İstatistiğin hayatındaki yerinden bahseden Prof. Dr. Işığıçok, 24 yıldan beri istatistiklerle uğraştığını, yürürken bile istatistiğe baktığını söyledi.
İstatistik okur yazarlığı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Işığıçok, "Sayılar özetlenebilir. Yeter ki veri olsun. Bana verileri verin, size istediğiniz tahminde bulunayım. İşletmelerde yöneticilere 30 sayfalık raporlar yerine tek sayfalık istatistiksel özet raporlar verilmesi çok daha verimli olacaktır. Bursaspor'un Şampiyonlar Ligi'nde şampiyon olma ihtimali düşüktür, ama sıfır değildir. Mesela Bursaspor ile Barselona'nın maçı var, Barselona'nın 10 yıllık maç istatistikleri çıkartılır, maçlar kendi içinde 6'lık dilimlere bölünür, kaçıncı dakikada gol geliyor, artıları, eksileri neler, bütün veriler tespit edilir, istatistiksel değerler alınır. Bu özet bilgilerin ışığında takım hazırlanır. Başarılı olma ihtimali yükselir. Yeni kurulan şirketlerin yüzde 60'ının ilk üç yıl içinde battığını görüyoruz. Ancak yeni şirket kuracak birinin üç yılda batanların neden battığına yönelik bir çalışma yaptığında başarı oranı artacaktır. Esas olan şu: Üçüncü gözle, verilere tepeden kuşbakışı bakılacak. Şimdi bana hava yollarında yılda kaç bavul unutuluyor diye sorsanız, 300 bin derim. Çünkü veriler var. Geriye dönük on yıllık araştırmanın ortalaması bu. Unutulan bavulların 120 bini bulunmuyor, 180 bini bulunuyor. Geçmiş 10 yılda böyle olmuş, 2012'de de böyle olacak. Havayolu şirketi isek, istatistiklere bakarak bunu değiştirebiliriz" diye konuştu.
İSTATİSTİK NETLEŞTİRİYOR
Üçüncü göz istatistiksel bakış ile pek çok şeyin daha net görüldüğüne dikkat çeken Işığıçok, görmenin yetmediğini, eylemin de şart olduğunu söyledi.
Işığıçok, "İstatistikte tek veri yeterli olamaz. Mümkünse en az üç veri olması lazım. Analiz için ise 10 veri gerekiyor. 30 veri ile büyük örnekleme teorisi gündeme gelir. 50 veri ile proses belirlenir. 100'ün üzerindeki verilerle ise çok iyi Sonuçlar alınabilir. İstatistik kolektif olaylarla ilgilenir. Kan grubunun tespiti gibi kesin Sonuçlar istatistik kapsamına girmez. Bir şey mükemmelse şüphelenin. İstatistiğin rakam, bilim dalı ve ana kütleden örneklemlerle topluluğun geneli hakkında fikir edinme ve tahminde bulunma gibi üç anlamı var. Son seçimleri binde 9 hata ile tahmin ettim. Bu Sonuca 1600 kişilik veriden hareketle vardım. Küreselleşme sürecinde dünyanın küçük bir köye dönüştüğünü görüyoruz. 1960'lı yıllarda üretim, 1970'li yıllarda maliyet üstünlüğü vardı. 1980'li yıllarda kalite öne çıktı. 1990'lı yıllarda daha hızlı üretim, 2000'li yıllarda bilgi, 2010'lu yıllarda ise Ar-Ge ve inovasyon öne çıktı. Eskiden fiyatı üretici belirlerdi. Tekstilin yüzde 250 kar ettiği günlerde yüzde 30'luk üretim kaybı önemsizdi. Ancak günümüzde dünya pazarlarında müşteri ihtiyaçları öne çıkıyor. Bu da inovasyon ve Ar-Ge ile yakalanıyor. PR ile müşteri beklentilerini ölçün, meselelerinizi ölçün ve istatistiksel olarak belirleyin. Ortalama standart sapma ve istatistiksel veri varsa firmanızı yönetirsiniz" dedi.
'Üçüncü Göz' İstatistik
Türk Ocakları Bursa Şubesi'nin konuğu olan Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Erkan Işığıçok, 12 kitap yazdıktan sonra istatistiğin üçüncü göz olduğuna karar verdiğini söyledi.