Yetkin, yaptığı yazılı açıklamada, Bakanlar Kurulunun 2014-2015 pazarlama yılında 250 bin ton olarak belirlenen nişasta bazlı şeker kotasının yüzde 30 artırılmasına ilişkin kararının 3 Haziran 2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandığını hatırlattı.
Şeker Kurumunun önerisi ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının görüşü doğrultusunda kotanın her pazarlama yılında olduğu gibi bu yılda artırıldığını ve 325 bin tona çıkarıldığını belirten Yetkin, stoklarda şeker varken, pancar üretimi ve sanayisinde her yıl kan kaybına neden olan NBŞ kota artışlarının, stok oluşumunun yanı sıra fabrikalarının düşük kapasite sonucu yüksek maliyetli şeker üretmesine neden olduğunu iddia etti. Yetkin, "Pahalı şeker tüketiyoruz diye feryat edenler suçlu ararken, Danıştay kararları ve Sayıştay raporları göz ardı edilerek rekabet gücü zayıflatılan şeker fabrikaları günah keçisi ilan edilmektedir" görüşüne yer verdi.
Gıda sektöründe aşırı NBŞ üretiminin teşvik edilerek tarıma verilen zararın yalnızca şeker pancarı üretimi ve şeker sektörü ile sınırlı olmadığına işaret eden Yetkin, şeker pancarı üretiminin daraltılmasının hayvancılığa da önemli ölçüde zarar verdiğini öne sürdü. Yetkin, "Kota artışları nedeniyle bu uygulamanın başladığı 2002-2003 yılından günümüze kadar pancar şekeri üretimindeki sınırlamaların yarattığı potansiyel üretim kaybı şeker sektöründe 2,5 milyon ton, et üretiminde 200 bin tona ulaşmıştır" ifadesini kullandı.
Yetkin, pancar şekeri sanayisine yönelik kararlarda Avrupa Birliği uygulamalarının örnek alınmasını istedi.
TZD Genel Başkanı Yetkin Açıklaması
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, stoklarda şeker varken, nişasta bazlı şeker (NBŞ) kotasının artırılmasının, fabrikaların yüksek maliyetli şeker üretmesine neden olduğunu savundu.