"Emerging Infectious Diseases" dergisinde yayımlanan araştırmada, uluslararası bir hava yolu seferinde seyahat eden ve sefer sonrası karantinaya giren kişilere Kovid-19'un nasıl bulaştığı incelendi.
Araştırmaya göre, Ağustos 2020'de Hindistan'dan Yeni Zelanda'ya seyahat eden yolculardan "hasta G" kod adı verilen kişi, seyahatin ardından 14 günlük karantina sürecini tamamladı ve yapılan iki Kovid-19 testi negatif çıktı.
Ancak karantinadan serbest bırakıldıktan sonra bu kişinin 18 Eylül 2020'de Kovid-19 testi pozitif çıktı.
"Hasta G" ile beraber Hindistan'dan Yeni Zelanda'ya gelen yolculardan 8'inin karantina sürecinde Kovid-19 testleri pozitif sonuç verdi. Söz konusu 8 kişiyle "hasta G"nin, yaklaşık 3'te bir oranında doluluk oranıyla sefer yapan, maske takma ve koltuklar arasında belli mesafe olması zorunluluğu bulunan uçakta birlikte seyahat ettiği kaydedildi.
- Yeterince havalandırılmayan karantina oteli de yayılımı kolaylaştırdı
Uçaktan indikten sonra yolcular, balkon, tuvalet ve banyoları birbirinden bağımsız şekilde bulunan bir otelde ayrı ayrı odalarda karantinaya alındı. Bu süreçte herhangi bir şekilde birbiriyle fiziksel temasa girmeyen yolcuların Kovid-19 testlerinin pozitif çıkması sonucu, virüsün genetik izi takip edildi.
Bu 9 kişinin virüsleri arasında genetik bir benzerlik bulunduğu belirtilerek, söz konusu kişilerin alınan sıkı önlemlere ve birbiriyle temas etmemelerine rağmen salgına yakalanmasının ana nedeninin, havada asılı kalan partiküller olabileceği sonucuna varıldı.
Araştırmada, kapalı ve yeterince havalandırılmayan karantina otelinin de bu yayılımı kolaylaştırdığı ifade edildi.
Uçuş Sonrası Karantinada Araştırma Açıklaması Havada Asılı Kalan Partiküller, Kovid-19'Un Yayılmasını Sağlayabilir
Yeni Zelandalı bilim insanlarının, hava yoluyla seyahat edenler üzerinde yaptığı araştırma, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını konusunda alınan sıkı önlemlere rağmen, havada asılı kalan partiküllerin, virüsün yayılmasını sağlayabileceğini ortaya koydu.
