nün güney kıyısında yer alan Eskil ilçesinde, Selçuklu döneminden kalan Ulu Camii, ahşap direkleri ve farklı tezyinatıyla adeta keşfedilmeyi bekliyor.

Eskil Belediye Başkanı Niyazi Alçay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçenin Tuz Gölü'nün güney ucunda yer aldığını söyledi.

Ulu Camii'nin de ilçedeki en önemli tarihi yapıların başında gediğini anlatan Alçay, "Eskil Ulu Camii, Obruk Platosu'nda bilenen en eski tarihli camidir" dedi.

- Bozkırda bir çiçek bahçesi
"Caminin yapılış tarihi bilinmiyor. Selçuklu veya Karamanoğlu dönemlerinde yapıldığı sanılıyor" diyen Alçay, şunları kaydetti:
"Caminin altında su taşıyan bir mahzen bulunuyordu ancak zaman içinde kurudu. Bu bölge otlak olduğu için Selçuklu beylerinin atları yetiştirilir ve bunlar savaşa hazırlanırdı. Bu cami o dönemlerde kuruluyor. Cami ve çevresindeki duvarda, Eskil yakınlarındaki Bizans'a ait Petra kentinin taşları sökülerek kısmen kullanılıyor. Ayrıca Ulu Camii, mimari özellikleri açısından Konya Doğanhisar'daki Ulu Camii ve Beyşehir'deki Eşrefoğlu Camii'ne çok benziyor. Tuz Gölü çevresi, Türkiye'de en az yağış alan bölgelerden birisi. Çöl izlenimi veren uçsuz bucaksız bozkırda ağaç da yok denecek kadar az. Bu caminin ise 19 taşıma kolonu çınar ağacından ve cami ağaç işlemeli. Ulu Camii, ahşap direkleri, ahşap işçiliği ve bezemeleri ile tarihi bir hazinedir. Fakat yeri biraz sapada kaldığı için için hak ettiği kadar tanınmıyor."
- 3,5 yılda restore edildi
Eskil İlçe Müftüsü Mustafa Kemal Ekicim ile Ulu Camii'nin restorasyonunun Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından 3,5 yılda gerçekleştirildiğini belirterek, caminin son Regaib Kandili'nde ibadete açıldığını söyledi.

Ulu Camii cemaatinden 87 yaşındaki Murtaza Key de geçmişte caminin çatısının bulunmadığını ve üstünün toprakla örtülü olduğunu belirtti.

Geçmişte, camideki ahşap süslemelerin parladığını anlatan Key, "Üsteki toprak alınıp çatı yapılınca işlemeler de solma oldu. İşlemeler için 'altın yaldız' derlerdi, parlardı. Şimdiki minare de o zaman yoktu. 1940'lı yıllarda insanlar 40-50 kilometre uzaktan camiye cuma namazı için gelirlerdi" diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile