Usta, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hücrelerin sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve klor gibi önemli elementleri kullanarak, fonksiyonlarını yerine getirdiğini söyledi.
Bu elementlerin vücuda tuzlar sayesinde alındığını anlatan Usta, piyasada bulunan rafine tuzların, yalnızca sodyum klorür içerdiğini, oysa doğada sodyum klorürün tek başına bulunmadığını ifade etti.
Prof. Dr. Usta, denizler ve kayalarda bulunan tuz türlerinin işlemlerden geçirilerek sodyum klorür elde edildiğini belirterek, "Kaygan olsun diye de alüminyum ekleyerek insanoğlu için zararlı hale getirilir. Anlayacağınız yanlış tuz yiyerek hasta, doğru tuz yiyerek de tedavi oluruz. Bu nedenle bütün yararlı tuzları içeren ve işlemden geçmemiş deniz veya kaya tuzu tüketmeliyiz" dedi.
- "Tıpta tuzlar kullanılarak, tedavi yapılmakta"
Tuzun tıpta tedavi amaçlı da kullanıldığının altını çizen Prof. Dr. Usta, şöyle konuştu:
"Tıpta tuzlar kullanılarak tedavi dahi yapılmaktadır. Schüssler tuzları, bir Alman bilim adamının bulduğu ve homeopati tedavisinde kullanılan tuzların en güzel örneğidir. Bu tip tuzların kullanılmasıyla kan elektrolitlerimiz dengelenir ve daha enerjik, güçlü oluruz. Kalp ve damar sağlığımız düzelir. Bunun dışında, (bu tuzların kullanılmasıyla) depresyon ve kaygılı kişiliklerin kendilerini daha iyi hissetmeleri söz konusudur."
Usta, doğru tuz kullanarak vücudun düzgün ve düzenli çalışmasına yardımcı olunabileceğine değinerek, doğal da olsa her şeyi dozunda kullanmak gerektiğini kaydetti.
'Tuz Yiyerek De Tedavi Olabiliriz'
AYŞE YILDIZ - Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Usta, tıpta tuzların tedavi amaçlı kullanıldığını belirterek, işlemden geçmemiş deniz ve kaya tuzunun depresyona, kalp ve damar sağlığına iyi geldiğini bildirdi.