Gümüş, dernek binasında yaptığı açıklamada, geçmişte çeşitli nedenlerle alevi katilamları yapıldığını, günümüzde de farklı boyutta katliama devam edildiğini savundu.
İstanbul'a yapılacak 3. köprüye Yavuz Sultan Selim'in adının verileceğinin açıklandığını hatırlatan Gümüş, Sultan Selim'in kendileri için gözyaşı ve kan anlamına geldiğini belirtti.
Gümüş, köprüye verilen ismi kabul etmeyeceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"3. köprüye Yavuz Sultan Selim'in adının verilmesi bu ülkede yaşayan Alevileri derinden incitmiştir. Yavuz Selim döneminde farklı inaçlara sahip olan hele ki Alevilik gibi sorgulama ve itiraz kültürünü besleyen bir inancın hak ve özgürlükleri ile yaşamasına izin verilmeyecekti. Yavuz Selim, Anadolu'nun yarısına yakınını oluşturan Alevilere karşı yapılan imha politikasının sembolüdür. Selim ve sonrası dönemin şeyhülislamları, Alevilerin yediden yetmişe katledilmelerinin dinin gereği olduğu doğrultusunda fetvalar ürettiler. Bu fetvaların sonucunda 40 bin alevi katledilmiştir."
Köprünün adının toplumun üzerinde mutabık kalınacak bir şekilde yeniden verilmesini talep ettiklerini ifade eden Gümüş, "Bu ülkede kardeşlikten bahsedeceksek, Alevi toplumunun inanç değerlerine, tarihine, kültürüne, saygı göstermek zorundasınız. Kardeş kardeşin acısına ağladığı ve sahip çıktığı sürece kardeştir. Aksi takdirde bu ülkede kardeşlik ve hoşgörüden bahsedemeyiz" ifadelerini kullandı.
Üçüncü Köprüye "yavuz Sultan Selim" Adı Verilmesi
Kayseri - Kayseri Alevi Kültür Merkezi Başkanı Rüstem Gümüş, İstanbul'a yapılacak 3. köprüye Yavuz Sultan Selim'in adının verilecek olmasının ülkede yaşayan Alevileri derinden incittiğini söyledi.
