TVHB Uyardi Açiklamasi 'Dönüm Noktasindayiz, Sulak Alanlar Yok Oluyor'

TVHB Uyardi Açiklamasi 'Dönüm Noktasindayiz, Sulak Alanlar Yok Oluyor'

Türk Veteriner Hekimleri Birligi (TVHB) Merkez Konseyi Baskani Prof. Dr. Murat Arslan, 2 Subat Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle yazili açiklama yapti. Hayatin temel kaynagi olan suyun önemine dikkat çeken Arslan, bir dönüm noktasina gelindigini ve yasam için sulak alanlarin mutlaka korunmasi gerektigini dile getirdi.

Suyun yasam kaynagi oldugunu ve Dünya’nin yüzde 71’lik kisminin hidrosferden (su küre) olustugunu hatirlatan Türk Veteriner Hekimleri Birligi Merkez Konseyi Baskani Prof. Dr. Arslan, Dünya’daki suyun yüzde 97.5’lik kisminin tuzlu olduguna vurgu yaparak, sadece yüzde 2.5’lik kisminin tatli su oldugunu ve bunun da yüzde 68.9’unun buzullar ve kalici kar tabakalarindan olustugunu ifade etti.

Arslan, tüm canlilarin temel yasam kaynagi olan suyun geriye kalan kisitli kaynak olan sulak alanlar ve yer alti sularindan olustugunu, bu nedenle bu alanlarin korunmasinin tüm hayatin korunmasi açisindan kritik önem tasidigina isaret etti.

Biyoçesitliligin en yüksek oldugu yerler sulak alanlar

Sulak alanlar, dünya yüzeyinin yaklasik yüzde 6’sini kapliyor. Dünyadaki tüm canli türlerinin yüzde 40’ini ve tüm hayvan türlerinin yüzde 12’sini barindiriyor. Doga Koruma Genel Müdürlügü verilerine göre Türkiye’de su ana kadar belirlenmis 106 sulak alan bulunmaktadir. Bunlarin 14’ü Ramsar Alani, 59’u Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan ve 33’ü Mahalli Öneme Haiz Sulak Alandir.

“Sulak alanlar batakliklar, turbaliklar, taskin düzlükleri, nehirler, göller, tuzlalar, mangrovlar, deniz çayiri yataklari, mercanlar, gelgit aninda alti metreden derin olmayan deniz kiyisi alanlari dogal sulak alanlarin yani sira, atik su aritim gölcükleri ve rezervuarlar gibi insan yapimi alanlar olup dünya genelinde tropik ormanlardan sonra biyoçesitliligin en yüksek oldugu yerlerdir” diyen Prof. Dr. Murat Arslan, sulak alanlarin yasam açisindan önemini söyle siraladi:

"Biyoçesitliligin korunmasi, taskin kontrolü, tarimsal faaliyetlerde kullanilan yeralti sularinin beslenmesi, firtinalardan koruma, besin depolama, iklim degisikliginin kontrolü, bitkiler vasitasiyla civa, klor, bakir gibi elementlerden suyun aritilmasi, gida kaynagi olma, turizm faaliyet alani saglama gibi birçok islevi vardir."

"Dönüm noktasindayiz sulak alanlar yok oluyor"

Sulak alanlarin büyük bir yaban hayati kaynagi oldugunu vurgulayan TVHB Merkez Heyeti Baskani Prof. Dr. Murat Arslan, birçok habitat (yasam alani) sunan ve farkli türden yaban hayvanlarinin birlikte yasamasini saglayan sulak alanlarin biyoçesitlilik anlaminda son derece zengin oldugunu bir örnek ile somutlastirdi. Arslan, "ABD’de nesli tehlike altinda olan türlerin yüzde 43’ü, ülke yüzölçümünün sadece yüzde 5’ini olusturan sulak alanlarda yasamaktadir. Bu örnek sulak alanlarin biyoçesitlilik anlaminda zengin ancak tehlikede olduklarini somut olarak göstermektedir. Barinma, beslenme ve üreme alani olan sulak alanlar, göç eden kus türleri için birer mola yeri görevi görmektedir. Güney ve kuzey göç yollari arasinda olan ülkemizde bulunan en küçük sulak alan bile bu anlamda çok büyük öneme sahiptir" dedi.

Yerkürenin en çok tehdit altinda olan ekosistemlerinden sulak alanlarin hizla yok oldugu günümüzde dönüm noktasinda oldugumuzu ifade eden Arslan, sulak alanlarin ormanlardan 3 kat hizla yok oldugunu vurguladi. Prof. Dr. Murat Arslan, “1700’lü yillardan beri sulak alanlarin yüzde 80’i yok oldu ve bu egilim giderek artiyor, 1970’ten bu yana sulak alanlarin yaklasik yüzde 35’i yok oldu. Insan faaliyetleri sulak alanlari yikima sürüklüyor; tarim ve yapilasma için sulak alanlar kurutulup dolduruluyor. Sulak alan canli türleri, yok olma tehlikesiyle karsi karsiya; son 50 yilda iç kara sulak alan canlilarinin yüzde 81’i, kiyi sulak alan ve deniz canlilarinin yüzde 36’si azaldi” ifadelerine yer verdi.

"Hepimizin yasami tehdit altinda"

Sulak alanlarda meydana gelen degisim ve sicakliklarin yükselmesinin vektör yoluyla bulasan çesitli hastaliklarin da artmasina ve yayilmasina neden olacagi konusunda uyarida bulunan TVHB Merkez Heyeti Baskani bu durumda ilk olarak yaban hayati, sonrasinda ise insan ve insan ile yasamini sürdüren hayvanlarin etkilenecegine dikkat çekti.

"Veteriner hekimler sorumluluklarinin bilincinde"

Türk Veteriner Hekimleri Birligi Merkez Konseyi Baskani Prof. Dr. Murat Arslan, bu önemli sorun karsisinda veteriner hekimlerin hem bilinçlendirme hem de somut sorumluluklar alma konusunda hazir olduklarini ifade ederek sunlari kaydetti:

"Hayvanlarin ve diger canlilarin yasamina bu derece önemli bir kaynak olusturan sulak alanlarin korunmasi için biz veteriner hekimlere büyük görev düsmektedir. Bu görev canlilarin yasatilmasi için üstlendigimiz koruyucu hekimliktir. Ister evcil ister yaban hayvanlari olsun yasam alanlari ortaktir. Bu yasam alanlarinin korunmasinda ve sürekliliginde veteriner hekimlerin durdugu stratejik konum çevre sorunlarinin ve hastaliklarin önlenmesinde en önemli konumdur. Bu anlamda Tek Saglik çerçevesinde sulak alanlarimizi korumak ve sürekliligini saglamak meslegimize ve yasadigimiz gezegene olan sorumlulugumuzdur."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile