Bakan Yıldırım, Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği'nin Rixos Otel'de düzenlenen geleneksel iftar yemeğinde, Birliğin, Türk dili konuşan ülkelerin birbirlerine daha da yakınlaşmalarını, birlik ve beraberliklerini geliştirmelerini, refah düzeylerini artırmaları amacıyla kurulan birçok kuruluştan biri olduğunu söyledi.
Bakanlık olarak gerçekleştirdikleri projelerin birçoğunun sadece Türkiye için değil, Balkanlardan, Türki cumhuriyetlere, Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerden Orta Asya'ya kadar 25 trillyon dolar gayrisafi hasıla ve 1,5 milyar nüfusun yer aldığı bölge için büyük önem taşıdığını vurgulayan Yıldırım, Marmaray, Avrasya Tüneli, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul'a yapılacak 3. havalimanının bu kapsamda ilk akla gelen projelerden olduğunu belirtti.
Yıldırım, söz konusu projelerin bedelinin, toplandığında 200 milyar doları aştığını anlattı.
Yüzyıllar boyunca doğu ile batı arasındaki Kral Yolu, İpek Yolu gibi ulaşım güzergahlarının hep Anadolu'dan geçtiğini hatırlatan Yıldırım, bu nedenle Anadolu topraklarının ulaşım ve ticaretin merkezi haline geldiğini söyledi.
-"Bizim sicilimiz temiz"-
Bölgeyle ilgili planları olan ülkelerin bunun değerini çok iyi bildiğini ifade eden Yıldırım, bu nedenle Türkiye'yi rahat bırakmadıklarını dile getirdi. Bölge için teminat olan Türkiye'nin küresel güçler için tehdit olarak algınabildiğinin altını çizen Yıldırım, "Ama bizim sicilimiz temiz, bizim sicilimizde katliam yok, sömürü yok. o yüzden dimdik ayaktayız" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, küresel güçlere, kendi çıkarları için sömürüden vazgeçmelerine yönelik çok açık bir mesaj verdiğini ifade eden Yıldırım, buna rağmen "Türkiye'ye demokrasi dersi vermeye çalışanların" bunu görmek istemediklerini, bilmelerine karşın Mısır'da yaşanan olaylara "darbe" diyemediklerini aktardı. Bakan Yıldırım, "Oradaki kardeşlerimiz elbet zafere ulaşacaktır, verdikleri oyun hesabını soracaktır" diye konuştu.
Benzer karışıklıkların hep İslam coğrafyasında yaşandığına dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bize düşen ise güçlü olmak. Güçlü olacağız ve Türk dünyasına, İslam coğrafyasına rehberlik edeceğiz. Bölgenin istikrarı, güvenliği ve geleceği için gür bir sesi dünyaya duyurmak zorundayız. Bu sesin beklendiği yer de Türkiye. Türkiye son 10 yılda ortaya koyduğu gelişmelerle bunu yapabileceğini ispat etmiştir. Sadece söylemlerle değil, eylemle projelerle ülkeyi bir başka sınıfa çıkardık. Bu projeler sadece bugünün değil ülkenin geleceğinin projeleridir."
-"Sokakta iktidar olunmaz"-
Bakan Yıldırım, Türkiye üzerine çok açık bir oyun oynanmaya çalışıldığını belirterek, son yaşanan olayların ardından genç kuşağın isteklerinin farklı olduğunu öğrendiklerini, icraatlarını da bu kuşağa iyi anlatamadıklarını fark ettiklerini söyledi.
Gençlerin bu davranışlarını anlayışla karşılayebileceklerini ve bunu kendi eksikleri olarak gördüklerini vurgulayan Yıldırım, "Bu algıyı düzeltmek de bizim işimiz, bunu da yapacağız" dedi.
Buna karşılık art niyetli mihrakların varlığına da işaret eden Yıldırım, şöyle konuştu:
"Sokakta iktidar olunmaz, iktidar olma yeri sandıktır. Sandıktan umudunu kesenler, sokakta ses getirmeye çalışıyorlar. Kimse karamsarlığa kapılmasın, Moralimiz bozuk değil. Başımızı öne eğecek, mahcubiyet duyacak zerre kadar iş yapmadık. Hiç tevazuya gerek yok, dünyaya parmak ısırtacak işleri bu hükümet yaptı. Elbette hatalarımız da olmuştur, hatasız kul olmaz. Önemli olan hatada ısrar etmemektir. Biz, hep milletimizin bize gösterdiği istikamette rotalarımızı düzelttik. Bundan sonra da öyle yapacağız. Bizim ihtiyacımız birlik ve beraberliğimizi güçlendirmektir. Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın ezilen ülkelerini uyandırdı. Bundan rahatsız olanlar var. Hassas bir dönemden geçiyoruz ancak Allah'a şükür her şey kontrol altındadır. Taksim'in, Nişantaşı'nın, Bağdat Caddesi'nin gündemi, Anadolu'nun gündemi değildir, Anadolu'nun gündemi refah için çalışmaktır."
-"Hep hizmet için varolduk"-
AK Parti olarak, hep hizmet için varolduklarını anlatan Yıldırım, hiçbir bölgeyi o veya bu partinin bölgesi diye ayırmadıklarını ifade etti.
İstanbul'a 7 dev hizmet sunduklarını belirten Yıldırım, bunlardan birinin Yavuz Sultan Selim Köprüsü olduğunu söyledi.
Köprünün kendini 2 yılda amorti edeceğine değinen Yıldırım, projenin büyüklüğünün ve sağlayacağı kolaylıkların konuşulmadığını, ismiyle ilgili tartışmaların yapıldığını hatırlattı.
Yıldırım, "Yavuz Sultan Selim ayrılık unsuru olamaz. Yavuz da bizim, Şah İsmail de bizim. 2 Türk hükümdarı birbirlerine üstünlük kurmak için savaşmış. İkisinin ordusunda da hem Alevi hem Sünni var. Tarihçiler, planlı bir katliamın yapıldığına dair hiçbir bulgunun olmadığını belirtiyorlar. Yapay bir gündem oluşturarak ülkede ayrılık tohumları ekmek ülkeye yarar getirmez" ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan'ın, Şırnak'ta yapılan havalimanına Şerafettin Elçi'nin isminin verileceğini açıkladığını anımsatan Yıldırım, "Bizi birleştiren inancımız, bayrağımızdır. Ay-yıldızlı bayrağın gölgesinde tek devlet tek millet, tek vatan ilkesiyle bağımsız Türkiye olarak yolumuza devam edeceğiz" dedi.
Konuşmasının ardından Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliğince Bakan Yıldırım'a plaket ve kendisine ithafen yazılan "Yükselen Cumhuriyet" adlı şiiir hediye edildi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım'IN Açıklaması
ANKARA - Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul Boğazı'nda yapımına başlanan Yavuz sultan Selim Köprüsü'nün ismiyle ilgili tartışmalara ilişkin, "Yavuz da bizim, Şah İsmail de bizim. 2 Türk hükümdarı birbirlerine üstünlük kurmak için savaşmış. İkisinin ordusunda da hem Alevi hem Sünni var. Yapay bir gündem oluşturarak ülkede ayrılık tohumları ekmek ülkeye yarar getirmez" dedi.