Bayraktar, TZOB Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, 2014 yılında tarım sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Sektörün 2013-2014 dönemini parlak geçirmediğini ifade eden Bayraktar, bu yıl Türk tarımının kuraklık ve don başta olmak üzere doğal afetlerle mücadele ettiğini söyledi.
Bayraktar, bunun sonucu olarak kayısı ve fındık başta olmak üzere birçok meyvenin üretiminde gerileme yaşandığını dile getirdi.
Hayvancılık sektörünün ise doğal afetlerden olumsuz etkilenmediğini anlatan Bayraktar, söz konusu alanlarda üretimin, talebi karşılayacak şekilde sağlandığının altını çizdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2007-2014 yılları arasında tarım sektörünün sürekli büyüdüğünü belirten Bayraktar, "Ancak 2014 yılının ocak-eylül dönemine baktığımızda yüzde 3 küçülme yaşandı" diye konuştu.
Bu yılın kasım ayı itibarıyla son bir yıllık dönemde tarım ürünlerinde Üretici Fiyat Endeksinin 10,77 arttığını kaydeden Bayraktar, 12 aylık ortalamalara baz alındığında 10,99'luk artış yaşandığını söyledi.
Gıda ve alkolsüz içeceklerde söz konusu artışın yıllık bazda yüzde 14,37, 12 aylık ortalamalara göre yüzde 12,37 olduğunu bildiren Bayraktar, "Bu, şunu gösteriyor. Çiftçimiz, ürettiği mallarını enflasyon oranında değerlendirememiş. Yani fiyatları, enflasyon oranında artmamış. Gelirlerinde, enflasyonun altında kalmak kaydıyla, bir azalma söz konusu" değerlendirmesinde bulundu.
- İstihdam ve dış ticaret
Tarım sektöründeki istihdam oranlarına ilişkin de görüşlerini paylaşan Bayraktar, bu yılın eylül ayı itibarıyla tarımsal istihdam oranının yüzde 21,5 olduğunu kaydetti.
Tarım sektörünün 5 milyon 625 bin istihdam sağladığını dile getiren Bayraktar, "Tarım sektöründeki istihdam, toplam işsizliği 2,2 puan düşürmüştür" dedi.
Yılın 10 ayında ihracatın 14,3 milyar, ithalatın da 10 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Bayraktar, ihracattaki olumlu gelişmelere karşın Türkiye'nin yağlı tohumlar ve pamukta net ithalatçı konumunda bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin fındık, kayısı, incir, kiraz, vişne, ayva gibi ürünlerde ekolojik üstünlüğü bulunduğuna işaret eden Bayraktar, "Bu ürünlerde özellikle gıda güvenirliğini sağlamamız lazım" diye konuştu.
- "Buğday açısından sıkıntıyı yaşamayacağız"
Bu yılki toplam tahıl üretiminin geçen yıla göre yüzde 12,7 azalarak 37,5 milyon tondan 32,7 milyon tona gerilediğini kaydeden Bayraktar, buğday üretiminin 19 milyon tona indiğini dile getirdi.
Son günlerde Rusya'nın buğday ihracatını durduğunu haberlerinin piyasada sıkıntı yarattığını belirten Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin ihtiyacı kadar üretim yapıyoruz. Yani 19 milyon ton üretim, Türkiye'nin ihtiyacı olan üretimdir. Bugün Toprak Mahsulleri Ofisinin elinde yaklaşık 2,5 milyon ton civarında buğday bulunmaktadır. Bugün için Rusya ihracatına devam etmektedir. Rusya şubat ayından sonra buğdaya ek vergi uygulayacak ama bundan Türkiye'yi muaf tuttuğunu da açıklamıştır. Bütün bunlar, 2015 yılında ekmek fiyatlarını ve mamul madde fiyatlarının artışını önleyecek unsurlardır. Yani halkımızın telaşlanmasına gerek yoktur. Bütün bu unsurlar 2015 yılını buğday açısından çok sıkıntılı geçirmeyeceğimizi göstermektedir."
- "Kırmızı et üretimi artmaya devam edecek"
Hayvan sayılarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bayraktar, büyük ve küçükbaş hayvan sayısının arttığını söyledi.
Bayraktar, kırmızı et üretiminin 2011-2013 döneminde yüzde 28,2 artmasına karşın bu yıl yüzde 3,5 gerilediğini belirterek, "Son yıllardaki artış talebi karşılayacak düzeydedir. Üretime baktığımızda ithalata gerek olmadığını, yeterli üretimin olduğunu görüyoruz. İthalat lobilerine sesleniyorum. Boşuna heveslenmesinler. Kırmızı et üretimi önümüzdeki yıllarda da artarak devam edecektir" dedi.
Süt üretimi konusuna da değinen Bayraktar, bu yılın sonunda sanayiye aktarılan süt miktarının 8,5 milyon ton civarında gerçekleşmesini beklediklerini ifade etti.
Bayraktar, bu yıl 360 milyon dolarlık süt ihracatını öngördüklerini bildirdi.
Hayvancılık açısından kaba yemin maliyeti düşüren bir unsur olduğuna dikkati çeken Bayraktar, gelecek dönemde kaba yem üretiminin teşvik edilmesinin önem kazandığını dile getirdi.
Kanatlı sektörünün hayvancılığın yüz akı olmaya devam ettiğini belirten Bayraktar, yumurta ve kanatlı eti üretimi ve ihracatında artışın sürdüğünü söyledi.
Bu yıl sonunda yumurta üretiminin 17 milyar adete ulaşmasını beklediklerini kaydeden Bayraktar, tavuk eti üretiminin de 1,8 milyon tonu aşmasını beklediklerini ifade etti.
- "Toplulaştırmayı bekleyen 10 milyon hektar arazi var"
Türkiye'de 30 milyon parsel arazi üzerinde 3 milyon işletmenin faaliyet gösterdiğini anlatan Bayraktar, işletme bazında arazi büyüklüğünün 59 dekara gerilediğine işaret etti.
Söz konusu 59 dekarlık arazinin de tek parça değil, yaklaşık 10 parsel olduğunu bildiren Bayraktar, bu şartlarda verimli üretim yapmanın imkansız olduğunu savundu.
Bu anlamda Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun çıkmasının son derece sevindirici olduğunu söyleyen Bayraktar, "10 milyon hektar civarında da toplulaştırma bekleyen arazi vardır. Bu arazimizin de toplulaştırması da önemlidir" diye konuştu.
Sanayileşme, kentleşme ve yol yapımı nedeniyle verimli arazilerin tarım dışına çıkartıldığını kaydeden Bayraktar, bu anlamda illerdeki toprak koruma kurullarına önemli görevler düştüğünün altını çizdi.
Söz konusu kurulların kamu yararı konusunu zaman zaman istismar ettiklerini ileri süren Bayraktar, "Bu konudan kendilerinden hassasiyet göstermelerini istiyorum. Verimli tarım arazilerinin imara açılması gelecek nesillerimizin istikbali ile oynamaktır" dedi.
- "Tarla ve market fiyatları arasında uçurum var"
Başta gübre, mazot ve elektrik başta olmak üzere girdi fiyatlarının yüksek olduğunu belirten Bayraktar, yüksek oranlı vergilerin girdiler konusundaki maliyeti artırdığını söyledi.
Planlama yapılamaması nedeniyle fiyat istikrarının yakalanamadığını ve bu durumun çiftçiyi sıkıntıya soktuğunu anlatan Bayraktar, "Tarla ve market fiyatları arasındaki uçurumun fevkalade fazla olduğunu görüyoruz. Bazı ürünlerde fiyat farkı 5-6 kata kadar çıkıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, üreticinin enflasyonun sorumlusu değil, mağduru olduğunu ifade etti.
Bu yıl tarım sigortalarının istenen düzeye ulaşamadığını ve bu yüzden üreticileri teşvik edici tedbirlerin alınması gerektiğini bildiren Bayraktar, kuraklık, don gibi risklerin sigorta kapsamına alınmasının önemine dikkati çekti.
Tarım ve balıkçılık sektörüne yönelik sübvansiyonlu kredilerin Ziraat Bankası dışındaki diğer kamu bankaları tarafından da verilmesini talep ettiklerini dile getiren Bayraktar, "Doğal afetlerden zarar gören üreticilerimizin 2014 yılı borçlarının ertelenmesini istiyoruz. Özel bankalara yönelik borçlar da bu kapsama sokulmalı" diye konuştu.
Bayraktar, bu yıla dair elektrik ve sosyal güvenlik borçlarının da ertelenmesini istedi.
- "Kanatlı ve yumurta sektörümüz Rusya'ya ihracata hazır"
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bayraktar, Suriye ve Rusya kaynaklı gelişmelerin ihracata etkisinin sorulması üzerine Suriye ile ilişkilerin geldiği noktanın tarımsal ürün ticaretini olumsuz etkilediğini söyledi.
Rusya'ya yönelik ambargonun ardından bazı ürün gruplarının ticareti konusunda Türkiye'ye yöneldiğini belirterek, "Biz özellikle kanatlı sektörü için avantaja çevirmek istiyoruz. Kanatlı ve yumurta sektörümüz bu ihracata hazır gibi görünüyor" dedi.
Üretimin yeterli olmadığı alanlarda Türkiye'nin ihracat yapma imkanının bulunmadığını anlatan Bayraktar, Rusya'nın bir şekilde AB ve ABD'den geçmişte temin ettiği gıda ürünlerini Türkiye'den sağlamak istediğinin altını çizdi.
Üretici ve market fiyatları arasındaki yüksek farka dair sorunun nasıl aşılabileceğine ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Bayraktar, üretici kesiminde fiyat artışlarının enflasyonun altında olmasına karşın tüketicinin 4-5 kat pahalı yediğini söyledi.
Bunun sürdürülebilir bir durum olmadığını vurgulayan Bayraktar, "Aracıların devre dışı kalması lazım" diye konuştu.
Tzob Genel Başkanı Bayraktar Açıklaması
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son günlerde Rusya'nın buğday ihracatını durduğuna ilişkin haberlerin piyasada sıkıntı yarattığını belirterek, "Türkiye'nin ihtiyacı kadar üretim yapıyoruz. Rusya ihracatına devam etmektedir. Rusya şubat ayından sonra buğdaya ek vergi uygulayacak ama bundan Türkiye'yi muaf tuttuğunu da açıklamıştır. Bütün bunlar 2015 yılında ekmek fiyatlarını ve mamul madde fiyatlarının artışını önleyecek unsurlardır. Yani halkımızın telaşlanmasına gerek yoktur" dedi.