Uludere'deki Olay

Beraberinde CHP Parti Meclis Üyesi Hüseyin Yaşar ve CHP İl Başkanı Mesut Uğur ile Uludere olayında 34 kişinin hayatını kaybettiği Gülyazı köyüne gelen Gök, köy mezarlığı girişinde olayda hayatını kaybeden kişilerin yakınları tarafından karşılandı.
Ziyaretin ardından gazetecilere açıklama yapan Gök, olayda hayatını kaybeden kişileri kendi kardeşleri gibi gördüğünü belirterek, Uludere olayını unutturmayacaklarını söyledi.

İnsanların adalet arayışında yalnız bırakıldığını savunan Gök, "Adalet gerçekleştirmediği için geçen hafta Anayasa Mahkemesine başvurdunuz. Biz her ölümün arkasında gözyaşı dökeriz, ama 34 yurttaşının öldürüldüğü bir olayda gözyaşı dökmeyenlerin Gazze'de gözyaşı dökmeye hakkı yoktur. Önce 34 gencecik fidanımızın hesabını bir verin. O hesabı vermeden bu dosya kapatarak kimse başka yerde sahte gözyaşı dökmesin" dedi.

Gülyazı köyünde askeri aracın devrilmesi sonucu meydana gelen kazada yaralıları kurtarmak için ilk buradaki annelerin koştuğunu ifade eden Gök, şöyle konuştu:
"Sizler olaydan sonra Türkiye kamuoyuna önemli mesajlar verdiniz. Burada olaydan 5-6 ay sonra bir askeri bir araç devrildi ve onların ilk yardımına koşan sizler oldunuz. O araçta çıkan askerlerin başlarını dizilerine koyan bu gördüğümüz kadınlarımız oldu. Onlara evlatlarımız dediniz. Onları hastanelere götürdünüz. Devlete bir insanlık dersi verdiniz. İçiniz yangın yerine dönmesine rağmen bağrınıza taş bastınız. Bu devlet bu kadar mı kördür. Bu devlet bu kadar mı insafsızdır. Sizlerin acısını niçin görmüyor sizlerin acısını niçin adalet terazisinde tartılmasına engel oluyor. Eğer biz bu olayın hesabını soramazsak devlet bile devlet olmaktan çıkar. Adalet, adalet olmaktan çıkar."
Olayda hayatını kaybeden 34 kişinin yakınları adına konuşan Ferhat Encü ise Askeri Savcılığa yaptıkları itirazın reddedilmesi sonucu davayı 18 Temmuz'da Anayasa Mahkemesine taşıdıklarını belirterek, "Toplum vicdanında mahkum olmuş olan bu katliamı Anayasa Mahkemesi tarafından da mahkum edilmesi gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.