TZOB Baskani Bayraktar Açiklamasi 'Son 20 Yilda 2,6 Milyon Hektar Tarim Arazisini Kaybettik'

TZOB Baskani Bayraktar Açiklamasi 'Son 20 Yilda 2,6 Milyon Hektar Tarim Arazisini Kaybettik'

Türkiye Ziraat Odalari Birligi (TZOB) Genel Baskani Semsi Bayraktar, "Yüz ölçümü 78,35 milyon hektar olan Türkiye’nin, uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktari son 20 yilda 26,6 milyon hektardan 23,9 milyon hektara geriledi. Bu süreçte 2,6 milyon hektar tarim arazisini kaybettik" dedi.

Türkiye Ziraat Odalari Birligi (TZOB) Genel Baskani Semsi Bayraktar, Toprak Bayrami dolayisiyla basin bir açiklamasi yayimladi. Topraklari korumanin gelecek nesillere birakilabilecek degerli armagan oldugunu vurgulayan Bayraktar, milyonlarca yilda olusan topragin, sadece çiftçiler için degil tüm insanlik için çok degerli bir hazine oldugunu dile getirdi.

Türkiye’de topragin üreticiler açisindan tasidigi öneme istinaden 11 Haziran 1945 yilinda ‘Çiftçiyi Topraklandirma Kanunu’nun kabul edildigini hatirlatan Bayraktar, “Bu kanunla, topragi olmayan ya da yetersiz olan çiftçilerimizin aileleriyle birlikte geçimlerini saglamak ve is gücünü degerlendirecek ölçüde toprak edinmeleri amaçlandi. Topragin önemini vurgulamak amaciyla ayni yil 4760 sayili ‘Toprak Bayrami Kanunu’ çikarildi. Bu kanunla birlikte her yil çiftçiyi Topraklandirma Kanunu’nun kabul edildigi 11 Haziran tarihini takip eden ilk pazar günü, ‘Toprak Bayrami’ olarak kutlaniyor” dedi.

Bayraktar, hayatin temel kaynaklarindan biri olan toprak üzerindeki baskilarin, özellikle nüfus artisi, yanlis kullanim, bilinçsiz sanayilesme gibi etkenlerle yeryüzü ölçeginde giderek arttigini dile getirerek, Türkiye açisindan bakildiginda en büyük zenginlik olarak kabul edilen topraklari çok iyi korunmadigini ifade etti.



“Son 20 yilda 2,6 milyon hektar tarim arazisini kaybettik”

Bayraktar, Türkiye’de tarim arazilerinin yildan yila azaldigini, kirsalda genç nüfusun da azaldigini ve maliyetler nedeniyle çiftçinin üretmekte isteksiz davrandigini ifade eden Bayraktar, “Nitekim yüzölçümü 78,35 milyon hektar olan Türkiye’nin, uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktari son 20 yilda 26,6 milyon hektardan 23,9 milyon hektara geriledi. Bu süreçte 2,6 milyon hektar tarim arazisini kaybettik. Ülkemizde en fazla tarim arazisine sahip Konya, Ankara, Sanliurfa ve Sivas illerinde son 10 yilda tarim arazisi 1,8 milyon dekar azaldi. Söz konusu bu illerdeki azalma sirasiyla Sanliurfa’da yüzde 7,9, Ankara’da yüzde 3,5, Sivas’ta yüzde 1,8 ve Konya’da yüzde 1,4 oranindadir” açiklamasinda bulundu.

“Kisi basina düsen arazi, artan nüfus karsisinda azaliyor”

Son yillarda atil tarim arazilerinin üretime kazandirilmasinin yani sira tarim arazilerinin korunmasi amaciyla pek çok çalisma yapildigini da sözlerine ekleyen Bayraktar, 2019 yilinda 23 milyon 99 bin hektar olan toplam islenen tarim alaninin 2023 yilinda yüzde 3,6 oraninda artarak 23 milyon 942 bin hektara ulastigini hatirlatti. Bayraktar, açiklamasina su sekilde devam etti:

“Yapilan çalismalar sonuçlarini gösteriyor, tarimsal üretim yapilan tarim arazileri artiyor. Ancak, tarim arazileri artisi ülkemizde hizla artan nüfus karsisinda halen yetersiz kaliyor. Artan nüfusla beraber kisi basina düsen arazi miktari azalmaya devam ediyor. Istatistiklere göre 2010 yilinda kisi basina 3,3 dekar arazi düserken, bu deger 2015 yilinda 3 dekara ve günümüzde ise 2,8 dekara geriledi. Bu amaçla tarim arazilerinin amaç disina çikarilmasi kesinlikle önlenmelidir. Kara yollarini ve sehirlerin gelisimini projelendirirken, verimli tarim arazileri yerine tarima elverisli olmayan, daha verimsiz arazilerin kullanilmasina özen gösterilmelidir.”

Bayraktar, birinci sinif sulamaya uygun tarim arazilerinin, imara açilmasina asla izin vermemesi, ve bu arazilerin üzerine sanayi tesisleri, sehirler kurulmamasi gerektigini de belirterek, turizm, madencilik ve ulastirma için verimli tarim arazilerinin kullanmasinin tarim arazilerinin varligini azaltacagini kaydetti.



“Tarim arazilerinin hobi bahçeleri ile bölünmesine izin verilmemelidir”

Çiftçilerin, üretim maliyetlerinin yüksekligi, çözüm bekleyen yapisal sorunlar, düsük kalan üretici fiyatlari gibi sorunlarla üretime yaptigini söyleyen Bayraktar, “Çiftçilerimiz tüm zorluklara ragmen üretmeye devam ederken, diger taraftan son yillarda tarim arazilerinin aralarina kurulan hobi bahçeleri ile bas etmeye çalisiyor. Çiftçilerimizin ekmek teknesi olan topragimiz hobi bahçelerine heba edilebilecek bir sermaye degildir. Özellikle büyüksehirlerde, en verimli topraklarin bulundugu sahil illerinde verimli tarim arazilerinin kooperatiflesme ile bölünerek hobi bahçelerine dönüstürülmesi tarim arazilerinde parçalanmayi daha fazla artiriyor. Büyüksehirlerde araziler 250 metrekareye varan parsellere ayrilarak hobi bahçeleri kuruluyor. Küçük parsellere ayrilan bu alanlara yapilan konteyner, prefabrik ev, tiny house, havuz gibi betonarme yapilasmalarla tarim alanlari yok ediliyor. Bu yapilasmalarin hiçbir geçerli izahi olamaz. Köylere yakin alanlarda kurulan hobi bahçeleri köyde sosyal yapiyi da olumsuz etkiliyor” seklinde konustu.

Tarimsal üretimde verimliligin artirilmasinda, maliyetlerin azaltilmasinda, teknolojinin verimli kullaniminda tarim arazilerinin büyüklügü ve bütünlügü oldukça önemli olduguna da dikkati çeken Bayraktar, sebebi ne olursan olsun tarim arazilerinin bölünmesinin ve hobi bahçelerinde oldugu gibi büyük araziler arasinda yapilasma olusturulmasinin dogru olmadigini kaydetti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile