Ukrayna'da Lobi Savaşları Sürüyor

Türk Ukrayna İşadamları Derneği (TUİD) Başkanvekili Burak Pehlivan, "Türkiye, özellikle Ukrayna'da yeni ekonomik altyapının oluşturulmasında katkıda bulunabilir, yapısal reformların gerçekleşmesinde daha etkin bir rol alabilir" dedi.

Rusya ve ABD-AB ittifakının karşı karşıya geldiği Ukrayna topraklarında lobi savaşı yaşanırken TUİD Başkanvekili Pehlivan, ülkedeki atmosferi AA muhabirine değerlendirdi.

Doğu Ukrayna'daki gelişmelerin önümüzdeki dönemde daha fazla ısınıp ısınmayacağının belirsizliğini koruduğunu dile getiren Pehlivan, ülkenin IMF yardımlarına muhtaç konumda olduğunu söyledi.

Batı tarafından, Ukrayna'ya sağlanması planlanan ve IMF'in 17,5 milyar dolarlık kredisinin omurgasını oluşturduğu 40 milyar dolarlık 4 yıllık dış kaynak paketi olduğunu anımsatan Pehlivan, şöyle devam etti:

"Öte yandan 7,5 milyar dolarlık bölümün diğer uluslararası finans kurumlarının vereceği borçlardan, AB, ABD, Almanya, Fransa, Kanada gibi ülkelerin ikili antlaşmalarla vereceği kredilerle karşılanması planlanıyor. Türkiye de 60 milyon dolarla bu sürece katkıda bulundu. Bugüne kadar Ukrayna tarafından satılan bono ve tahvillerin anaparalarından kesinti, kupon ödemelerinde azaltma ve vade erteleme yöntemiyle ise 15 milyar dolarlık daha kaynak oluşturulması paketin üçüncü boyutu. IMF, 2016 yılından itibaren Ukrayna bütçesinin faiz dışı fazla vereceğini öngörüyor."

IMF'ye göre Ukrayna ekonomisinin bu yıl yüzde 9 küçüleceğini anlatan Pehlivan, "Geçen yıl da ekonominin yüzde 10 civarında küçüldüğü düşünülürse üst üste 2 yıl çift haneli küçülmeye bir ülke ekonomisinin ve halkının dayanması kolay değil" dedi.

- Batı bloğu ve Rusya Ukrayna'da karşı karşıya

Ukrayna'da şu an Avrupa Birliği ve ABD'nin büyük etkinliğini olduğunu, batı bloğu ve Rusya'nın Ukrayna toprakları üzerinde egemenlik yarışına tutuştuğunu söyleyen Pehlivan, "Ekonomisi darboğazda olan Ukrayna'ya en büyük kaynağı batılı ülkeler aktarıyor. Dolayısıyla verdikleri paranın takipçisi olmaları da normal" dedi.

Ülkenin neredeyse tüm bakanlıklarında AB'den birkaç uzman ismin kritik teknik seviyelerde görevlendirildiğini anlatan Pehlivan, şöyle konuştu:

"Bakan, başsavcı hatta vali düzeyindeki önemli işlere atananların sadece birkaç saat önce Ukrayna vatandaşlığı aldığını görüyoruz. Maliye bakanı eski bir ABD vatandaşı, ekonomi bakanı ise bir Litvanyalı, aynı şekilde sağlık bakanının, başsavcı yardımcısının, birçok bakan yardımcısının ise eski Gürcistan vatandaşları arasından atandığına tanıklık ediyoruz, bu durumun en son örneği ise Odesa valiliğine atanan Gürcistan'ın eski devlet başkanı Mihail Şaakaşvili. Tabii burada Gürcüler'in ve Litvanyalılar'ın tercih edilmesi tesadüf değil, çünkü ekonomilerinde Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana önemli bir dönüşüm gerçekleştiren bu iki ülke de dünyada iş yapmanın en kolay olduğu ilk 25 ülke arasına. Ayrıca bu ülkelerin bürokratlarının ve siyasilerinin çoğu hem Rusça'ya hakim hem de Ukrayna'daki birçok mevzuatın kaynağı olan eski Sovyet sistemine aşina."

- "Türkiye Ukrayna'da lobi faaliyetlerini artırmalı"

Ukrayna'daki Türk lobisinin de güçlenmeye başladığını söyleyen Pehlivan, bunun Türkiye'nin yaşadığı acı deneyimlerden ders çıkaran bir ülke olması nedeniyle artırılabileceğini kaydetti.

Türkiye'nin AB ile 20 yıllık gümrük birliği deneyimi olduğunu, Ukrayna'nın ise bu antlaşmayı yeni imzaladığını dile getiren Pehlivan, şunları kaydetti:

"Aynı şekilde 2001 krizi sonrası IMF ile yaptığımız ve sonuçları itibarıyla, birçok yapısal reformun gerçekleştirildiği ve ekonomimizin düze çıktığı bir antlaşma var. Bu iki konudaki olumlu-olumsuz deneyimlerimiz Ukrayna için çok önemli. Biz de gerek Ukrayna Sanayi ve Ticaret Odası, gerek Ukrayna İşverenler Birliği, gerekse ülkedeki diğer işadamı kurumlarıyla yaptığımız görüşmelerde, siyasilerle yaptığımız toplantılarda bu konularda ülkemize ve ülkemizin deneyimlerine ilişkin müthiş bir ilginin olduğuna tanıklık ediyoruz. Ayrıca, Amerikalılar'ın, özellikle Ukrayna'daki Amerikan Ticaret Odası ve USAİD'in yaptıkları çalışmalarda, yayımladıkları raporlarda, Türkiye'yi Ukrayna için belli konularda rol modeli olarak gösterdiklerine ve aralarında benim de yer aldığım Türkiye'den ve Ukrayna içerisinden Türk işadamlarının, uzmanların görüşlerine başvurduklarına tanıklık ediyoruz. Ancak bunlar yeterli mi? Asla değil. Türkiye, özellikle Ukrayna'da yeni ekonomik altyapının oluşturulmasında katkıda bulunabilir, yapısal reformların gerçekleşmesinde daha etkin bir rol alabilir, dost ve komşu Ukrayna'yı destekleyebilir. Zor zamanda yapılacak bu yardımlar, ileride unutulmayacaktır."

Ukrayna'da Türk iş dünyasının sorunlara rağmen görece güçlü olduğunu dile getiren Burak Pehlivan, sözlerini, "Ülkemizin hemen hemen bütün büyük gruplarının ama küçük ama büyük bu ülkede operasyonları var. Perakende sektöründe, özellikle giyim perakendesinde Türk firmalarının ciddi bir ağırlığı göze çarpıyor. Her geçen gün bu alanda yeni Türk firmalarının pazara girdiğine tanıklık ediyoruz" diye tamamladı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile